ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

04 Mayıs 2024 Cumartesi    

EİM-MEDAK MİEM PBK
ŞUBE GİRİŞ SAYFASI

 07/03/2009 TARİHİNDE ŞUBE BÜNYEMİZDE ÖĞRENCİ KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

    Yayına Giriş Tarihi: 11.03.2009  Güncellenme Zamanı: 12.03.2009 10:27:09  Yayınlayan Birim: DİYARBAKIR ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 12:25:08

İnönü,Harran,Batman,Fırat ve Dicle Üniversitelerinden katılan 82 Öğrencimiz Kurultayda Bizlerle Birlikteydi.

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ

YEREL ÖĞRENCİ ÜYE KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

7 MART 2009

 

         Kapitalist sistemin yaşadığı krizi değerlendirirsek bugün dünya egemenlerinin üzerimizdeki sömürüyü iyi kavramamız gerekir. Bu sömürü sistemini çözmeden krizi doğru ele alamayız kiriz iyi çözümlenmeden çözümün de iyi olmayacağı düşüncesindeyiz.

Uluslararası sermayenin iç içe geçmesi ekonomik sistemin küreselleşmesi ile kapitalizm emperyalist aşamaya gelerek sermayenin sınırları aşarak korumacı ekonomik anlayışın bırakıldığı gümrük kapıların açılmasıyla sermayenin dolaşımı kolaylaştırılmış, bunun sonucu kapitalizm emperyalist süreci başlamıştır. Özellikle son yıllarda gelişen finans kapital diğer adıyla ‘örgütlü tefecilik‘ sermayesi zirveye ulaşarak ekonomik faaliyetlerin sanayi ve üretim alanında değil borsa alanında yürütülmesi sonucu toplumların esas dokusu olan ekonomi, analitik zihniyet yoğunluklu alanı olmaktan, para kâğıt oyunlarına bağlıyarak, gerçek yaşamdan koparılarak, sanal alana dönüştürülerek gerçek kimliğinden uzaklaştırılmıştır.

         Borsalarda faizler paranın değeri ve kredilerle oynanılarak büyük paraların kazanıldığı, birilerin elindeki avucundaki alınırken birilerinin de hiç üretim yapmadan zenginleştiği bir kumar sistemi ya da tefecilik, bu günkü ekonomik sistemin özüdür. Finans kapitalin hâkim olduğu kapitalist sistem ahlaksızca para kazanma ve ahlaksızca yaşama sistemi olarak da değerlendirilebilir.  2008 krizinin önceki krizlerden ayıran özelliği ise 2008 krizinin tefecilerin, kumarbazların bedava para kazanmak isteyenlerin kredi faizleri ile oynayarak zenginleşenlerin kendileri ile birlikte bütün sisteme ve topluma bedel ödedikleri bir ekonomik kriz olarak değerlendirilir. Bu şekilde gelişen ekonomik sistemin krize girmesi ile kendi sularında boğulmak istemeyen kapitalizmin ve tekellerin yeni geliştirdiği model neoliberalizm ise var olan sisteme kriz halinde devletin özel mülkiyetlerini özelleştirerek tekelcilerin eline verilmesi olarak değerlendirilir. Bu durumda kapitalizmin neoliberalist modeli kendi içinde krize giren sistemin bedelini vatandaşın cebindeki üç beş kuruşuna göz dikerek emekçi işsiz ve yoksul toplumlara ödettikleri bir kan emici sistem olarak ele elmalıyız

          Yaşanan bu krizin sorunlarını halkların sırtlarına yıkmak halkları kapitalist sisteme bağlamak amacında olduğu kanaatindeyiz. Değinmek istediğimiz diğer bir nokta ise mevcut sistemin liberal olup olmadığıdır kapitalizmin tekelleştiği finans kapitalin bütün ekonomik sistemini ele geçirmesi ve bu durumda sisteme liberalist yaklaşmak doğru olmayacaktır. Liberalizm tuzağı ise kapitalizmin önünde engel olarak gördüğü feodal dogmatik sistemleri aşması için ortaya atılan bir ekonomik dolandırıcılıktan başka bir şey değildir. Borcu borçla kapatan Türkiye gibi kapitalist sistemi köylerine kadar indirgeyen ülkeler ise, daha büyük kriz dalgalarıyla karşılaşması kaçınılmaz hale getirilmiştir. Bu durumda olan Türkiye‘nin GAP projesi adı altında bölgeye yatırım yaptığı iddiaları neyle yatırım yaptıkları kafalarda soru işaretleri bırakmaktadır. Zaten matematiksel rakamlara baktığımızda halka yönelik yatırımların palavradan öte olmadığını görebiliriz.  

