Yayına Giriş Tarihi: 18.08.2009  Güncellenme Zamanı: 18.08.2009 13:40:32  Yayınlayan Birim: GAZİANTEP ŞUBE  
 

Şehrimizde yapımı süren ama güzergahıyla birlikte, Almanya‘da hurdaya çıkmış 1970 model tren rayları ve vagonların, hafif raylı sistem için kullanılmak istenmesi büyük tepki yarattı. Dün gazetemizin gündeme getirerek, Eskişehir, Antalya ve Kayseri‘deki hafif raylı sistemlerin daha modern olduğununu gözler önüne sermesi, şehirde büyük tepki yarattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey‘in hafif raylı sistemde yanlışlar yaptığını söyleyen sivil toplum örgütlerinin eski ve yeni başkanları gazetemizde biraraya geldi.

Mimarlar Odası Başkanı Asım Güzelbey, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Metehan Gündüz, Makina Mühendisleri Başkanı Ali Peri, Turizm Derneği Başkanı Sıtkı Severoğlu, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Bülent Yılmaz, Müteahhitler Derneği eski başkanı Necati Kanalıcı ve Tasarımcı Mimar Derya Coşkun, Gazetemiz yazarı Mimar Doğan Özdinç hafif raylı sistemin şehrimize yarardan çok zarar vereceği konusunda görüş birliğine vardılar.

GÜZEL: UCUZ DİYE BU KENTE 70‘Lİ
YILLARIN TEKNOLOJİSİ GETİRİLEMEZ

Mimarlar Odası Başkanı Asım Güzel, kentte çok tartışılan hafif raylı sistemin 70‘li yılların teknolojisi ile yapılan ucuz bir hafif raylı sistem olmaktan ziyade pahalı bir tren olduğunu belirterek " Bilimle bilim dışı düşünce çatışıyor Hafif raylı sistemin eski teknoloji ile gerçekleştirilmesi uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirilemez. Şu anda yapılan, ucuz bir hafif raylı sistem değil, pahalı bir tren. Eski teknoloji ile fabrikası kapanmış vagonlar kullanılıyor. Hafif raylı sistem teknolojinin vazgeçilmezi ama uygulanan koşullar uygunsa "kabul görür" diye konuştu.

Asım Güzel, bu konudaki açıklamasında, "Antepli‘nin ulaşımla ilgili tek sorunu hafif raylı sistem değil. Gaziantep‘in trafik sorununu çözmek amacıyla Ulaşım Master Planı yapıldı. Bu Planının içinde raylı sistem olsun denildiği gibi, metrobüsler olsun, tren olsun, metro olsun, gibi pek çok etken ortaya çıktı. Sorunun çözümü sadece hafif raylı sistem meselesi değil. Entegre bir sistem söz konusu. Ne yazık ki Ağaçlar bir bir kesiliyor İstasyon Meydanı‘na kadar dayanan hafif raylı sistem çalışmaları çevre sakinlerinin korkulu bakışları arasında ilerliyor, yol üzerindeki yarım asırlık ağaçlar odun keser gibi biçiliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, bir tek ağaç kesilmeyeceğini söylese de çevre sakinleri tam aksini konuşuyor. Hatta artık ağaç yok kütüğü kalıyor. Yakın bir tarihe kadar sıra sıra dizilen ağaçların yer aldığı İstasyon Caddesi‘nde son bir kaç günde bile boynu kesilmiş ağaç kütükleri görmek mümkün hale geldi."dedi.

MASTER PLANI UYGULANMADI

Ulaşım Master Planı‘nın bütünsel anlamda uygulanmadığını dile getiren Güzel, şöyle devam etti: "Bu Planda hafif raylı sistemin özellikle Karataş‘tan başlaması gerektiği de dile getiriliyor. Karataş bölgesinin transferinin sağlanması önemli. Hafif raylı sistemin Karataş‘tan merkeze, merkezden sanayi bölgesine olması öngörüldü. Oysa şimdi hafif raylı sistemin başlangıç noktası Burç Kavşağı. Hafif raylı sistem Karataş‘a uğramıyor bile. Karataş‘ı yok sayıp kendinize göre bir revizyon yaparsanız sonuç bu olur."

KENTİN GELECEĞİ İLE OYNUYORLAR

Ulaşım konusunda olduğu gibi Gaziantep‘in bütün imar planı konusunda karşılarına sorun çıktığını ve raylı sistemde zaman içerisinde korkunç bir tehlikeye sürükleyen kent planına doğru gidildiğini söyleyen Güzel, "Dünya‘nın hiçbir yerinde bir kentin imar planı etrafında parmakla işaret çizilerek etrafına bir çevre yolu gibi yapılmamıştır. Önce plan yapılır, yanına ne yapılacağı belli değil. Bir belediye başkanı arkadaşımız çıkıyor bir çevre yolunu parmağının ucuyla işaretliyor. Plana göre "burası çevre yolu olsun" diyor. Karayolları diyor ki; "ben yaparım. Ama bu yolun mülkiyetini sen çözeceksin. Ben kamulaştıramam".. Oda tamam diyor. Bu kadar basit" dedi.

Asım Güzel, bütün bu yapılanlar ile kentin geleceği ile oynandığını belirterek, "Bu kişisel çıkarlara plan yapılmaz. Bütün bunların önüne geçilmesinin yolları bana göre çok ciddi bir konudur. Sorunun asıl kaynağı asıl altında yatan siyasetin birilerinin işine burnunu sokmasıdır. Dolayısıyla bu memlekette aklı selim insanların birinin nasıl olurda yönetilmesine egemen olduğunun hesaplanması gerekir. Biz bunu yapmadık. Bir imar planını bir belediye başkanının keyfi kararlarına nasıl bırakılmaması gerektiği konusunda mekanizmayı oluşturamadık. Buna hangi siyasi parti samimi olursa ben onun sonuna kadar destekçisiyim. Olay bu kadar" şeklinde konuştu.

GÜNDÜZ: 13 KEZ GÜZERGAH DEĞİŞTİ

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Metehan Gündüz, Ulaşım Plancısı Erhan Öncü‘nün raylı sistem için " Doğan marka görünümlü Şahin otomobil" benzetmesini yaptığını ama bunun son derece doğru bir tespit olduğunu söyledi. Belediye‘de ulaşım ana planının bulunmadığını ve kendilerinden istendiğini belirten Gündüz, "Bu projede tam 13 defa güzergah değişikliği yapıldı ve proje tadil edildi. Bir kere ani kararlarla sık sık güzergah değiştirilmesi doğru değil" dedi.

Raylı sistem konusunda oda olarak görüşlerinin alınmadığını kaydeden Gündüz, raylı sistemlerin mantığı gereği ve uygulamalarının yerleşim merkezlerini en kestirme güzergahlarla geçmek üzere planlanması gerektiğini belirterek, "Ancak bizde yapılan raylı sistemde bu gözardı edildi. Bir ulaşım ana planının bulunmadığı, 13 kez güzergahın değiştiği ve projenin tadil edildiği bir raylı sistem yapılmaya çalışılıyor. Kentimizin etkin toplu taşıma ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Bu tür yatırımlar ciddi etütler ışığında planlanmalı ve yapılan plan ve projeler, sivil toplum kuruluşları ile de paylaşılarak, tam destek, güven ve karalılık ile uygulanmalıdır" diye konuştu.

BAHRİYE ÜÇOK VE İBRAHİMLİ‘YE METROBÜS

Uygulamada bir çok şeyin gözardı edildiğini anlatan Gündüz, "Bazı şeyler için çok geç sayılmaz. Bahriye Üçok ve İbrahimli‘yi Metrobüsle şehre taşıyacak bir sistem geliştirilebilir. Karataş zaten olmazsa olmazlar arasında. Çünkü oranın nüfusu hayli fazla"

