ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

19 Mayıs 2024 Pazar    

EİM-MEDAK MİEM PBK
ŞUBE GİRİŞ SAYFASI

 MÜHENDİSLİK GÜNLERİ BAŞLADI
"TÜBİTAK, BAĞIMSIZ BİR BİLİM KURUMU OLMALIDIR"

    Yayına Giriş Tarihi: 15.03.2009  Güncellenme Zamanı: 13.03.2009 17:45:56  Yayınlayan Birim: İZMİR ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 15:02:23

Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Öğrenci Üye Komisyonu tarafından 7.’si düzenlenen Mühendislik Günleri, “Tekerlek’ten Cern’e Bilimin Evrimi” temasıyla bugün (11 Mart 2009) Tepekule Kongre ve Sergi merkezi Anadolu Salonunda başladı. Üç gün sürecek etkinlikte 9 bildiri sunulacak. Açılışta konuşan MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya, “Ülkemizin bilimsel evrim sürecinde hangi noktada bulunduğunu ve bu noktaya nasıl geldiğini iyi değerlendirmek gerektiğini belirterek, TÜBİTAK’ta dün gündeme gelen Darwin sansürünün ülkemiz üzüntü verici olduğunu söyledi. Özsakarta Tübitak’ta siyasallaşmanın çarpıcı sonuçlarından biri tezahür etmiştir.” dedi. Öğrenci Üye Komisyonu adına Konuşma yapan Selma Vatansever ise, Komisyon çalışmalarının nitelik ve kapsam olarak hızla geliştiğini belirterek, çalışmalara her türlü desteği veren ve kolaylığı sağlayan Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesine teşekkür etti.

Mühendislik Günleri Başladı

"TÜBİTAK, bağımsız bir bilim kurumu olmalıdır"

Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesinin öğrenci üyeleri tarafından düzenlenen 7. Mühendislik Günleri Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde (11 Mart 2009, Çarşamba Saat 13.30‘da) başladı. Bu yılki etkinliğin konusu "Tekerlekten CERN‘e Bilimin Evrimi" olarak belirlendi.  

Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği açılışta konuşan MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özsakarya, TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisinin Darwin‘i konu alan kapağının TÜBİTAK  Başkan yardımcısı tarafından değiştirilmesini ve içeriğindeki Darwin‘le ilgili bilgilerin çıkarılmasını eleştirerek şunları söyledi;

"Dün, ülkemizin en önemli bilim kuruluşu TÜBİTAK‘ta akıl almaz bir olay yaşandı. Evrim teorisinin sahibi Darwin‘in doğumunun 200. yılı nedeniyle, TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisinin Mart sayısının Darwin‘e ayrılan kapağı dergi basıma giderken Tübitak Başkan Yardımcısı ve Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından değiştirildi. Dergiden Darwin‘e ait tüm bölümler çıkartıldı. Ayrıca Genel Yayın Yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman‘ın da görevden alınması söz konusu oldu.

Bağımsız ve özerk olması gereken kurumların siyasi kadrolarla doldurulması ve siyasete alet edilmesinin geldiği acı sonucun bir tezahürü olarak gördüğümüz bu durumu kınıyoruz. Ülkemize de Tübitak‘a da  yakışmayan bu ayıbın bir an önce düzeltilmesini ve TÜBİTAK‘ta siyasi kadrolaşmaya son verilmesini ve istiyoruz.

Dün "devrim" sözünden hoşlanmayanlar bugün de "evrim"i saf dışı etmeye çalışıyorlar. Siz gençlere düşen görev ise, bilimi, bilimsel özgürlüğü ve özerkliği sonuna kadar savunmak olmalıdır."

Mahmet Özsakarya, AR-GE yayasında yapılan değişikliğin de ülkemizdeki ar-ge çalışmalarını zorlaştırıcı ve ar-ge departmanlarında çalışan mühendisleri ciddi gelir kayıplarına uğratıcı etkisi olacağını vurguladı.

Mehmet Özsakarya‘nın konuşmasının tam metni şöyle;

"Bu yıl 7.sini gerçekleştirdiğimiz Mühendislik Günlerinde    genç mühendis adaylarımız "Tekerlekten Cern‘e Bilimin Evrimi" konusunu ele alacaklar.