         Tepeden inme merkeziyetçi yöntemlerle yönetilen kapitalizme karşı durmanın yolu tabana dayalı toplumların ekonomik siyasal ve toplumsal gereksinimlerini karşılayan komünal modeller yaratmak ve geliştirmek gerekmektedir. Bunu yaparken de doğaya, canlılara zarar vermeyecek şekilde modellerin üretilmesi gerekmektedir.

     Anaerkil çağda demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir anlayışın olduğu gözükmektedir Ataerkil çağla beraber kadının sömürülmesiyle başlayan sömürü sistemi artı ürünün başlaması ve artı ürünün tekelcilerin eline geçmesiyle sınıfsal hiyerarşik sistemi beraberinde getirmiştir. Bu sitem tarih akışı içerisinde kendini diyalektik bir şekilde günümüzdeki çağa uyarlamış, bu anlamda kadını ekonomiden ve toplumdan uzaklaştırarak, kadın kafese mahkûm edilmiştir. Günümüzdeki kadın ise bir meta ve cinsel obje olarak ela alınıp gerçek kimliğinden uzaklaştırılmıştır.

         Kadının özgürleşmediği bir toplumda demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü anlayışın olduğu bir toplumdan bahsetmek son derece yanıltıcıdır.

          Kapitalizmin yarattığı neoliberalist anlayışın üniversitelerin hücre dokularına kadar inerek üniversiteleri gerçek amacından daha çok kendini toplumda var edebilmek ve yaşatmak için üniversiteleri tekelleştirerek kendi amacı doğrultusunda kullanmayı temel politikası haline getirmiştir. Üniversiteleri kendi kontrolü altına alan bu anlayışın yarattığı toplum ve birey ise; lömpen, kendini toplumdan soyutlandırmış kendi özünden koparılmış, bir varlık haline getirilmiştir. Bu tarzda yetişen bir bireyin toplum sorunlarından uzak üniversite okuma anlayışı ise karın doyurma, kariyer yapma, toplumdan ayrı bir yaşam yaşamayı, sistemli bir şekilde, kendi soysuzluğunu meşrulaştırmak için bireyler üzerine empoze edilmeye çalışılmaktadır. Kapitalizme karşı mücadele etmek bir yana var olan mevcut sistem sanki üniversite gençliğinin kaderiymiş gibi kapitalizme hizmet etmeyi ve yaşam tarzı olarak gençliğin yaşamına lanse etmektedir.

         Kapitalizme karşı mücadele etmenin yolu; yaratmak istediği bireyci anlayıştan kurtulup örgütsel bilinç düzeyinin yüksek olduğu bir toplum ve gençlik yapısının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Bir toplumun geleceğini belirleyen en önemli etken gençlerin o dönemdeki yaşayış biçimi ve düzeyleri olmuştur. Şuan ki gençliğe baktığımızda toplumun geleceğinin pek de parlak olduğu söylenemez. Bunun için en büyük amacımız örgütlenmek ve bununla beraber gençliğin bilinç düzeyini yükselterek, toplumda demokratik eşitlikçi, özgürlükçü bir anlayışı oluşturmakla, iyi bir geleceği yakalamamız mümkün olacaktır.

 

 

Dosyalar

(1386 KB) (11.03.2009 12:18:30)

PDF uzantılı Makale dosyalarını veya diğer Ek Dosyaları okuyabilmeniz için
Acrobat® Reader®'ın bilgisayarınızda yüklü olması gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için

Diyarbakır Şube Kaynaklı Haberler »

11.03.2009 tarihinden itibaren 2150 defa okunmuştur.

 

ŞUBE İÇERİĞİ

ÇEVRE ANALİZLERİ YETERLİLİK BELGESİ
BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
SIKÇA SORULAN SORULAR
 

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLER ODASI DİYARBAKIR ŞUBE
EKİNCİLER CAD. KALENDER PLAZA KAT:9 NO:15-16 OFİS / DİYARBAKIR 21100 YENİŞEHİR - DİYARBAKIR
TEL: (+90) 412 2246447   FAKS: (+90) 412 2245864
e-POSTA:

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri