Yayına Giriş Tarihi: 20.03.2009  Güncellenme Zamanı: 20.03.2009 16:55:37  Yayınlayan Birim: ADANA ŞUBE  
 

20.03.2009

BASINA ve KAMUOYUNA,

29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesi, Yerel seçimlere, yerel yönetimlere ve adaylara ilişkin bakış açımızı paylaşmayı toplumsal bir sorumluluk olarak görmekteyiz.

29 Mart 2009 Yerel Seçimlerine çok kısa bir süre kaldı. Her geçen gün, özellikle büyük kentlerimizde yaşam koşullarının giderek ağırlaştığı bir dönemde yerel seçimler sürecine girmiş bulunmaktayız.

Bir yandan küresel kapitalist sistemin özelleştirmeci, neo-liberal ekonomi politikaları ve bunun ürettiği küresel kriz,  diğer yandan da kentleri birer küçük krallık, derebeylik gibi yöneten yerel yöneticiler, kentleri ve içinde yaşayan vatandaşlarımızı bir sorunlar yumağının içine çekiyor.

Sermayenin farklı kesimlerinin, kentlerimizde neredeyse tek egemen olduğu, bir ülkede yaşıyoruz. Başta belediyeler olmak üzere, kamu kurumlarının tümü, kentte yaşayanların refahını merkeze almak yerine, sermayenin ihtiyaçlarına yanıt veren bir yaklaşım ve uygulamayı öne çıkartıyor. "Yerel yönetimde demokrasi" ve "vatandaş" kavramları yerini "Belediyeyi kendi özel şirketi gibi yönetme" ve "müşteri" kavramlarına bırakıyor.

Bunun sonucu olarak da siyasi partilerin genel merkezinden başlayıp yerelde belediye başkanlarına, belediye üst yönetimine-idari kadrosuna, belediye meclis üyelerine kadar uzanan bir hiyerarşik yozlaşmış ilişkiler zinciri doğmaktadır. Demokratik örgütlenmenin beşiği olan kentler, maalesef 2000'li yılların Türkiye'sinde, dışlama, yok sayma, ele geçirme, elinde tutmaya dayanan çıkar grupların eline geçmiş durumda.

Kentlerimizin, iç içe yaşadığı, boğuştuğu sorunların temelinde, rant ve arazi spekülasyonuna dayalı plansız kentleşme, kentteki demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, vatandaş inisiyatiflerini dışlayan bir yerel yönetim anlayışı yatmaktadır.

MMO Adana Şubesi olarak;  29 Mart Yerel Seçimlerinde Adanalıları ve üyelerimizi;

·       Yönetimleri sırasında halkın ve örgütlü her türlü kurum ve kuruluşun kent yönetimine katılımına olanak tanımayan belediye başkanlarına oy vermemeye çağırıyoruz.

·       Halkın vergileriyle üretilen kentsel rantı, yerel yönetimlere kaynak olarak değil, kendilerine ve çevrelerindeki çıkar gruplarına aktararak kente karşı suç işlemiş olan belediye başkanlarına oy vermemeye çağırıyoruz.

·       Adana'nın kaynaklarını ve üretilen kentsel rantı, kentteki eşitsiz gelişim uçurumunu kapatacak şekilde kullanmayan, kentteki eşitsiz gelişimi derinleştiren belediye başkanlarına oy vermemeye çağırıyoruz.

·       Adana'nın kaynaklarını kendi oy potansiyellerine ve çıkarlarına göre kullanan ve dağıtan belediye başkanlarına ve benzeri projeleri olan adaylara oy vermemeye çağırıyoruz.

·       Yerel yönetimleri, yerel ve uluslararası sermayeye peşkeş çekilebilecek bir alan olarak algılayan, yerel yönetimi kamusal alan tarifinden arındırarak sadece bir ticari işletme, şirket gibi gören ve yöneten, belediye başkanlarına oy vermemeye çağırıyoruz.

Bunun yanı sıra mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, güzergâhından, vagonlarına, alınan kredilerinden, tahmini bedelinin kat kat üstüne çıkan maliyetine kadar hemen hemen her şeyi tartışma konusu olan Adana Hafif Raylı Taşıma Sistemi'nde, 18 Mart'ta, deneme amaçlı olarak belli bir güzergâhta siyasi şov amaçlı, sefer düzenlendiğini hep beraber esefle izledik.

Adana halkının da hatırlayacağı üzere, 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesinde de, 1999-2004 arasında, 5 yıl boyunca tek çivi çakılmayan Adana Hafif Raylı Taşıma Sistemi projesinde, yine seçim arifesinde Adanalıların gözünü boyamak için göstermelik bir sefer düzenlenmişti. Bu seçimlerde de bitmemiş, tamamlanmamış bir projenin yine siyasi şov amaçlı kullanıldığını izledik.

Yapılan göstermelik şovun, en hafif tabiriyle bir politik ahlaksızlık olduğunun altını çiziyor, Adanalıların gözünü boyamak için yapılan bu tip beyhude çabalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Adana Hafif Raylı Taşıma Sistemi, maalesef mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın 5 yılda bir kullandığı, bindiği, maliyeti yüzlerce milyon dolar değerinde olan çarpık bir oyuncak haline getirilmiştir.

MMO Adana Şubesi olarak;  29 Mart Yerel Seçimlerinde Adanalıları ve üyelerimizi;

·       Kente karşı suç işlememiş,

·       Yerel Yönetimleri bir kamusal alan olarak gören, bu kamusal alanı savunan ve genişletilmesine çalışan,

·       Kentlilik bilincine sahip olmayı ve kentleri demokrasinin beşiği olarak gören, Kent yaşamını ilgilendiren her kararı kentlilerin katılımıyla alacak olan,

·       Halkın vergileriyle üretilen kentsel rantı yine kentliler için kullanacak olan,

·       Kentimizdeki doğal, tarihsel-kültürel değerleri ve kaynakları korumak, geliştirmek için kentsel planlamaları kentlilerin ve kentteki örgütlü her kesimin katılımı ile yapacak olan,

·       Kentimizin gelişiminde toplumsal, ekonomik ve fiziksel bütünlüğü gözetecek olan,

·       Emekten, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, Türkiye halklarının bütünlüğünden ve kardeşliğinden yana olan, Toplumcu ve halkçı bir yerel yönetim anlayışı olan, adaylara oy vermeye çağırıyoruz.

Adaylar ve siyasi partiler yukarıda saydığımız ilkelerimize yakın oldukları kadar bize yakındırlar, ilkelerimize uzak oldukları kadar da bize uzaktırlar.

2009 Türkiye'sinde yaşayan her bilinçli ve vicdan sahibi Adanalıyı, 29 Mart Yerel seçimlerinde kullanacağı oyun anlamı üzerine düşünmeye ve "Kentin sakini değil sahibi olmaya" davet ediyoruz.

 "Toplumcu ve halkçı" bir yerel yönetim mümkündür.

 "Başka bir Adana, Başka bir Yerel Yönetim, Mümkündür".

TMMOB MMO Adana Şube

Yönetim Kurulu Başkanı

Hüseyin ATICI

(70 KB) (20.03.2009 12:11:39)

ŞUBE İÇERİĞİ