SEVEROĞLU: YAPMIŞ OLMAK İÇİN YAPILIYOR

Turizm Derneği Başkanı Sıtkı Severoğlu, kişilerin kendi keyfi ve şahsi kararlarıyla ilime, bilime hiç önem vermeden bir takım işler yaptığını kaydetti. Raylı sistemin buna en güzel örnek olduğunu belirten Severoğlu, "Bakın zamanında doğum evi kavşağında alt geçit üst geçit yapılırken hasbel kader bana danışmışlardı. Ulaşım master planı bitsin ondan sonra bunlar yapılsın. Proje var mı yok mu diye incelensin dedik. Biz bir takım aksayan şeyleri bunlarla birlikte söyledik. Ama sorun yapıldı. Burada yapmış olmak için yapılmış bir anlayış var. Asıl yanlış burada. Raylı sistem bunun bir örneği. Gaziantep‘e raylı sistemi yapmış olmak. Bir yandan ulaşım master planı yapıyorsunuz bunu da yapmış olmak için yapıyorsunuz. Ulaşım master planında ortaya çıkan sonuçları değerlendirmiyorsunuz" dedi.

KENT KONSEYİ KONUŞTURULAMAZ HALE GELDİ

Müzeyi örnek göstererek eksiklerini anlatan Severoğlu, herşeyin yapılmış olmak için yapıldığını söyleyerek, "Oturulup, raylı sistem yapalım denmiş. Nereden kolay yapabiliriz. En kolayı üniversitenin ordan başlayalım, istasyon meydanına getirelim. Ama sizin bir ulaşım master planınız var. Bilime değer vermiştiniz. Bunlar hep gariplikliler sinsilesidir. Burada kentteki raylı sistemde hatta insanların trafiği aksattığı, insanları doğrudan ilgilendirdiği için tepki gösteriyor. Ama asıl tepki göstermemiz gereken şey kendi keyfi işlerin yaşanması. Şimdi bu kentte yerel yönetimler bir takım işler yapıyorlarsa, yerel yönetimler hizmet getiriyorsa bu kentte yaşayan insanlar için getiriyorlar. Dolayısıyla bu kentte yaşayan insanların istediği hizmetleri getirmeleri gerekir. Bunu popülistlik anlamında söylemiyorum. Bu kentte yaşayan, ilim ve bilim adamlarını, bu kentte yaşayan meslek sahiplerinin mutlaka yapılan işlerde görüşlerinin alınması lazım. Bundan dolayı bir kent konseyi var. Kent konseyinde benzer konular birkaç defa gündeme geldi. Maalesef Kent konseyinde insanlar konuşmaz konuşturulamaz hale getirildi" diye konuştu.

ZARAR GÖRMEKTEN KORKUYORUZ

Kent konseyinde toplantıların sunumlarla bitirildiğini, sonuç üretilmediğini ve başkanın reklam konusu haline geldiğini vurgulayan Severoğlu, "Bu kentte yaşayan insanların bir şekilde olaya sistematik bir şekilde sahip çıkması gerekir. Bir şekilde hesabının sorulması gerek. Ve insanları keyiflerine, bu kentte yaşayan insanları umursamadan ‘ben bunu böyle uygun gördüm, böyle yaparım. Mimar da benim, mühendis de benim, ilim adamı da benim, bilim adamı da benim‘ denmemesi gerekiyor. Şu andaki yapılan işleri sokaktaki çocuğu çevirip sorsanız; "Burada trenden burç kavşağından, istasyon meydanına kadar taşıyacağız", "Kimi taşıyacaksınız" der. Raylı sistemle ilgili inşaat mühendisleri odasının bir görüş alınması gerek. Bu keyfi bir çalışmadır. Bu hafif raylı sistem devede kulak. Bu kentte bir takım işler yapılıyorsa halkın da buna katılması sağlanmalı. Bilime önem verilmeli diye düşünüyorum" dedi.

