BASINA VE KAMUOYUNA Dicle Üniversitesi‘nde öğrencilerin YÖK‘ü protesto etmek ve fakülteler arasına duvarların örülmek istenmesine tepki göstermek amacıyla dün düzenlediği yürüyüş istenmeyen bir biçimde sonuçlanmıştır. Yürüyüşe sert bir biçimde müdahale eden polis çoğunluğu mühendislik mimarlık fakültesi öğrencisi olmak üzere toplam 27 öğrenciyi gözaltına almıştır. Müdahaleyi fakülte içine, hatta sınıflara kadar sürdüren polisin, yüz ve sırtlarındaki terden dolayı, birçok öğrenciyi eylemci diye pataklanıp hakaret edilerek gözaltına alındığı bildirilmiştir. Bizler, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulunu oluşturan odalar olarak bu görüntüleri hayretle ve esefle izledik. Antidemokratik yapısı artık tartışma götürmeyen ve bu yüzden bir dönem hükümet çevreleri tarafından bile eleştirilen YÖK‘ün protestosuna neden bu denli sert müdahale edilmiştir? Fakülteler arasına duvarlar örülüp, üniversitelerin yarı açık cezaevine karşı çıkmak niye bu kadar rahatsızlık yaratmıştır? Polise mukavemet edildiği, yasadışı slogan atıldığı iddialarının, bu sert müdahaleye hiçbir şekilde mazeret olamayacağı açıktır. 12 Eylül darbesinin ürünü olan YÖK‘ü protesto edenlere reva görülen bu muamele, referandumda 12 Eylülle hesaplaştıklarını iddia eden çevrelerin samimiyeti açısından sorgulanmaya muhtaçtır. Polisin, özgür düşünce yuvası olması gereken üniversite sınırları içinde sergilediği bu müdahale, üniversitelerin geldiği düzeyi de gözler önüne sermektedir. 12 Ekim 2010 tarihinde bu konuya ilişkin açıklama yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın kaygıları maalesef Diyarbakır‘da yaşam bulmuştur. Zira, bilim ve aydınlanma merkezi olan üniversitelerden idari olarak sorumlu olan YÖK, "Özgür ve güvenli üniversite" adı altında üniversiteleri sivil polislerin denetimine açmaya başlamıştır. Adı geçen çalışma kapsamında, üniversitelerde sivil polislere "yer tahsisi" yapılarak, karakol düzeni açık biçimde hayata geçirilmek istenmektedir. Özgür düşüncenin, kolluk otoritesi altında can çekişeceği bir dönemin zemini oluşturulmaya çalışılmaktadır. . Dicle Üniversitesi‘nde dün yaşanan olay, tam da bu çabaların sonucudur. Egemen söylem ve eylemlerin dışındaki bu yürüyüş, sert biçimde karşılık bulmuştur. Üniversite kapılarında bekleyen türbanlı öğrencilere dikkat çekip eğitim hakkının ihlalinden bahsedenler; özgür, demokratik bir üniversite talebini polis marifetiyle bastırılmasına karşı söyleyecekleri bir şeyler olmalıdır. İnsani ve demokratik haklarını kullanarak eylem yapan yarının mühendis ve mimarlarına reva görülen muamele, bu olmamalıdır. Bu vesileyle, üniversitelerin özerkliği ve demokratik gelişimi üzerinde tahakküm kuran YÖK‘ün kaldırılmasına yönelik olarak öğrenci üyelerimizin mücadelesini destekliyor, maruz kaldıkları bu haksız uygulamanın bir an önce son bularak, serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. 04.11.2010 TMMOB DİYARBAKIR İL KOORDİNASYON KURULU |
Hakkımızda
DİYARBAKIR İKK BASIN AÇIKLMASI YAPTI
