ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

29 Nisan 2024 Pazartesi    

EİM-MEDAK MİEM PBK
ŞUBE GİRİŞ SAYFASI

 ENERJİ ZAMLARI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

    Yayına Giriş Tarihi: 16.01.2009  Güncellenme Zamanı: 01.06.2015 14:42:27  Yayınlayan Birim: İSTANBUL ŞUBE  
 

ZAM YAPARAK ENERJİ TASARRUFU DAYATMASINA SON YAŞAM KALİTEMİZDEN TAVİZ VERMEDEN, DAHA DÜŞÜK ENERJİ KULLANIMI MÜMKÜNDÜR!

Enerjinin büyük bir kısmı fosil yakıtlardan elde ediliyor. Ama yakın gelecekte fosil kaynakların tükeneceği bilinmektedir. Ekolojik dengenin alarm vermesi, tükenen enerji kaynaklarımızın yanında bir başka tehlikeyi oluşturmaktadır. Enerji talebinin her yıl artan oranda yükselmesi ve dolayısıyla maliyetlerin artması enerji açısından bizleri dönülemez noktalara getirmektedir.

Çağımızda enerjiye ulaşmak en doğal insani ihtiyaçlardan biridir. Ekonomik / sosyal kalkınma ve insanca yaşam için; güvenilir, ucuz ve temiz enerji arzı günümüzün en önemli sorunu haline gelmektedir. Dünya‘da halen 1.6 milyar insanın (yüzde 25.1) enerjiden yararlanma olanağına sahip olmadığı bilinmektedir.

Ülkemizin harcadığı enerji, 2007 yıl sonu itibariyle 100 milyon ton petrol eşdeğerini (MTep) aşmaktadır. Eldeki veriler ülkemizdeki enerji tüketim artış hızının AB ve OECD ülkelerinin enerji tüketim artış hızının iki katından fazla olduğunu göstermektedir.

Enerji yoğunluğu; Bir birim iş ya da hizmet üretiminde sarf edilen enerji bedelinin, ürünün toplam giderleri içindeki oranı olarak tanımlanmaktadır. Bugün Türkiye‘de enerji yoğunluğu 0,38 TEP/1000USD‘dir (TEP: Ton Eşdeğer Petrol: 1 tep = 11.626 kWh dir) Kişi başına tüketim ise 1,06 TEP‘e karşılık gelmektedir.

Görüleceği gibi üretilen hizmet veya ürünün maliyetlerindeki enerji oranını  (yoğunluğunu) aynı işi yaparak düşürmek enerjimizi daha verimli kılmanın en önemli yollarında biri olmaktadır. OECD ülkelerinde enerji yoğunluğu 0,19 TEP/1000USD iken, kişi başına enerji tüketimi 4,68 TEP‘dir. Dolayısıyla enerji yoğunluğumuzu daha aşağı sevilere düşürürken, kişi başına düşen enerji tüketimimizi artırmalıyız.

Enerji Verimliliği Yasası 2007 yılında, Enerji Kaynakları ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik ise 25 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girdi. 2008 yılı  "Enerji Verimliliği Yılı" ilan edildi. Enerji verimliliği gibi yaşamsal önemdeki bir konunun gündeme getirilmesindeki yoğun çaba toplumsal duyarlılığın gelişmesi açısından son derece önemli olmakla birlikte; enerji özelleştirmelerinin hız kazandığı döneme rastlaması ve ele alınış şekli, enerji alanındaki serbest piyasa uygulamalarıyla olan bağını da sorgulamayı gerektiriyor.

Enerji Bakanı Hilmi Güler 2009 Bütçe konuşmasında, "Halen dışa bağımlılık oranımız %74‘ler seviyesinde olup, üretim planlamasının gerektirdiği yatırımlar için tedbir alınmaz ise bunun %80‘lere yükselme eğiliminde olduğu görülmektedir" demektedir. Ancak, serbest piyasada özel şirketlere lisans verilmeye başlandığı 2002 yılında 31.346 MW olan elektrik kurulu gücümüz 9 bin MW artabildi. Artışın büyük kısmı 2002 öncesi yapılan anlaşmalardan dolayı kamunun olup, özel sektörün yatırımı ise sadece ve sadece 3.094 MW‘dır. Bu hükümet döneminde kamu eliyle yatırım yapılmazken, özel sektör de yatırım yapmamıştır. Belirlenen talep artışı 13 bin MW, açık 4 bin MW‘dır.

Bugün elektrik arz güvenliğimiz tam bir bıçak sırtında gitmektedir. Her yıl % 7-8 oranında enerji talep artışıyla karşı karşıya kalan ülkemizi bu kış aylarında son küresel ekonomik kriz "kurtarmıştır". Krizle birlikte talep artışı durmuş, hatta %3-4 oranında düşüş göstermiştir.  Bu durum, enerji açığı açısından bizleri kurtarmamaktadır. Bıçak sırtı durum sürmekte, yatırımlar olması gereken düzeyde sürmemektedir.

Arz güvenliğinin tehlikeli boyutta olduğu bir süreçte mevcut enerjimizi yaşam kalitesinden taviz vermeden verimli olarak kullanmak önem arz etmektedir.

TMMOB‘ye bağlı odaların uzmanlık alanlarında, eksikliklerine rağmen karşı çıkmadığı yasalardan biri Enerji Verimliliği Yasası‘dır. Odalarımız, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Yasası‘nı desteklerken, Yasanın Odalara verdiği sorumluluk ve görevleri yerine getirmek üzere çalışmalar yürütmektedir. EMO "kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü" olma bilinciyle; Elektrik İşleri Etüt İdaresi‘nde özverili ve iyi niyetli çabalar ile hazırlanan yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında "art niyetli", "kar mantıklı",  "piyasacı" yaklaşımların egemen olmaması için çaba sarf etmektedir.


