Gaziantep‘te düzenlenen 2. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makineleri Kongresi‘nin sonuç bildirgesi açıklandı. Gaziantep‘te 19-20 Ekim 2007 tarihlerinde düzenlenen 2. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makineleri Kongresi ile ilgili sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı. 7 oturum halinde gerçekleştirilen ve 627 katılımcı tarafından izlendiği bildirilen kongrede tekstil sektörünün içinde bulunduğu sıkıntıların ele alındığı bildirildi. Tekstil Mühendisleri Odası ile Makine Mühendisleri Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, tekstil makineleri sektörünün başka sektörlere yönelik üretim yapma olanağı olmadığı ve devlet desteği gereksinimi duyulduğu bildirildi. Türkiye‘nin, dünyanın en büyük tekstil makineleri ithalatçısı konumunda olduğunun bildirildiği açıklamada, "Tekstil makineleri yerli üretimi ihtiyacı karşılamaktan uzak kalmıştır. Dokuma, iplik, baskı ve konfeksiyon makineleri gibi yüksek katma değeri bulunan makineler ülkemizde üretilmemektedir. Türkiye‘de makine imalat ve ihracatçısından çok ithalatçısı bulunmaktadır. Tekstil makineleri ile Türkiye 2003 yılından beri dünya ithalatında ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye‘nin tekstil ve deri makineleri ihracatı ile ithalatı arasında 10 kat gibi çok yüksek bir fark bulunmaktadır. Tekstil makinelerinde ihracatın ithalatı karşılama oranı 2003 yılında yüzde 3 iken, bu değer 2006 yılında yüzde 17‘ye çıkmıştır. Bu bir gelişme olmakla birlikte düşük bir düzeyi ifade etmektedir. Tekstil makinelerindeki ithal girdi (hammadde ve ara mal) oranı yüzde 45‘tir ve 2001 kriz yılı hariç ithalatta hep artış gerçekleşmiştir. Sektör ayrıca öz kaynak yetersizliği, yüksek girdi maliyetleri, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, tekstil ve hazır giyim sanayileri arasında gerekli sinerjinin bulunmayışı, AR-GE eksikliği, üniversite, sanayi ve meslek kuruluşları arasındaki diyalog zayıflığı, veri tabanı eksikliği, sektörel bilgilendirici ve yönlendirici ulusal strateji ve politika eksikliği, özel bilişim teknolojilerinin olmaması ve nihayet teknoloji üretememe, tekstil makineleri ve tekstil kimyası sanayilerinin zayıflığı gibi önemli sorunlar yaşamaktadır" denildi. Tekstil Mühendisleri Odası ile Makine Mühendisleri Odası tarafından açıklanan sonuç bildirgesinde şu çözüm önerileri sunuldu: "Türkiye‘nin uzun vadeli bir tekstil politikası ve bir master planı yoktur. Sektörle ilgili işler farklı bakanlıklarda daire başkanlıkları düzeyinde ele alınmakta ve tekstilin alt sektörleri arasında bir koordinasyon bulunmamaktadır. Gerekli koordinasyon oluşturulmalı, uzun vadeli bir ulusal tekstil politikası çerçevesinde öncelikler tespit edilmeli ve gereken adımlar atılmalıdır. AB tekstil ve konfeksiyon ürünlerindeki çok düşük gümrük tarifeleri, ülkemizin aleyhine sonuçlar vermektedir. Tekstil sektörünü koruyucu önlemler ivedilikle alınmalıdır. Genel olarak imalat sanayi özel olarak da tekstil makineleri ile teknik tekstil teknoloji ve yatırımları kamu tarafından planlanmalı ve gerekli teşvikler devreye sokulmalıdır. Yüksek katma değerin oluşturulması ve imalat sanayiinin öncelikli sektörlerinin desteklenmesi zorunludur. AR-GE‘ye ayrılan payın yükseltilmesi, yeni ürün tasarımlarının yapılması ve özgün ürünün tekno ekonomik kapasitedeki tesislerde imal edilmesi sağlanmalıdır. Makine üreticileri fiyat politikalarını yalnızca "maliyef e dayandırmamalı, kalite ve teknoloji esasına geçerek belirlemelidir. Kar marjlarının yükseltilmesi daha fazla katma değerli, yüksek ve ortanın üstü teknoloji yoğunluklu ürünler üretimine dayanmalıdır. Makine imalatçısı firmalar, uluslararası pazarlarda rekabet için ürün kalite performansı, ürünün kullanım kolaylığı ve teknoloji kullanım becerisini geliştirmelidir. Pamuklu terbiyede kullanılmış makine ithalatı önemli bir sorundur. Yerli üretimin egemen kılınması teşvik edilmeli, yerli sanayi üretiminin geliştirilmesinde devlet desteği sağlanmalıdır Tekstil ve konfeksiyon sanayiine yönelik bir AR-GE Enstitüsü kurulmalı, bu enstitü aracılığıyla sektörüniversite-meslek kuruluşları arasında işbirliği geliştirilmelidir. Tekstil ve konfeksiyon sanayi, rekabet üstünlükleri elde etmek için kaliteli ürün, ileri teknoloji kullanımı, iyi eğitimli işgücü, tasarım ve AR-GE, özgün ürün geliştirme yeteneği, hızlı tedarik ve servis alanlarında yetkinleşmelidir. Farklı disiplinlerden oluşan AR-GE, özellikle modelleme, simülasyon, tasarım, örnekleme, görüntüleme, kalite algılama ve kontrol, çok kullanımlı ve amaçlı malzeme, biomalzeme üretimi, çevreci teknolojiler, süreç otomasyonu teknolojileri, nano teknoloji gibi projelere yönelim geliştirilmelidir. Sektörde mühendislik ve eğitimli işgücü unsurları ihmal edilmemeli, sektörün farklı alanlarına yönelik mühendis istihdamı sağlanmalıdır." |