PERİ: HERKES KORKUYOR

MAKİNA Mühendisleri Odası Başkanı Ali Peri ise, "Maarif ve doğum evi kavşağına karşı çıkıldığında vatan hainisiniz, şer odağısınız dediklerin de bazıları ‘haklısın başkanım bunlar şer odağı, bunlar muhalif‘demişti. Şimdi o günlerden bugünlere geldik" dedi. Peri, "Yolun ortasına yapılan iş merkezini mi söyleyeyim. Belediye otobüsünü bırakın dolmuşların gitmediği bir güzergaha raylı sistemini getiriyorsunuz" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar diyecek laf yok. Bugünden sonra ne yapabiliriz bunu konuşalım. Bundan sonra kitleleri yanımıza alıp karşı tavır koyabilir miyiz ? Alamayız. Çünkü herkes korkuyor. Sadaka toplumu yapılmış bir milletiz. Nasılsa "hükümet beni besliyor diyor. Bana ne caddesinden, bana ne raylı sisteminden diyor. Yani şu ana kadar yapmadığımız tek şey kaldı yanlış yapanın yakasına yapışmak. Bir o kaldı. Ona varsanız varız. Yoksa yapacak bir şey yok"

KANALICI: BÖYLE BİR PLANI BU MEMLEKETE
MAHKUM ETMEK ACI VERİYOR

İnşaat Müteahhitleri eski Başkanı Necati Kanalıcı ise, kendisinin de aynı noktada olduğunu ve bir memlekete bu kadar kötülüğün yapılmaması gerektiğini savundu. Memlekette 2 tane plan yapıldığını bunların Beykent ve İbrahimli olduğunu belirten Kanalıcı, " Bu planlar sözüm ona planlar. Yani bir memlekete bu kadar kötülük edilmez. Bu kadar kötü, bu kadar ucuz, bu kadar dünyadan, ilimden, bilimden uzak bir plan olamaz. Ben bu şehirde gezdiğim süreç içerisinde bu planın acizliğini, çaresizliğini geri kalmışlığını seyrediyorum ve kahroluyorum. Çünkü böyle bir plana bu memlekete mahkum etmek bana çok acı bir tablo. Bu bana acı veriyor" dedi.

DURUM ÇOK VAHİM

Memlekette yaşamanın bir keyfi olması gerektiğini ama bunları göremediklerini söyleyen Necati Kanalıcı, "Şimdi o günden bugüne hep aynı zihniyetlerin geldiği bir noktadayız. İlimle bilimi ve keyfiliği birbirinden ayırt edememişiz. İşin içerisinde bilimden uzaklaşmak var.Bu işler sadece siyasetle kucak kucağa olmaz. Bu durumda geldiğimiz nokta bence vahim ve çok kötü. Ancak raylı sistem konusunda geldiğimiz nokta itibariyle yapacak çok bir şey yok. Fakat bir nokta şu an çok önemli. Bu rayların merkez asfalt sıfır koduyla, aynı kodda olma zarureti var. Bu konuda bir araştırma yapmamız lazım. Bu konuda soruşturma yapmamız lazım. Bu konuda en azından bunu kurtarmamız lazım. Yani bunu da kurtaramazsak o kodundan geçemezsek bu memleket yarın büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacak"

BÜLENT YILMAZ "YENİ BİR OLUŞUM GEREKLİ"

Tüketici Hakları Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, hafif raylı sistemin dışında Gaziantep‘te çok büyük yanlışlar yapıldığını ancak sivil toplumun bunlara tepki veremediğini söyledi. Kentte yaşayan insanların daha iyi koşullara sahip olması gerektiğini belirten Yılmaz "maalesef vatandaşı kimse umursamıyor. Kenti yönetenler keyfince hareket ediyor. Vatandaş hakkı, tüketici hakkı nedir aldırış bile etmiyorlar. Kentte bir sivil toplum hareketinin gerektiğine inanıyorum. Bunun için yeni bir oluşum içine girmek zorundayız. Böylece kentimizde vatandaşın aleyhinde olabilecek her türlü teşebbüslere karşı çıkabilmeliyiz. Örgütlenip tek bir ses çıkartmalıyız. Ama bu güçlü bir ses olmalı. Bu toplantıdan cesaretle ilk adımın burada atılmasından yanayım" dedi.

