1972 İsveç‘in Stokholm kentinde yapılan "Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevresi Konferansı"nda 5 Haziran, "Dünya Çevre Günü" olarak kabul edildi. Konferas sonunda yayımlanan deklarasyonda; doğal kaynakların ve varlıkların korunması ve geliştirilmesi için, devletten vatandaşlara kadar herkesin, bu günkü ve gelecek nesiller için görevli ve sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen 5 Haziran Dünya Çevre Gününde insanlık büyük ekolojik sorunlarla karşı karşıyadır. Yeryüzü ve evrenin evrimine özgü gelişmelerin yanında sermaye egemenliği ve dizginsiz azami kâr güdüsünün belirlediği yanlış sanayileşme, teknoloji, tarım, kentleşme, ulaşım ve enerji politikaları çok büyük çevre sorunları yaratmaktadır. Doğal kaynakların sermaye ve rant yağmasına tabi olması, çevre sorunlarına ilişkin denetim ve yaptırım eksikliği, tarım alanlarında verimliliğin azalması, ormanlar, hazine arazileri ve kıyıların talana açılması, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kirletilmesi söz konusudur. Sanayileşme ve kalkınma, planlı ve "sosyal kalkınma" yaklaşımı temelinde tarım, çevre, enerji, ulaşım, teknoloji, sağlık, eğitim ve diğer alanlara yönelik politikalarla uyum ve bir bütünlük içinde tanımlanmalıdır. Başka türlü insanca bir yaşam ve toplum ekolojisi oluşturmak olanaklı değildir. Üretim sistemlerinde bilime, tekniğe, standartlara, kanunlara uymamak, gerekli tedbirleri almamak, gerekli harcamaları ve yatırımları yapmamak, işletme sahiplerinin kazancını artırıyor gibi görünse de topluma olan maliyeti çok daha fazla olmaktadır. Ayrıca gelişmiş ülkelerin kirli teknolojili sanayi tesislerini bizim gibi ülkelere satarak, üretim maliyetlerini daha ucuza mal ederken, toprağımızın, suyumuzun kirlenmesine izin vermemeliğiz. Doğru sanayi, enerji, ulaşım ve kentleşme politikalarıyla birlikte su israfı ve kirliliğinin, katı ve tehlikeli atıkların, toprak kirliliğinin, erozyonun, sera gazı salınımının, deniz kirliliğinin kontrolü; biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi, temiz üretim teknolojilerinin kullanılması, çevre dostu yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı sermaye talanının kâr güdüsünün önüne geçirilmelidir. Nergis UYGUN BAŞ TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Sekreteri |