Antalya Havalimanı Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 1 Temmuz 2005 tarihinde çıkarılan yönetmeliğe göre yılda 50 bin ve üstü uçağın iniş çıkış yaptığı limanlar arasındadır. Bu nitelikte bir limanın kente bıraktığı ses desibellerinin (db) ülke geneline göre ciddi oranlarda artışı görülmektedir. Havaalanı çevresinde yaşayan vatandaşlarımız odamıza dilekçe ile başvurarak bizden bölgedeki gürültü kirliliği ile ilgili ölçüm yapmamızı talep etti. Bu talepler doğrultusunda mesleğimiz gereği sorunun yerinde gürültü ölçümleri yaptık. Bu ölçüm değerlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlgili mühendisimiz tarafından Güzeloba Mahallesi‘nde 5 Temmuz 2008 tarihinde saat: 9.30- 11.00 arası yapılan ses ölçümlerine göre, ilimizde havayolu gürültü düzeylerinin Gürültü Kontrol Yönetmeliği‘nde verilen gürültü seviyesinin çok üzerinde rakamlara ulaşılmıştır. Yönetmelikte gece 55 db, gündüz 65 db standart gürültü olarak verilirken, ölçümlerin bu standartların oldukça üstünde olduğu görülmektedir. Güzeloba Mahallesi‘nde bir apartmanın çatısında yapılan ölçümlerde, maksimum gürültü 108 db kadar ulaşmaktadır. Uçakların kalkış ve iniş anlarında ev içerisinde yapılan ölçümler ise bu rakam 102.7 db‘e kadar inebiliyor.
Gürültü kirliliği ile ilgili yaptığımız çalışmalarda, uçakların pistten yavaş bir şekilde havalanarak yerleşim yerlerine çok yakın bir şekilde seyir etmesi gürültünün yoğun bir şekilde hissedilmesine neden olmaktadır. Uçak mühendislerinin araştırmalarına göre bunun nedeni, uçakların hızlı bir şekilde havalanarak hemen yükselmeleri yerine alçaktan uçuş yaparak ve inişlerde de "Short Kat" (kısa yoldan iniş) uçuş tekniğini tercih etmeleri yakıt tasarrufundan ötürüdür. Bu yöntem oldukça bilinçsiz bir sistemdir. Az yakıt yakmakta, motorun ömrünü arttırmakta ancak gürültüyü çoğaltmaktadır. Bu uygulamalar denetlenmeli uygulamayı sürdürenler için caydırıcı cezalar verilmelidir. Dünyanın birçok kentinde terk edilmiş bir yöntemi kullanmamız doğru değildir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü‘nün bu noktada gereken denetimleri yapması gerekmektedir.
Uçak gürültüsünün sağlığa verdiği zararlar göz önünde bulundurularak alınması gereken önlemler olduğunu yeniden gündeme getirmek istiyorum. Kentsel yerleşim alanlarında özellikle havalimanları-havaalanları yakınlarında yerleşime izin verilmemelidir. Zaman içinde gelişecek olan yerleşim yerlerinin yapısı düşünülmelidir. Havaalanına yakın yerleşim bölgelerinde gürültünün şiddetine göre zon bölgeler oluşturulmalıdır. Gürültünün şiddetine ve havaalanına yakınlığa göre yerleşim yerleri başka bir bölgeye aktarılmalı ya da söz konusu bölgelerdeki konutlara devlet desteği ile izolasyon yapılmalıdır. Bu konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi ses izolasyonlu ile ilgi plan değişikliği yapabilir. Bir başka çözüm yolu olarak da kat kısıtlamaları sağlanabilir. Bölgede daha az katlı konutlar ve iş merkezleri yapıldığında gürültünün yayılması ve hissedilmesi de bir şekilde azalmış olacaktır.
Gürültü 21. yüzyılın en önemli çevre kirliliklerinden biridir. Antalya Havalimanı bölgesinde yaşayan vatandaşların sağlıkları bu gürültü kirliliği nedeniyle risk altındadır. 65-70 db üzerindeki gürültülerde, kan basıncı, yüksek kalp atması gibi reaksiyonlar oluşmaktadır. Bu gürültü miktarı 120 db ve üzerine çıktığında ise işitme zorlukları meydana gelmektedir.
Gürültü Kontrol Yönetmeliği‘nin standartlarının çok üzerinde olduğu tespit edilen ölçümlerden yola çıkarak, yerel yönetimlerin ivedilikle bu sorunu masaya yatırmalarını öneriyoruz.
Biz Makina Mühendisleri Odası olarak uçak mühendisi arkadaşlarımızla bir çalışma yaparak gürültü kirliliği ile ilgili önümüzdeki günlerde bir panel düzenleyeceğiz.
Saygılarımla, Mustafa Karaman
MMO Şube Başkanı
10/07/2008 |
Hakkımızda
"GÜRÜLTÜ HAD SAFHADA"
