"Her alanda vatandaşlarımıza sorduğumuz zaman krizin var olduğundan bahsediliyor. Ancak yaşantılara baktığımızda hiç kimse yaşantısından ödün vermiyor. Tabii ki kriz ve işsizlik sorunu var. Ancak iş arayanlara iş var dediğimizde sanki bize iş değil bunun ücreti lazım gibi tavırlar sergiliyorlar. Bunu insanları suçlamak anlamında söylemiyorum. İzlenen politikaların ülkeye vermiş olduğu bir umutsuzluk var. İnsanlarımızın yarına güvenle bakmamak gibi bir endişesi de var. Bunun sonucu olarak ta toplumda bir hoşsuzsuzluk var. Bizde bunun adına kriz diyoruz" dedi. TOPLUM OLARAK BAZI ŞEYLERİ GÖRMÜYORUZ Sokağa çıktığımız zaman kriz kendisini hemen hissettiriyor diyen Ali Peri, "Esnaf siftah yapmadan kepenk kapatıyor, iş arayanların sayısı azımsanmayacak kadar büyük rakamlara ulaştı. İnsanlar rahatlığa çok çabuk alışıyor. Bugün toplum olarak hepimiz rahatlığa alıştık. Nasıl alıştık 500 milyar dolar dış kredi veya iç kredi aldık. Bugüne kadar siyasi iktidarlar tarafından bu para kamuoyuna dağıtıldı. Şimdi kredi kesildi ve paralar azaldı. Bu çekilen paralarında ödenmesi gerekiyor, nasıl ödenecek bu defa da sıkıntı başlıyor. Ama biz toplum olarak bunun farkında değiliz. Yani kurbağanın suda yandığını çok geç fark ettiği gibi bizde Türkiye olarak durumun daha farkında değiliz" diye konuştu. LÜKS YAŞAMDAN VAZGEÇİN TASARRUF İLE KRİZİ YENİN Krizi yenmenin en önemli etkeninin tasarruf olduğunu kaydeden Peri, "Ekonomi dibe vurdu diyoruz, çıkış yolu yok mu tabii ki var. İlk olarak her konuda tasarruf yapmak lazım. Lüks yaşamdan vazgeçip ihtiyacımız olan ürünleri almamız gerekiyor. Bunun yanı sıra sanayicimizin, esnafımızın kaliteyi yakalaması gerekiyor. Üretimde kaliteyi yakaladığımız zaman rekabet etme gücümüzde artar ve piyasada kendimizi daha güçlü hissederek zorlukları aşacağımıza inanıyorum" dedi. |