ENERJİDE OTOMATİK FİYATLANDIRMA MEKANİZMASI AÇIK BİR SOYGUNDUR

Ancak, otomatik fiyatlandırma, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi, nükleer enerji santrallerinin her şeye rağmen kurulmak istenmesi, doğal anlaşmalarının ve dışa bağımlılığın sürdürülmesi ve daha birçok nedenden dolayı, elektriğin "yeterli, kaliteli, kesintisiz, ucuz ve çevreyle uyumlu bir biçimde kullanıma sunulması" savlarıyla yürürlüğe konulan Elektrik Piyasası Yasası‘nın öngördüğü piyasa sistemi giderek derinleştirilmektedir. Son 20 yıldır sürdürülen piyasalaşma sürecinin ülkemizde elektrik alanında yarattığı sonuca baktığımızda, iddialarla derin çelişkiler oluşturan bir manzara ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Son iki yıldır kendini hissettiren ve giderek artış gösteren "elektrik arz güvenliği" ve "fahiş fiyat uygulaması" sorunları bu sürecin ürünüdür.

Elektrik fiyatları sürekli zam yapılacak bir sistem içine sokuldu. Bugün ülkemizdeki elektrik enerjisi piyasasında özellikle üretim alanındaki yatırımlar da, birincil kaynakların kullanımının planlanması da dahil olmak üzere her şey tamamen özel sektörün insafına terk edilmiş durumda.

Şimdi ülkemizde vatandaşa diğer kamu hizmetlerinde olduğu gibi elektrik için de daha yüksek para ödeme bilinci ve çeşitli kampanyaların da yardımıyla verimlilik ve tasarruf kavramları aşılanıyor. Böylece şaşaalı enerji verimliliği yılı etkinlikleri de muazzam zamlarla taçlandırılmıştır. Tersinden söyleyecek olursak, enerji ne kadar pahalılaşırsa, tasarruf bilincinin de o denli artmış olacağı düşünülüyor. Ki, Enerji Bakanı Hilmi Güler; 21 Aralık 2008 günü yaptığı açıklamada, "Hedefimiz yüzde 20 verimlilikti. Bunu çok aştık. Kadınlarımız, çok dikkatli davrandı, onlara minnet borcumuz var" derken, bu düşüşün verimlilikten çok zamlardan ve krizden kaynaklandığını itiraf etmek istemiyor.

TEDAŞ 2007 yılı rakamlarına göre 24.681.455 mesken sayısı, 36.475.825 GWh mesken enerji kullanımı, 1.408 kWh mesken başına yıllık tüketim, 117,33 kWh mesken başına ortalama aylık tüketim hesaplanmaktadır. Türkiye‘de mesken başına düşen ortalama insan sayısı üçtür. Dolayısıyla üç kişilik bir ailenin asgari yaşam standartlarına göre kullanması gereken aylık tüketim bedeli 174 kWh olması gerekirken bu rakamının aşağısında kullanıldığını görmekteyiz. Bu nedenle elektrik enerjisinin kullanımı teşvik edilmesi gerekirken, (Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen elektrik miktarı 6000 kWh iken, Türkiye‘de 2000 kWh‘dir). "Tasarruf" adı altında kendi yanlış politikalarına alet edilen insanlarımızın karanlıkta yaşaması istenmektedir.

 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ HAFTASI

Her yıl ocak ayının ikinci haftasında kutlanan Enerji Verimliliği Haftası‘nda, verimlilik ve tasarrufun "piyasalaştırma ve pahalı enerji" uygulamalarıyla sağlanmasına yönelik politikalardan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Enerji verimliliği ve tasarrufu konusunun tam tersine kamu hizmeti anlayışı ile ele alınması ve kamu yararı çerçevesinde toplumsal bilincin yükseltilmesi gerekmektedir.

İhtiyaçlarımızı karşılayabilecek enerji yatırımları öncelikle yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, kamu tarafından planlanarak yapılmalıdır. Enerji iletim ve dağıtım hatlarındaki % 14‘ün üzerinde olan kayıp ve kaçaklar azaltılmalıdır.

Türkiye‘de tasarruflu lamba üreten tek bir fabrikanın bile bulunmadığı ortamda göstermelik kampanyaların ötesinde verimliliğin gerçek ekonomik çözümlerle birlikte ele alınması da temel bir zorunluluktur.
Türkiye‘nin eski tip, çok enerji tüketen cihazlarla çöplük haline getirilmesine göz yumulmamasını, bir an önce enerji verimliliği standartlarının yerleştirilmesi ve gerekli mevzuatın yürürlüğe konulmasını, ciddi bir denetim yapısının sağlanmasını istiyor ve tasarruflu lamba kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak dar gelirli yurttaşlara ücretsiz lamba dağıtımı yapılmasını ve asgari yaşam standardına uygun elektrik miktarının ücretsiz verilmesini öneriyoruz.

 

ERHAN KARAÇAY

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI

  

İLTER ÇELİK

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI

İstanbul Şube Kaynaklı Basın Açıklamaları »

16.01.2009 tarihinden itibaren 1425 defa okunmuştur.

 

ŞUBE İÇERİĞİ

ÇEVRE ANALİZLERİ YETERLİLİK BELGESİ
BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
SIKÇA SORULAN SORULAR
 

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ
KATİP MUSTAFA ÇELEBİ MAH. İPEK SK. NO:9 34433 BEYOĞLU - İSTANBUL
TEL: (+90) 212 2529500 Dahili: 01   FAKS: (+90) 212 2498674
e-POSTA:

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri