Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Emin Koramaz, hükümet programının, gerek meslek ve uzmanlık alanları kapsamındaki ekonomi, sanayi, enerji, ulaşım, iş sağlığı ve güvenliği bölümleri, gerekse toplumsal gereksinimler açısından "eksik, hatalı ve yanlış" olduğunu bildirdi.
Koramaz, meslek alanlarından hareketle hazırladıkları, yedi sayfalık raporu açıkladı. Hükümet programında, 2003-2006 yılları arasında ortalama yüzde 7.3 büyüme oranına vurgu yapıldığı, ancak bu büyümenin hangi sektörlerde yaşandığı ve toplumun geniş katmanlarını nasıl etkilediğine yer verilmediği kaydedilen raporda, "İşçinin, memurun, esnafın, çeşitli meslek gruplarının, çiftçinin reel geliri ne ölçüde artmıştır? Bu, görmezden gelinmiştir. Büyüme rantçının, ithalatçının, büyük sermayenin, tekellerin ve vurguncunun büyümesidir. İnşaat, ulaştırma, turizm sektörleri ile sanayi ve tarımın büyümesi farklıdır. Diğer yandan istihdam azalmış, işsizlik artmış, çalışanların reel gelirleri yerinde saymıştır" denildi.
Krizlere açık ekonomik yapı
Sıcak para akımının, yüksek cari açık, yüksek dış borç ve süreklileşmiş işsizliğe dayalı kırılgan ve krizlere açık bir ekonomik yapıyı beraberinde getirdiği kaydedilen raporda, programda yer alan ihracata ilişkin rakamların yanıltıcı olduğu, "Türkiye‘nin ihracatının 100 milyar dolara yaklaştığından söz edilirken" bunun nasıl başarıldığı ve ihracat artışının ithalatı nasıl körüklediğinin göz ardı edildiği vurgulandı. Raporda, sanayi üretiminin ihracata yönelik bölümünün hammaddelerinin önemli bölümünün ithalatla karşılandığına işaret edildi.
Doğrudan sermaye girişinin son iki yılda olağanüstü artışına da vurgu yapılan raporda, "Türkiye ekonomisi küresel para için cazip şartlar oluşturmuştur" denildi. "Kısa vadeli hisse senedi ve hazine bonosuna yönelik sermaye (carry trade) yüzde 21‘e varan faiz oranları ile işletilmekte ve tekrar dövize çevrilerek yurtdışına çıkmaktadır" denilen raporda, halkın sırtından para kazanıldığının altı çizildi. 2002‘den itibaren artış gösteren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının bankacılık ve sigortacılık alanına kaydığına, toplam banka sermayesinin yaklaşık yüzde 42‘si ve toplam sigorta sermayesinin yaklaşık yüzde 54‘ünün yabancı sermaye tarafından alındığının altı çizilen raporda, yabancı sermayenin yatırımlarının üretim değil rantı büyük, kârı fazla alanlara yapıldığına dikkat çekildi. Raporda, yabancı yatırımların sadece yüzde 9‘unun sanayi sektörüne olduğu kaydedildi.
Enerjide plan yok
Birincil enerji ihtiyacının yüzde 63.17‘sini karşılayan petrol ve doğal gazda bugün için yüzde 8 ve yüzde 3 olan yerli üretim miktarını azami düzeye getirebilmek için TPAO‘nun kara ve de-rtîteKtetö arama \re üretöm çalışmalarının desteklenmesi gerekirken, hükümet programında yer bulamadığı eleştirisi yöneltilen raporda, nükleer enerjinin de özel sektöre bırakılamayacak kadar ciddi bir konu olduğunun altı çizildi. Raporda, "Yerli linyit, hidrolik, rüzgar ve jeoter-mal kaynaklarıyla elektrik üretimi imkanı varken, nükleer santraller için ülkemizi milyarlarca dolarlık borç yükü, yakıt ve teknolojik bağımlılık ve atık sorunuyla karşı karşıya bırakmanın bir anlamı yoktur" denildi.
söyleyecek bir lafı olmadığına, sanayinin gözden çıkarıldığına dikkat çekilen raporda, "sanayide üretimin teşvik edilmediği, özellikle ara malı ve yatırım malı üreten sektörlerin taşeronlaşmaya teşvik edildiği" kaydedildi. KOBİ kredilerinin artmasının, "küresel rekabete giremeyen KOBİ‘lerin işletme sermayesinde açıklarını kapatmalarına ve daha çok borçlanarak ürün maliyetlerini yükseltmelerine zemin hazırlayacağı" uyarısı yapılan raporda, yatırım kredilerinin, KOBİ‘lerin bugünkü kriterleri içerisinde çok az firmaya şans tanıdığı vurgulandı. KOBİ‘lere yönelik AR-GE çalışması kredilerinin ise tamamen hayal olduğu belirtilen raporda, hükümet programında enerji alanına ve iş sağlığına ilişkin de ciddi bir plan ve öngörü olmadığı kaydedildi.
(Evrensel Gazetesi-20.09.2007) |
Hakkımızda
HÜKÜMET PROGRAMINA MÜHENDİSLERDEN ELEŞTİRİ (EVRENSEL GAZETESİ-20.09.2007) 
