Yayına Giriş Tarihi: 01.06.2017  Güncellenme Zamanı: 01.06.2017 16:35:24  Yayınlayan Birim: İZMİR ŞUBE  
 

Odamız Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Marmara Salonunda 31 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleşen söyleşide Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, kıdem tazminatının dünden bugüne gelişimi ve gündemde olan kıdem tazminatı fonu üzerinde durdu. Çelik, kıdem tazminatının 12 milyon civarında çalışanı doğrudan ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, "Patronlar, yaklaşık 80 yıllık bir kurum olan kıdem tazminatının kalkmasını istiyor. Kıdem tazminatı kalkarsa mevcut iş güvencesi ortadan kalkar" dedi. ‘Kıdem tazminatının işletmeleri batıracağı` iddiasının ortaya çıktığı ilk günden beri var olduğunu söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu iddiaya rağmen kıdem tazminatının işletmeleri batırmadığı 80 yıllık zamanda görülmüştür. Tazminat, 1975 yılındaki değişikliklerle büyük oranda bugünkü halini almıştır. Tazminat tavanı daha önce yıllık olarak asgari ücretin 7,5 katıydı. Bugün bu uygulansa tavan 13 bin tl. olacaktı. Oysa mevcut tavan 4426 tl. düzeyinde. 

Gündemdeki kıdem tazminatı fonunun çalışan lehine olduğu iddia ediliyor. TOOB, TİSK, TÜSİAD gibi işveren örgütleri kıdem tazminatını bir yük olarak görmektedir ve geçmişten beri talepleri kıdem tazminatı fonu değil, tazminatın 15 güne indirilmesidir. 

Örneği Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de kıdem tazminatını işsizliğin nedeni olarak göstermişti. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise firmalar için adeta bir pranga şeklinde tanımlamıştır.

Bugünkü sistemde ne kadar kıdem tazminatı alacağınızı bilebilir, hesaplayabilirsiniz. Ancak yeni getirilmek istenen sistem ile bu mümkün değil. Kıdem tazminatı fonu, piyasa araçları ile nemalanacağı için getiri garantisi olmayacak. Fona devir, işten çıkarmalarda caydırıcılığı da azaltacak. İşverenlerin primlerini fona zamanında yatırmamaları halinde fon iflas edecek.

Ayrıca fonlar, siyasal iktidarların müdahalesine açıktır. Örneğin işsizlik sigortası fonundan en büyük pay, işverenlere yönelik teşviklere ve kamu harcamalarına gitmiştir. Sendikalar, ‘kıdem 30 gün olarak kalırsa tartışabiliriz` diyor. Ancak fonda, getiri piyasa koşullarına bağlı olduğundan bu 30 gün garanti edilemez. Fon düzenlemesi yapılmak istenirken iddia edildiği gibi kıdem tazminatına erişimde gerçekten sıkıntı var. Ancak yapılması gereken bunun güvence altına alınması ve kanun hâkimiyetinin sağlanmasıdır. Mevcut olan ve iflas eden işletmedeki çalışanın 3 aylık ücretini teminat altına alan ücret garanti fonu, kıdem tazminatı dâhil tüm alacakları kapsayacak şekilde genişletilmelidir."

Söyleşi, soru-cevap bölümü ile sona erdi. 

ŞUBE İÇERİĞİ