ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

27 Nisan 2024 Cumartesi    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 ULUSAL TIBBİ CİHAZLAR İMALATI SANAYİ KONGRESİ VE SERGİSİ YAPILDI

    Yayına Giriş Tarihi: 01.09.2008  Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:57:56  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:58:45

I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongre ve Sergisi 30 Eylül-2 Ekim 2005 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kongre Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongre ve Sergisi 30 Eylül-2 Ekim 2005 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kongre Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Açılış konuşmalarını; MMO Samsun Şube Yönetim Kurulu Başkanı Kadir GÜRKAN, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Barış DİREN ve KOSGEB Başkanı Erkan GÜRKAN‘ın açılış konuşmalarını yaptığı kongreye yaklaşık 350 kişi katıldı.
Kongre boyunca 7 oturum ve 2i panel gerçekleştirildi. 7 oturumda toplam 25 bildirinin sunulduğu kongrede, "Tıbbi Cihaz İmalatı Sektörünün Ülkemizde ve Dünyadaki Durumu, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" ve "Kamu İhale Hukuku ve Uygulamaları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı 2 ayrı panel düzenlendi.


Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ‘ın "I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongresi ve Sergisi"ni Açış Konuşması yazının devamındadır.

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ‘ın
"I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongresi ve Sergisi"ni
Açış Konuşması



Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, "I. Ulusal Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongresi ve Sergisi"nin açılışında yaptığı konuşmada Oda etkinlikleri hakkında tanıtıcı bilgiler verdikten sonra konuşmasına şöyle devam etti:
"Bilindiği gibi sağlık, temel insan hakları içinde en öncelikli yere sahiptir. Öte yandan sağlık alanı, teknolojinin hızla geliştiği ve yüksek düzeyde teknoloji kullanan alanların başında gelmektedir. Bilim, teknoloji ve bağlantılı olarak sağlık alanındaki ilerlemelerin insan yaşamı, insanın ömrü ve toplumsal refah ile verimliliğe yansıması ise ekonomik-sosyal politikalar ile birlikte bir bütünlük oluşturmaktadır. Dolayısıyla bilim ve teknoloji, tıbbi cihaz üretimi ile sağlık hizmetleri arasında kopmaz bağlar bulunmaktadır.
Odamızın, sağlık sektörüne yaklaşımı da bu çerçevedeki bir bütünlük içinde, "her şey insan için" şiarı ve ülke-toplum yararları doğrultusunda şekillenmektedir.

Diğer yandan tıbbi cihaz imalat sanayii, birden fazla mühendislik disiplinini içermektedir. Söz konusu mühendislik disiplinlerinin başta geleni makina mühendisliğidir. Odamızın bu sektöre yönelik etkinlikleri buradan hareketle gündeme gelmektedir. Diğerlerini de elektrik-elektronik, bilgisayar, kimya, metalurji, mühendislikleri olarak sıralayabiliriz. Bu mühendislik disiplinlerindeki gelişmelerin tıbbi teknoloji ürünlerine önemli ölçüde yansıması, sektörümüzün bilimsel-teknolojik temellerde gelişmesi açısından oldukça önem taşımaktadır.

Değerli katılımcılar,
Tıbbi cihazlar imalatı sanayiinin içinde yaşadığımız genel süreçlerle yakın bağları bulunmaktadır. Bu nedenle izninizle bu genel bağlama dikkat çekmek istiyorum.
Bilindiği gibi küreselleşme olgusu son 15 yıldır özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomisini her düzeyde etkilemekte, giderek sıklaşan aralıklarla devam eden ekonomik krizler toplumsal ve politik dengeleri bozmakta ve sanayi yatırımları azalmaktadır. Azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki tüm artı değer ve zenginliklere el konulmakta, özelleştirme uygulamaları ile ülkelerin sanayisi, tarımı, ormanları, madenleri, kamusal varlıkları ve kültürel mirasları talan edilmektedir.