KEŞKE REFERANDUM YAPSAYDI

Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı: "Şehirde trafik sorunun olmaması vatandaşların bir yerden bir yerlere hızlı rahat gidecek olması herkesin kabul edebileceği bir şey. Çağdaş bir kent bunu gerektirir. Ama bunu yaparken de mevcut dokuyu doğal yapıyı bozmamak, tam tersine trafiği rahatlatacak yerine zorlaştırıcı bir güzergah belirlemek, yeşil dokuyu ortadan kaldırmamak ve doğru bir hat üzerinde bu işi yapmak en doğrusuydu. Gaziantep‘in ulaşım master planında olmayan bir raylı sistemle Gaziantep karşı karşıya. Ve büyük bir aşama kaydedildi bu konuda. Ne yazık ki Gaziantep‘teki sivil toplum kuruluşlarının bu kadar uyarılarına rağmen dikkate alınmadı. Ve yolcu yoğunluğunun olmadığı bir bölgede, yılların ağaçların olduğu yüz yılların ağaçları olduğu bölgelerde bu işleme başlandı ve bayağı bir mesafede kat edildi. Buna şehrimizde büyük bir tepki var. Gerek vatandaşlarımız gerekse diğer sivil toplum kuruluşlarımızın hepsinin tepkisi var. Ancak bu tepki yerel yönetim tarafından yani Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Bu sistem bu güzergah Gaziantep vatandaşına sorulsaydı keşke bir referandum yapılsaydı. Keşke belediye otobüslerine birer soru kutusu konulsaydı oradan gelecek cevaba göre hareket edilseydi. Öyle zannediyorum öyle inanç ediyorumki bu güzergahların yerini buna izin vermeyeceğini bunu kabul etmeyeceğini belediye başkanımızda cevabı çok net bir şekilde görürdü. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki süreçte bu beton yığınını tekrar kapatıp tekrar üzerinden arabaların gideceği hale dönüştüreceğiz. Tabii burada kaybeden Gaziantep halkı olacak. Kaybedilen paralarımıza yazık olacak. İş işten geçmiş olacak. Raylı sistemimiz olsun bizimde tramvayımız olsun nerde olursa olsun diye düşünmek ve buna yönelik karar almak bizce doğru değil yoksa biz tramvaya veya raylı sisteme karşı değiliz. ama güzergahı ve belirlendiği yöntem bize göre yanlış.

DERYA COŞKUN "NEREYE GİDEYİM BU KENT BENİM KENTİM"

Tabarımcı Derya Coşkun ise farklı bir yaklaşım göstererek şunları söyledi: "Bu şehirde doğdum ve büyüdüm. Şehrimi eski haliyle daha çok seviyorum. Ama şimdi artık şehrimi tanıyamaz hale geldim. Yeşil alanlar adeta katlediliyor. Her gün sabahleyin bugün kaç ağaç kesildi, hangi yol kapandı der hale geldik. Bir Kırkayak, başkarakol, ordu caddesi, kavaklık güzelliğini artık bulamıyoruz. Hafif Raylı sistemin geçtiği güzergahta işyerim var, ben oraya ne hayallerle gittim ve yatırım yaptım ama Sayın Asım Güzelbey, benimle birlikte birçok insanın hatta çocuklarımın hayallerini yok etti. Karşımızdaki kavaklığı artık tanıyamıyorum. Yüreğimizin ortasından geçen tren raylarına tahammül edemiyorum."

ÖZDİNÇ: KONU GENİŞ OLARAK ELE ALINMALI

Mimar Doğan Özdinç, trafikte refüjlerin kaldırılması ile trafik polislerinin sıkıntı yaşayacağını söyledi. Özellikle kavşak bölgesinde trafik akışını sağlayan polislerin büyük sıkıntı çekeceğini belirten Özdinç, "Onlara Allah yardımcısı olsun. Mustafa Yılmaz‘ın seçimi kazansaydı söylediği bir söz vardı. "Ben başkan olursam raylı sistemin üzerini betonla doldururum" demişti.Çalışmalar henüz o zamanda üniversite bulvarında oluyordu. Ancak ters tepki olmuştu. Ama doğrusuda bu . Ben olsam burayı kapatırım tamamen metrobüs için bir yol yaparım. Karataş‘tan şehir merkezine gelecek olan insanlara en güzelini yapmış olurum. Benim önerim birçok sivil toplum kuruluşun bir araya gelerek bu konunun daha geniş olarak ele alınması taraftarıyım" dedi.

ŞUBE İÇERİĞİ