Bildiğiniz gibi evrim bilimsel bir terimdir ve bilimsel kuşkuculuğun içinde önemli bir yere sahiptir. Evrim, aynı zamanda bir değişimi, dönüşümü ve gelişimi anlatır.

Aslında bambaşka bir konuşma yapmayı düşünürken, dün gazetelere yansıyan bir haberle, size başka şeyler söylemeye karar verdim. Dün, ülkemizin en önemli bilim kuruluşu TÜBİTAK‘ta akıl almaz bir olay yaşandı. Evrim teorisinin sahibi Darwin‘in doğumunun 200. yılı nedeniyle, TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisinin Mart sayısının kapağını Darwin‘e ayrılmış. Ancak dergi basıma giderken Tübitak Başkan Yardımcısı ve Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci basımı durdurarak kapağı değiştirmiş ve dergi içinden Darwin‘e ait tüm bölümleri çıkartmıştır. Ayrıca Genel Yayın Yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman‘ın da görevden alınması söz konusu olmuştur.

Bağımsız ve özerk olması gereken kurumların siyasi kadrolarla doldurulması ve siyasete alet edilmesinin geldiği acı sonuç budur.

Ülkemizde din, eğitim ve hukuk sistemleri hızla siyasileşirken son olarak "bilim" de siyasete alet edilmeye çalışılmaktadır.

Biz, TÜBİTAK‘ta yaşanan ve ülkemize de Tübitak‘a da  yakışmayan bu ayıbın bir an önce düzeltilmesini ve TÜBİTAK‘ta siyasi kadrolaşmaya son verilmesini istiyoruz.

Dün "devrim" sözünden hoşlanmayanlar bugün de "evrim"i saf dışı etmeye çalışıyorlar. Siz gençlere düşen görev ise, bilimi, bilimsel özgürlüğü ve özerkliği konuna kadar savunmak olmalıdır.

Değerli Konuklarımız,

Değerli Genç Arkadaşlar,

Konumuzun başlığında yer alan CERN, bildiğiniz gibi bilimin ulaştığı en ileri noktayı sembolize eden uluslar arası bir laboratuar. Ülkemizden değerli bilim insanlarımız ülkemiz adına bu laboratuarda çalışmalar sürdürüyorlardı. Bildiğiniz gibi bu değerli bilim insanlarımızdan altısını 30 Aralık 2007 tarihinde Isparta yakınlarında düşen bir uçakta kaybettik. Ben bu kazada kaybettiğimiz Prof.  Dr. Engin Arık‘ı, Prof. Dr. E. Şenel Boydağ‘ı, Doç. Dr. İskender Hikmet‘i, Araştırma Görevlileri Özden Berkol Doğan‘ı, Mustafa Fidan‘ı ve Engin Abat‘ı saygıyla anıyorum. Anıları ülkemizin bilimsel gelişme mücadelesinde yolumuzu aydınlatan ışık olsun.

Değerli Konuklarımız,

Değerli Genç Arkadaşlar,

Bilimin evrimini incelerken bu evrimde ülkemizin hangi noktada bulunduğuna iyi bakmalı ve yapılması gerekenleri çok iyi görmeliyiz.

Küresel ekonomik krizin aşılmasında bilimden yararlanılmasının yollarını araştırmalıyız.

Siyasi iktidar yasal düzenlemelerde ve son olarak Ar-Ge yasasında yaptığı değişiklikle ülkemizde zaten zorlukla yürüyen araştırma geliştirme çalışmalarına bir engel daha oluşturmuştur.

Bir yıl önce Ar-Ge yasasında çalışanlar lehine yapılan düzenleme ortadan kaldırılarak işletmeler lehine değiştirildi.  TBMM‘de benimsenen "İşsizlik sigortası kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun"un 8 ve 15. maddeleri ile "5746 sayılı ar-ge faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında kanun" ve bu yasa uyarınca çıkarılan yönetmelikte mühendisler aleyhine düzenleme yapılmaktadır. Nitelikli ar-ge personeli istihdamını düşürecek olan bu düzenleme bir "ar-ge cinayeti"dir.