Küresel güçlerin ihtiyaçları, yani ekonomik-politik çıkarları, bizim gibi ülkelerde devletin sosyal nitelikli görevlerden arındırılmasını, emek ve üretim piyasalarının kuralsızlaştırılmasını (esnekleştirilmesini) zorunlu kılmaktadır. Mühendislik ve mimarlıktan eğitim ve sağlık alanına dek temel hizmetlerin ticarileştirilmesi ve ulusal niteliklerden arındırılarak küresel güçlerin dünya egemenliğini pekiştirmelerine yol açan politikalar söz konusudur. Kısa adı GATS olan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması söz konusu yaklaşımı öngörmektedir ve ne yazık ki ülkemiz adına bu anlaşmaya koşulsuz imza atılmıştır.
Sevgili katılımcılar,
Bütün bu gelişmeler ve ekonomimizin yanlış yönetilmesi sonucunda yatırımlar azalmakta, sanayimiz gerilemektedir. Yatırımlarda 1986‘dan bu yana % 75 azalma yaşanması bunun açık bir göstergesidir. Ülkemizde sağlık alanı, 2005 bütçesinden % 3.5 oranında pay alabilmiştir. Ancak bu oran OECD ülkeleri olan Yunanistan‘da % 7, İtalya‘da 11, Avusturya‘da 14, Hollanda‘da 15, Fransa‘da 16, Almanya‘da 17, ABD‘de 21 gibi yüksek oranlarda seyretmektedir. Ülkemiz ve üretici sektörlerimiz açısından aleyhte olan bu durumun tıbbi cihazlar üretimimizi etkilememesi, takdir edersiniz ki düşünülemez.

Değerli katılımcılar,
Uluslararası planda ileri teknoloji ürünü tıbbi cihazlar, az sayıda büyük ve tekel konumundaki firma tarafından üretilmektedir. Bu cihazları üreten firmalar aynı zamanda bilgisayar, elektronik ve diğer alanlarda da üretim yapmakta ve AR-GE‘ye yeterli kaynak ayırmaktadırlar. Üretici firma sayısının azlığı, bu tekellerin pazar koşullarını istedikleri gibi belirlemelerine yol açmaktadır.
Tekelleşmiş büyük firmalar inovasyon yoluyla gelişen küçük firmaları üretici olsun, pazarlamacı olsun satın alarak ele geçirmekte ve bu yolla rekabeti ortadan kaldırmaktadırlar. Bu firmalar tıbbi cihazların yanı sıra, bu cihazlara yönelik sarf malzemesi ve yedek parça satışı yoluyla büyük kârlar elde etmektedirler.
Gelişmiş ülkelerde sağlık ve sigorta yatırımı ile sağlık harcamalarına ayrılan bütçe payları, biraz önce değindiğim gibi yüksektir. Bu ülkeler böylece sağlık merkezlerinin gelişmiş tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemeleriyle donatılmasına yol açmakta ve araştırıcı-üretici firmaların dolaylı olarak desteklenmesini sağlamaktadır. Yine bu ülkelerde tıbbi cihaz ve malzeme üretimi kesin ve katı standart ve denetimler çerçevesinde yapılmaktadır.
Ülkemiz ise tıbbi cihaz, alet ve sarf malzemesinde büyük oranda dışa bağımlıdır. Tıbbi cihazların tamamı, tıbbi alet ve sarf malzemelerinin büyük kısmı ise ithal edilmektedir. Tıbbi alet ve sarf malzemesi üreten yerli firmalarımız vardır. Ancak bunların birçoğu yabancı büyük firmalarla rekabet edebilecek durumda değildir. Yerli ürünlere güvensizlik ve genel ekonomik politikalardan ötürü KOBİ niteliğindeki yerli üretim bir türlü belirleyici olamamaktadır.
İmalat sanayiine destek verecek yan sanayinin gelişmemişliği, yine tesbit edilmesi gereken bir durumdur.

Sevgili katılımcılar,
İthalatın kontrolsüzlüğü sonucunda kırsal kesim başta olmak üzere, bir çok bölgede cihaz sıkıntısı çekilmektedir. Serbest ithalat rejimi dolayısıyla ikinci ve hatta üçüncü el tıbbi cihazlar kolaylıkla ithal edilmektedir. Gerek bu durum ve gerekse yeterli servis ve bakım hizmetlerinin bulunmayışı sonucunda ülkemizin bir cihaz hurdalığına dönüştüğü tesbit edilmelidir.
Bu hususla bağlantılı olarak, hastanelerdeki tıbbi cihazların bakım, onarım ve kalibrasyonunu denetleyecek biyomedikal mühendislik birimlerinin yeterli olmaması ya da hiç bulunmaması ayrı bir sorun oluşturmaktadır.
Türkiye‘de alanında yeterli eğitim görmüş ve sektörün itici güçleri arasında bulunan mühendislik ve temel bilimlerde yetişmiş elemanlar ile bu eğitimlerin sağlandığı üniversiteler bulunmaktadır. Ancak ülkemizdeki üniversitelerde eğitim kadrosu ve alt yapı açısından büyük dengesizlikler bulunmaktadır. Yine ülkemizde AR-GE desteklerinin yetersizliği kaydedilmelidir.

Sevgili katılımcılar,
Tıp teknolojisi alanındaki belirleyici bazı sorunlarımıza kısaca değindim. Bu ve bağlantılı konularda her boyutta maddi desteğin verilmesi; AR-GE alt yapısının oluşturulması; Oda-Üniversite-Sanayi işbirliğinin kurularak geliştirilmesi; gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve ulusal tıp teknolojisi sanayisinin oluşum ve gelişmesine mutlaka yönelinmelidir.
Ülkemizde en küçük sağlık biriminden büyük hastanelere kadar uzun vadeli bir plana ve plancı yaklaşıma ihtiyaç vardır.
Yerli üreticilerin yabancı üreticilerle rekabet edebilir hale gelmesi, ihracatın arttırılması, yerli üretim artışı sayesinde sağlık hizmeti maliyetlerinin azaltılması sağlanmalı ve nihayet kamunun sosyal devlet uygulamalarına yönelmesi gerekmektedir.
Standartları belirlenmiş üretim ve sağlık hizmetleri ağı oluşturulması; tıp teknoloji ve uygulamalarının halka kadar indirilerek yaygınlaştırılması; engellilerin toplumsal yaşama adapte edilmesi; işgücü kaybının önlenmesi; ekonominin her boyutta güçlendirilmesi; toplumda yaşayan insanların kaybolan güven duygusunun oluşturulması ve geliştirilmesi, sektörümüzün ısrarla vurgulaması gereken sosyo-ekonomik politikalar olmalıdır.
Biyoteknoloji (moleküler biyoloji ve genetik alanları) ve dolayısıyla biyo medikal alana yönelik AR-GE ve uygulama merkezlerinin oluşturulması; bu alanlarda yeni cihaz ve malzeme tasarımı ve üretimine yönelinmelidir.

Değerli katılımcılar,
Sözde de kalsa kimi uzun vadeli resmi yaklaşımlarda, yüksek teknoloji ürünü büyük tıbbi cihazların üretimlerinin değil ama "pazarlama zorlukları dolayısıyla gelecek yıllarda da yerli üretiminin uygun olmayacağı" gibi yaklaşımlara yer verildiğini görüyoruz. Bu yaklaşımın kategorik olarak reddedilmesi gerekmektedir. Temel cihazlarda dışa bağımlılığın sürdürülmesi ama bu cihazların kullandığı yazılım ve sarf malzemelerinin yerli üretiminin öngörülmesi, uluslararası tekellerin ellerini ovuşturarak hoşnutlukla karşılayacakları bir yaklaşımdır.
Bu noktada, oluşması gereken ulusal tıp teknolojisi sanayimizin, büyük sanayi üretimi hedefinin bulunması gerektiğine vurgu yapmak istiyorum.
Aynı şekilde tedavi, teşhis ve sağlığı korumada yaygınca kullanılan ve bugün büyük ölçüde ithal edilen tıbbi alet ve sarf malzemede de yerli üretime yönelmek hedeflenmelidir.
Sevgili katılımcılar,
Bu Kongre ile Odamız, tüm tarafları bir araya getirerek, ülkemizde tıbbi cihazlar imalatı sektörü ile ilgili sorunların tartışılmasını ve yapılması gerekenlerin bir plan dahilinde organize edilmesini hedeflemektedir. Etkinlikten çıkan görüş ve sonuçların bir öneri paketi şeklinde ilgililere ve kamuoyuna duyurulması ise kongremizin nihai hedefidir."

Oda Başkanı, konuşmasını, Kongreye emeği geçenlere teşekkür ederek ve Kongrenin başarılı geçmesini dileyerek tamamladı.  

Tüm »

01.09.2008 tarihinden itibaren 2172 defa okunmuştur.

 
SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri