Mühendis, mimar, şehir plancıları, 19 Eylül 1979 günü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)‘nin çağrısıyla ekonomik, demokratik talepleri için ülke çapında uyarı mahiyetinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. Bu eyleme, 49 ilde 443 işyerinde mühendis, mimar, şehir plancıları yanı sıra işçi, teknik eleman ve sağlık görevlileri dâhil 100 bini aşkın kamu çalışanı katılmış, teknik eğitim gören öğrenciler de eylemi desteklemişlerdi. TMMOB tarihinde önemli bir yeri bulunan 19 Eylül, TMMOB 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurulu ve Birlik Yönetim Kurulu kararı uyarınca dört yıldan beri "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" olarak kutlanmakta ve yeni sorunlarla bütünlenerek mücadele geleneğimiz sürdürülmektedir. Aradan geçen 35 yılda mimarlık, mühendislik, şehir plancılığı meslek disiplinlerinin sorunları boyutlanmıştır. Meslek örgütlerimiz ve meslek disiplinlerimiz, kapitalizm ve neoliberal uygulamaların yeni rant ve sermaye birikimi sürecine tabi kılınmak istenerek kuşatılmıştır. Bugün ekonomik, demokratik, mesleki, sosyal sorunlarımız artmış durumdadır. Bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, sanayi, tarım, enerji, ulaşım, madenler, ormanlar, tüm doğal kaynaklar, gıda, çevre ve kent politikalarının dinamik gücü olması gereken mühendis, mimar, şehir plancılarının bazı alanlardaki yetkileri uluslararası sermaye kuruluşlarına devredilmiş, bazı alanlar ve yetkiler kısıtlanmış, bazıları ise neredeyse ortadan kaldırılmış, eğitimde de önemli dönüşümler yaşanmıştır. Mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin ana sektörleri kamusal fayda anlayışından çıkarılıp serbestleştirme, özelleştirme, ticarileştirmenin unsurları haline getirilmiş; fason üretime bağlı olarak mühendislik geriletilmiş, esnek ve güvencesiz çalışma koşulları özel sektör ve kamuda yaygınlaştırılmıştır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, insanca barınma hakkı ve deprem gerçeğinin gerektirdiği yapı denetimi, kent politikaları, enerji, tarım, orman, su kaynakları gibi alanlarda mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının mesleki denetim ve bilimsel-teknik kriterleri devre dışı bırakılmakta, Kanun Hükmünde Kararnamelerle, yargı kararlarını gözetmeyen mevzuat düzenlemeleri, evrensel bilimsel mesleki gereklilikleri tasfiye etmektedir. AKP iktidarı, daha doğrudan bir şekilde TMMOB Yasası‘nı da değiştirmeye, il odacılığı ve özel teknik müşavirlik şirketleri yoluyla meslek alanlarımız ve örgütlerimizi piyasa işleyişine tabi kılmaya da çalışmış ve TMMOB‘nin yürüttüğü kampanya üzerine geri adım atmıştı. Fakat biliyoruz ki TMMOB, neoliberal dönüşüm programının rant eksenli yeni kurumsallaşması uyarınca hedeftedir. Taksim Gezi Parkı Direnişinin yargı boyutu ve Taksim Dayanışması‘nın temellerinde TMMOB‘nin de bulunması nedeniyle, bir torba yasa içinde yapılan değişiklikle Odaların ve TMMOB‘nin önemli bazı yetkileri elinden alınmaya çalışıldı. İmar Yasası ve Yapı Denetimi Yasası‘nda yapılan değişikliklerle, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa‘nın devamı niteliğindeki düzenlemelerle, Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile de yapı üretim ve denetim sürecindeki mühendislik-mimarlık projeleri arasındaki bilimsel-teknik bağlar koparılmaktadır. Ayrıca 12 Eylül faşizminin bakiyesi olan bir düzenlemeyle TMMOB ve Odalarımızın idari ve mali açıdan denetimi yönünde adım atıldı. Fakat belirtmek isteriz ki, sunduğumuz hizmetlerin kamusal niteliğinin rant-sermaye güçleri lehine tasfiyesine, mesleğimize ve örgütümüze yönelik etkisizleştirme çabalarına karşı duruşumuz, 1970‘lerin TMMOB‘sinin ve 19 Eylül 1979 direnişimizin devamı niteliğindedir, TMMOB ve bağlı Odalara boyun eğdirilemeyecektir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası üyeleri, bu çerçevede 19 Eylül Cuma günü ülke çapında düzenlenecek olan dayanışma etkinliklerine örgütlü bir şekilde katılarak alanlardaki yerini alacak ve AKP iktidarına bir kez daha "dur" diyecektir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu |