" İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ TAŞERONLARA EMANET EDİLEMEZ " Uluslararası sermayenin direktifleri doğrultusunda AKP iktidarı tarafından uygulanmakta olan özelleştirmeci ve piyasacı politikalar, yıkıcı etkilerini artarak göstermeye devam etmektedir.Yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‘na dayanarak, bazı hastalıkların temel teminat paketi dışında bırakılması ve ek sağlık sigortası yaptırılması zorunluluğunun gündeme gelecek olmasıyla,sağlık ücretlerinin karşılanması cepten ödemeyle kural haline getirilecektir.Önümüzdeki dönemde kamu hastanelerinin satılıp özelleştirilmesiyle tamamlanması düşünülen Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucunda, halkımızın en temel sağlık hizmetlerine ulaşımı daha da zorlaşacaktır. Sağlık ve sosyal güvenlik alanındaki hak kayıplarıyla birlikte yaşanmakta olan ekonomik kriz, insanlarımızın işten çıkarılması ve işsiz kalması gibi dramatik sonuçlara yol açmaya başlamıştır. Türkiye Ulusal İstatistik Kurumu‘nun (TUİK) Ocak 2009 verilerine göre 3.650.000 kişi işsiz kalmış, kayıtlı işsizlerin oranı % 15,5 gibi Cumhuriyet tarihinin en yüksek değerine ulaşmıştır.Resmi işsiz sayısına, kayıt dışı ve sayılmayan işsizlerde eklendiğinde gerçek işsiz sayısının 7 milyonun üzerine çıktığı, işsizlik oranının da %30‘a dayandığı görülmektedir.Bu rakamlar yaşanan ekonomik krizin, Başbakan‘ın söylediği gibi ülkemizi TEĞET değil DELİP geçtiğini göstermektedir.Kriz nedeniyle kapanan işyerleri, giderek artan işçi çıkarmalar ve işsizlik nedeniyle insanlarımızın sosyal güvenlikten yoksun kalmaları, bu krizin derinleşerek toplumsal bir krize dönüşeceğini göstermektedir.Krizin işçi sağlığı ve iş güvenliğine etkisiyle, bu alanda zaten kötü olan ülke sicilimizin daha da bozulacağı muhakkaktır. ● 2007 yılı SGK istatistiklerine göre Türkiye‘de 80.602 iş kazası, 1208 meslek hastalığı vakası meydana gelmiş ve bunların 1.044‘ü ölümle sonuçlanmıştır. ● Son SGK istatistiklerine göre ölümcül iş kazalarının % 98‘i ve meslek hastalıklarının %82‘si küçük ve orta ölçekli işletmelerde meydana gelmekte, bu işyerleri ise tüm çalışanların %62‘ni oluşturmaktadır. ● TUİK istatistiklerine göre ülkemizdeki iş gücünün yarısı kayıt dışı koşullarda çalışmakta ve işyerlerinin ancak %5‘i denetlenebilmektedir. ● Yapılan araştırmalarda iş kazalarının %98‘nin önlenebilir nedenlerle gerçekleştiğini göstermektedir.Bu nedenlerin başlıca sebebi işverenlerin kural ve sınır tanımaz kar hırsı, kayıt dışı işçi çalıştırma ve taşeron çalışmanın esas hale getirilmesidir. ● Milli Prodüktivite Merkezi‘nin 2008 yılı raporuna göre Tuzla Tersaneleri‘nde ölümlü iş kazalarını önlemenin ilk yolunun, taşeron çalışmanın önlenmesi ve sendikal örgütlenme hakkının sağlanmasıyla başarılabileceğini göstermektedir. Tüm bu olumsuz rakamlar ve bilimsel raporlara rağmen ülkemiz işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı da, AKP iktidarının uygulamakta olduğu sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde piyasaya açılarak, sağlık sermayesine yeni bir olanak ve rant kapısı haline getirilmek istenmektedir.Bunun gerekçesi olarak da " iş sağlığı ve güvenliği alanında piyasanın sıkıştırmalarının artması ve piyasa aktörlerinin basıncı " söylemleri, iktidar ve Çalışma Bakanlığı sözcüleri tarafından her ortamda dile getirilmektedir.Her zaman olduğu gibi siyasi iktidarın ‘ politik amaç ve tercihleri ‘ tümüyle sermaye ve sermayedar yanlısı olup, bu alanda da çalışanlar lehine düzenleme yapılması ve bilimsel raporlar doğrultusunda hareket edilmesi düşünülmemektedir. Bu anlayışla Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan" İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile İşyeri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik " taslağıyla; Çalışma Bakanlığı 50‘nin altında işçi çalıştıran işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin bir organizasyon içine girmekten ısrarla kaçınmakta, 50‘nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde bir ‘sağlık birimi‘ kurularak işyeri hekimi ve iş güvenliği mühendisi istihdam zorunluluğu tamamen ortadan kaldırılmaktadır.Yönetmelik taslağıyla çalışanların mesleki sağlık ve güvenliği tümüyle piyasa sunulmakta, iş sağlığı ve güvenliğinde çalışan personelin iş güvencesi ve mesleki bağımsızlığı ortadan kaldırılarak özel iş sağlığı ve güvenliği firmalarının önü açılmaktadır. Bilimselliğe, uluslararası sözleşmelere, kanunlara ve yargı kararlarına aykırı olarak çıkarılmak istenen yeni taslakla; kamu tüzel kişiliğindeki meslek örgütlerinin üniversitelerle birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda üyelerine eğitim düzenleme faaliyeti engellenmeye çalışılarak, bu alanda kadrolaşmaya ve siyasi iktidara yakın kişi ve kurumlara ek gelir sağlanmaya çalışılmaktadır. Asıl işverenin sorumluluklarını alt işverene devretmesi olan "taşeron" sisteminin; bilimsel rapor ve istatistiklerde belirtildiği gibi ülkemizdeki iş kazaları ve meslek hastalıklarının en önemli nedeni olduğu bugün tüm kesimler tarafından kabul edildiği bir ortamda, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerini de tümüyle taşeronlaştıracak bu yönetmelik taslağı kabul edilemez.ILO Sözleşmelerine, Anayasaya, ulusal yasa ve yargı kararlarına aykırı bu düzenlemelerin ülkemiz iş yaşamındaki sorunlara çare olamayacağına inanıyor ve Çalışma Bakanlığı‘ndan bu taslağı geri çekmesini talep ediyoruz. Bugün ülkemizin her tarafında olduğu gibi ; devlete ait TOKİ‘lerde rutin hale gelen iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerimizin, Tuzla Tersaneleri‘nde şimdiye kadar hayatını kaybeden 122 vatandaşımızın ve mesleksel kökenli olarak yakalandıkları "silikozis" hastalığı nedeniyle çaresiz bir şekilde memleketlerinde ölümü bekleyen insanlarımızın acısını yüreğimizde hissediyor, çalışanların aleyhine olan bu düzenlemelerle mücadeleye devam edeceğimizi AKP iktidarına bildiriyoruz. Ve " önce İNSAN, önce SAĞLIK, önce İŞ GÜVENLİĞİ " nden yana bir " İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ve Yönetmeliği " nin çıkarılması için, başta Çalışma Bakanlığı olmak üzere alanın tarafı olan sorumlu ve yetkili makamları uyarıyoruz. Ayrıca uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikalarını,işsizliği, işten çıkarılmaları ve AKP‘yi protesto etmek için, tüm emekçiler ile onların temsilcileri emek ve meslek örgütlerini, 1 Mayıs İşçi Bayramında alanlarda olmaya davet ediyoruz. 21.04.2009 HERKESE SAĞLIK ve GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU - KOCAELİ |