Gelişmekte olan ülkelerde en büyük sorulanlardan biri, işletmelerin cirolarından Ar-Ge‘ye fon ayırmaları ve ayrı bir Ar-Ge bölümünün kurulmasıdır. Bu bölüm kurulduğunda genellikle nitelikli mühendis kadrosuna ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece alt yapının kalıcı olması, Ar-Ge projelerinde etkin çalışılması ve yeni projeler üretilmesi söz konusu olabilmektedir. Ar-Ge bölümünde çalışan mühendisler kurumun Ar-Ge yeteneğinin geliştirilmesinde de önemli bir rol oynamaktadırlar. Özellikle Ar-Ge merkezi kuran işletmelerdeki mühendisler, yeni ürün projelerinde veya mevcut ürünün geliştirilmesinde firmanın belkemiğini oluşturan bir yapılanmayı sağlayabilmektedirler. Böylelikle firmanın ürün yelpazesi gelişmekte, rekabette üstünlük kazanmakta ve kurumsal desteklerden hibe ile kredilerden yararlanılmaktadır.

Bu nedenle 5746 sayılı Yasada Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan işletmelerde çalışan personelin ücretlerinde bir artış sağlayacak indirimler konulmuştur. Buna göre Ar-Ge personelinin ücretlerinden kesilen gelir vergisi doktoralı olanlarda % 90, mühendislerde % 80 muafiyete tabi kılınmıştır. Böylece belirtilen Ar-Ge personel ücretlerinde doğrudan bir artış söz konusu idi. 

Ancak Hükümetin 9 Şubat‘ta TBMM‘ye sunduğu ve dün görüşmesi tamamlanan "İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 8 ve 15. Maddeleri ile çalışanların aleyhine,  şirketlerin ise lehine olan bir değişiklik yapılmış ve 5746 sayılı Yasadaki 5. maddenin sonuna gelmek üzere bir geçici madde eklenmiştir. Bu geçici madde, mutlak bir şekilde Ar-Ge personelinin aleyhinedir. Teşvikten Ar-Ge harcaması yapan işletmelerin yararlanması sağlanmaktadır. Şöyle ki: "31.12.2013 tarihine kadar, 3 üncü maddenin 2. fıkrasında belirtilen Ar-Ge ve destek personelinin, bu çalışmalar karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin; doktoralı olanlar için % 90‘ı, diğerleri için % 80‘i verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir (silinir, düşürülür, yani ödenmez). Bu süre içinde anılan maddenin bu maddeye aykırı olan hükmü uygulanmaz."

Yani daha önce doktoralı olanlarda % 90, mühendislerde % 80 oranındaki gelir vergisi muafiyeti, çalışanlardan alınarak işletmelere aktarılmaktadır.

Bu düzenleme, Ar-Ge personeli çalıştıran işletmelerde nitelikli personel istihdamını baltalayıcı ve düşürücü niteliktedir. Zira bir süre sonra mevcut Ar-Ge personeli daha düşük ücret kıskacına alınıp ayıklanacak, yerlerine düşük ücretle yenileri gelecek ve yine kalıcı bir Ar-Ge alt yapısı oluşturulamayacaktır.

Görüldüğü gibi, sözde "küresel krizin olumsuz etkilerinin giderilmesi"ne yönelik olarak gerekçelendirilen yasa ile yüksek nitelikli işgücünün ücreti ile oynanarak, zaten yeterince oluşturulamayan Ar-Ge alt yapısını bozucu ve çalışanlar aleyhine bir düzenleme söz konusudur.

Odamız, bilimi ve teknolojiyi esas alan, AR-GE ve inovasyona ağırlık veren, istihdam odaklı ve planlı bir kalkınmayı öngören sanayileşme politikaları uygulandığında, ülkenin ihtiyacı olan kazanımların elde edilebileceği görüşünü hep savuna gelmiştir. Odamız, 5746 sayılı Yasa‘nın çıkarılma sürecinde de, bu yasanın yabancı sermayenin istediği düzenlemeleri getirdiği, üniversiteler bünyesinde kurulmuş olan teknokentlerin tasfiye edilmesine giden yolu açacağını ve AR-GE çalışmalarına gereken katkıyı sunmayacağını vurgulamıştı.

