14 Ağustos 2013 tarihinde Halil ALTIN‘ın kullandığı denetimsiz LPG‘li araç Adana‘nın Ceyhan ilçesinde, 4 kişinin olay yerinde öldüğü ve 7 kişinin yaralandığı bir kazaya sebebiyet vermiştir. Yaralananlardan biri 6 aylık bebek olmak üzere 2 kişide tedavi gördükleri hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Kazada yaralanan ve tedavi gören yurttaşlarımıza acil şifalar diliyor, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acılı ailelerine de başsağlığı diliyoruz. Kamuoyunun bildiği üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü`nün 19.12.2011 tarihli Genelge`siyle, araç muayene istasyonlarında "Gaz Sızdırmazlık Raporu" aranması zorunluluğunu kaldırılmış, gaz sızdırmazlık raporu bulunmamasını "ağır kusur"dan "hafif kusur"a dönüştürülmüştü. Bu durum LPG`li araç kullanıcılarının keyfiyetine yol açmış ve 2012 yılı Ocak ayı başından itibaren gaz sızdırmazlık testlerinde ciddi bir düşüş gerçekleşmiştir. Bu uygulamanın yürürlülüğe girmesi ile 2005 yılından önceki denetimsiz ortama geri dönüldüğü, özellikle son sekiz yıldır gerçekleştirilen sistemli, disiplinli denetim sayesinde oluşan yaygın güvenilirliğin ortadan kalktığı bugün daha net görülebilmektedir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`nın yayımladığı "Araçların İmal Tadil ve Montajı (AİTM) Hakkında Yönetmelik" hükümlerine açık bir aykırılık oluşturarak yürürlüğe sokulan bu uygulama sonrası son 18 ayda LPG`li araçlarda yakıt sisteminden kaynaklı gerçekleşen kazaların sayısı artmıştır. Son olarak Adana`da yaşanılan kaza, zaman zaman Kocaeli`de tanık olduğumuz kazalar bu durumun göstergesidir. Geçmişten ders alınmamaktadır. Bu uygulama 2005 yılı öncesini akıllara getirmektedir. Zira 2005 öncesinde imalat-montaj ve kullanıma dair denetim ve kontrollerin yapılmaması, araçların LPG`ye dönüşüm tadilatında standart olmayan malzemelerin kullanılması, montajların standart dışılığı, periyodik ve etkin denetimlerin yapılmamasından kaynaklanan kazalar dolayısıyla önemli can ve mal kayıpları oluşmuştur. Hatırlanacağı üzere 2004 yılı sonunda bir basın mensubunun sekreterinin acı ölümüne yol açan ve ardından artan LPG`li araç patlama ve yangınları ciddi can ve mal kaybına yol açmış; LPG`li araçlar kamuoyunda önemli bir sorun haline gelmişti. Makina Mühendisleri Odası Kontrolleri 2000–2005 yılları arası dönemin birikmiş sorunları, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı`nın Odamıza yaptığı yetki devri sonucu Bakanlık, Odamız, TSE ve sorumlu sektör işbirliğiyle çözümlenmiş; kayıt dışı "merdiven altı" uygulamalar en aza indirilmiştir. Bu nedenle son yedi yılda yakıt türü bilinmeyen araç sayısı 3,5 kat azalmış, LPG yakıtlı araç sayısı 3,5 kat artmış; bu duruma bağlı olarak LPG yakıtı tüketiminde de artış gerçekleşmiştir. Sızdırmazlık raporu vermeye yetkili kuruluşlar arasında, yurt çapında en yaygın (75 il ve 24 ilçede sabit, 154`ü gezici olmak üzere ülke genelinde toplam 253 noktada) örgütlülüğe sahip olmamız itibarıyla araç denetimlerinin çoğunluğunun Odamız tarafından yapıldığı bilinmektedir. Odamızın uzman teknik personeli, sızdırmazlık testleri sırasında araçlarda 15 ana başlık altında 85 noktada kontrol yapmakta ve duruma göre tamamı majör uygunluk ya da uygunsuzluk olarak değerlendirilmektedir. Yaklaşık 3 milyon 500 bin LPG`li aracın güvenilirliğini artırmayı sağlayan Periyodik Kontrollere esas LPG/CNG Sızdırmazlık Raporu zorunluluğunun kaldırılmasının; kamu can ve mal güvenliği açısından 2000–2005 yılları arasına benzer, hatta daha vahim sonuçlar doğurmaya başladığı görülmektedir. Zira uzman mühendislerin istihdam edildiği ve standartlara uygun dönüşüm yapan yetkili firmalar piyasadan silinmeye başlanmış; onların yerine "merdiven altı" tabiriyle anılan, uzman olmayan kişilerin çalıştığı kontrolsüz ve denetimsiz firmalar piyasaya tekrar hakim olmaya başlamıştır. Gerek kamu idaresi, gerek ilgili sektör gerekse ilgili esnaf ve halkımızı çok olumsuz etkilemekte olan bu uygulama ile can ve mal güvenliği de büyük ölçüde riske sokulmaktadır. Kamusal denetimin bu denli etkisiz kılınmasının yarattığı sonuç, yurttaşlarımızın Adana`da elim bir kaza nedeniyle hayatını kaybetmesidir. Bugün bu sonuçlarla karşılaşmamanın yegane yolu denetimsizliğin ortadan kaldırılarak 2012 yılı başında yapılan hatalardan dönülmesidir. |