Söz konusu yasa kapsamında Ar-Ge Merkezi başvurusu yapan kimi firmaların, gelir vergisi stopajı desteğine el koymak için girişimler içinde oldukları ve yasal açıdan zor durumda kalmamak için, personellerine, ücretlendirme sistemini değiştirecek yeni sözleşmeler imzalamaları için dayatmalarda bulundukları biliniyordu.

Bakanlar Kurulu‘nun, bu düzenleme ile söz konusu firmaların çalışanlarına yasayla tanınan bir hakka el koyma yönündeki sıkıntı ve eğilimlerine ilişkin bir çözüm geliştirdiği anlaşılmaktadır. Oysa gerçekten Ar-Ge alt yapısı kurulmak isteniyorsa, bu "Ar-Ge cinayeti"nden geri dönülmeli ve gelir vergisi muafiyeti doğrudan ücretliler ile ücretli mühendislere intikal ettirilmelidir.

Değerli Konuklarımız,

Değerli Öğrenci Arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi Mühendislik Günleri organizasyonunu tamamen öğrenci üyelerimiz gerçekleştirmektedir. Öğrenci üye komisyonu çatısı altında çalışan öğrencilerimize böylesi bir etkinliği başarıyla düzenledikleri için  yürekten teşekkür ediyor ve kutluyorum.

Komisyonumuzla birlikte çalışan teknik görevli arkadaşlarımıza ve Şube çalışanlarımıza da teşekkür ediyorum.

Etkinliğimize konuşmacı olarak katılan değerli uzmanlarımıza, destek veren bölgemiz üniversitelerine, sponsorlarımıza ve salonumuzdaki siz değerli katılımcılarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, üretken bir etkinlik geçirmemiz dileği ile hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."

Öğrenci Üye Komisyonu adına Konuşma yapan öğrenci üye Selma Vatansever ise şunları söyledi;

"Makina Mühendisleri Odası Öğrenci üye komisyonu 1997 yılının 14 Nisanında 17 üyesiyle çıktığı yolda, arkamızda bıraktığımız 11 yılda 10 bini aşkın öğrenci arkadaşımızla iletişime geçmiş ve etkinliklere katılımlarını sağlamıştır.

Kurulduğu günden bu yana binden fazla üyemize staj yeri bulan komisyonumuz, teknik gezilerle üyelerinin mesleki pratiklerinin gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur.

Üyelerimize yönelik ücretsiz bilgilendirme toplantılarına, eğitim, kurs ve seminerere büyük önem verilmektedir. Yalnızca geçtiğimiz yıl komisyonumuzca düzenlenen eğitim ve bilgilendirme toplantılarından binbeşyüzü aşkın öğrenci arkadaşımız yararlanmıştır. Eğitim çalışmaları bu dönem de gelişerek sürdürülmektedir. Şubemiz bünyesinde yeni kurulan Mekatronik Komisyonumuzla işbirliğinde düzenlenen eğitimler daha ilk seminerinde üyelerimizden büyük ilgi görmüştür. Bu seminerlerimiz gelişerek devam edecek ve 4 yıllık süreyle seminerlerimizi izleyen arkadaşlarımız, üniversite eğitimine ek olarak çok değerli bir birikimle mezun olacaklardır. Ayrıca, endüstri- işletme mühendisliği öğrenci üyelerimize yönelik olarak bu yıl başlattığımız eğitim seminerleri de büyük ilgi görmektedir.

Komisyonumuzun sosyal etkinlikleri de gelişmekte ve bu etkinliklere katılım sürekli artmaktadır. Komisyonumuzun içinden oluşan HİDROMOBİL ekibi geçtiğimiz yıl Tübitak‘ın ulusal ölçekte düzenlediği  Hidrojen Enerjili Arabalar yarışında birinci olarak bir ilke ve büyük bir başarıya imza atmıştır. 

Komisyonumuzun kuruluşunda vizyonumuzu; dünya ölçeğinde mühendislik öğrencileri ile ilişki kurmak, bilgi alışverişinde bulunmak, panel, sempozyum gibi etkinlikler düzenlemek, özerk demokratik üniversite için çalışmak, sorunların çözümünü birlikte üretme anlayışıyla ele almak üzere etkin ve yaygın öğrenci örgütlenmesini sağlamak şeklinde belirlemiştik.

Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım etkinliklerimizden de anlaşılacağı üzere vizyonumuzdaki hedeflerin önemli bölümünde yol almış bulunuyoruz. Önümüzdeki süreçte çalışmalarımıza uluslararası boyut katmak amacıyla da girişimlerimiz olacaktır.

Yine kurulduğumuz yılda misyonumuzu; Manisa‘da Celal Bayar, İzmir‘ de Dokuz Eylül, Ege, İzmir Ekonomi  ve Yaşar Üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünü kapsayan etkinlik alanında oda - üniversite - sanayi işbirliğine katkıda bulunmak, mühendislik alanındaki değişimi yakalamak, öğrenciler arasındaki kaynaşmayı sağlamak,  sosyal ve kültürel gündemlerimizi oluşturmak olarak belirlemiştik. Bugün ulaştığımız noktada komisyonumuzun organizasyonel yapısının misyonumuzu yerine getirmek yönünde önemli bir erişkinliğe ulaştığını söylemekten de mutluluk duyuyoruz.

İlkini 1998 yılında Kariyer Günleri adıyla, geleceğin mühendislerinin iş dünyası temsilcileri ve üyelerimizle buluşmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz etkinliğimiz 2003 yılına kadar bu adla devam etmiştir. 2003 yılında mühendis adaylarına mesleklerinde farklı bakış açıları kazandırmak, gelecek planlarında doğru karar verebilmelerine yardımcı olmak amacı ile etkinliğimiz "Mühendislik Günleri"  adını alarak içeriğini farklılaştırmıştır.

Bugün yedincisini birlikte açmaktan mutluluk duyduğumuz Mühendislik Günleri komisyonumuzun en önemli etkinliklerinden biridir.  Mühendislik günlerinin tüm içeriği ve organizasyonu komisyonumuzca gerçekleştirilmektedir.  Etkinliğimizde bu yıl "Tekerlekten CERN‘e Bilimin Evrimi" temasını işleyeceğiz. Üç gün sürecek etkinliğimizde on değerli konuşmacımız bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşacaklar. Etkinliğimizin sonunda ise perküsyon ve müzik grubumuzun canlı performanslarıyla keyifli saatler yaşatacağız.

Komisyonumuz adına, etkinliğimizin gerçekleşmesinde ve diğer komisyon çalışmalarımızda bizlere her türlü desteği ve kolaylığı sağlayan Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesine bir kez daha yürekten teşekkür ediyoruz.

Etkinliğimizin düzenlenmesinde bizlere destek veren Celal Bayar Üniversitesine,  Dokuz Eylül Üniversitesine, Ege Üniversitesine, İzmir Ekonomi Üniversitesine, Yaşar  Üniversitesine ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsüne teşekkür ediyoruz.  Ayrıca içecek sponsorumuz Efes Pilsen‘e teşekkür ediyoruz."

Bağlantılar: 
http://www.mmo.org.tr/etkinlikler/etkinlik_detay.php?kod=7492&sube=11
 

Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 15:03:32
Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 15:04:12
Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 15:05:12
Güncellenme Zamanı: 11.03.2009 15:07:57

İzmir Şube Kaynaklı Haberler »

15.03.2009 tarihinden itibaren 2711 defa okunmuştur.

 

ŞUBE İÇERİĞİ

ÇEVRE ANALİZLERİ YETERLİLİK BELGESİ
BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
SIKÇA SORULAN SORULAR
 

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBE
MMO TEPEKULE KONGRE SERGİ VE İŞ MERKEZİ ANADOLU CAD. NO: 40 KAT:M2 BAYRAKLI - İZMİR
TEL: (+90) 232 4623333   FAKS: (+90) 232 4862060
e-POSTA:

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri