Ümraniye‘de Yalız Sınai Tıbbi Gazlar A.Ş‘nin tüp dolum tesisinde dün meydana patlamada işçilerden Muharrem İlhan (27) ile Hayrettin Gılgıç (45) hayatını kaybetti, 5 işçi de yaralandı. Ölen işçilerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu işyerinde yaşanan patlama ve acı sonucu binaların ruhsatlandırılması, işyerlerinin konumu, çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ve denetimlerine ilişkin yakıcı sorunları bir kez daha gündeme getirmiştir. Olay hakkında kesin bilgi bilirkişi raporunda ortaya çıkacaktır. Ancak bazı gözlemlerimizi paylaşmak isteriz: Tüplerin kamyonete bindirilmesi- indirilmesi amacıyla yapılan bölümde patlama olmuştur. Patlayan tüpün oksijen tüpü olduğu ve tüpün dik olarak boydan boya yırtılarak açıldığı ilk anda olay yerinde bulunan uzman üyelerimiz tarafından gözlemlenmiştir. Patlamaya ilişkin ihtimallerden birisi de işçinin tüpe yağlı el veya yağlı elbise vb. ile dokunmuş olması ihtimalidir. Saf oksijenin yağla temas etmesi bir patlama nedenidir. Bu nedenle oksijen tüplerinde ve kullanıldığı yerlerde "yağlı el ile dokunmayın" şeklinde uyarılar bulunması ve bu kurala uyulması zorunludur. Patlamaya yol açabilecek sızıntı bağlantı vanasından olabilir. Bu vananın olduğu bölümün ise nakliyat sırasında koruyucu kapak ile kapatılmış olması gerekir. Ancak görebildiğimiz kadarıyla arabada taşınan tüplerde koruyucu kapaklar yoktur. Diğer bir ihtimal taşıma sırasında tüpün sarsılma ve çarpma nedeniyle patlaması ki bu ihtimali destekler bir ifade ve kanıt yoktur. Öncelikle patlamanın meydana geldiği iş yerinin -İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamaya göre- ruhsatının olmaması, yerleşim yerlerine olan yakınlığı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği hükümlerine uygunsuzluğu, yönetmeliğe aykırı üretim ile depolama yapılması söz konusudur. İstanbul‘un yanı sıra Türkiye‘de böylesi işyerlerinin yaygınlığının yalnızca gözlemlerle bile saptanabilir tehlikeli bir durum olduğu belirtilmelidir. Söz konusu iş yerinin, ruhsatsız olarak faaliyet göstermesi nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğü tarafından 14 Nisan 2009, 29 Eylül 2009 ve 11 Haziran 2010‘da 3 kez mühürlenerek faaliyetten men edildiği buna rağmen çalışmaya devam edildiği İBB tarafından açıklanmıştır. Bu durum, kamusal denetimin yetersiz olduğunu, İlçe Belediyesi tarafından "denetlenerek" faaliyetine onay verilmesi sonucunda faciaya davetiye çıkartıldığını göstermektedir. İşletmenin yerleşim yerlerine mesafesi bu tür işletmeler için gereken mesafenin altındadır. Şu soru yanıtlanmalıdır: 15 gün önce Ümraniye Belediyesinin incelemesinde imarsız bir bölgede bulunan, konutlara olan mesafesi yönetmeliğe aykırı olan bu işyerinde nasıl oluyor da "sıkıntılı bir durum" görülmüyor? Sermayenin maliyetlerini düşürmek için yapılan mevzuat düzenlemeleri can alıyor Örneğin, İş Yasasının 78. maddesinde işyerlerinin kurulması aşamasında işyeri koşullarının işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerine uygun olmasını teşvik eden uygulama, 2008 yılında 5763 sayılı, "Torba Yasa" ile değiştirilmiş ve 04.12.2009 tarihli "İşletme Belgesi Alınması Hakkında Yönetmelik"le ortadan kaldırılmıştır. Böylece 50`den az işçi çalıştıran işyerlerinin İşletme Belgesi alması zorunluluğu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nın (ÇSGB) işyerlerine yönelik denetimi ve yol göstericiliği yok edilmiştir. 15.08.2009 tarihli "İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik" ise 50 ve üzerinde işçinin çalıştığı işyerlerinde geçerlidir. Ancak 09.12.2009 tarihli "İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ" ile ana işverenleri, işyerlerini küçük parçalara ayırarak yükümlülüklerinden kurtarmaya yönelik bir düzenleme yapılmıştır. SGK verilerine göre 2010 yılında 1444 işçi, 2011 yılında ise 1563 işçi hayatını kaybetti. Bu alanda Avrupa birincisi dünyanın da önde gelen ülkelerindeniz. Bu durum mevzuatların ne denli zayıf olduğunu ve uygulanmadığını göstermektedir. Meslek Odaları Devre Dışı Bırakılarak Çözüm Üretilemez Diğer yandan Odamız uzmanlık alanlarına birinci dereceden giren basınçlı kaplar gibi birçok konuda yaşanan kazalar, yasal boşlukların ilgili meslek odaları tarafından yapılması gereken mesleki denetimlere engeller oluşturulmasından kaynaklanmaktadır. Yaşanan Patlama İmar-Çalışma-İş Yasaları ve İlgili Mevzuatlar ile İş Sağlığı ve Güvenliği Gerekliliklerine Yönelik Duyarlılıkları Geliştirmelidir. • Çalışma ve İş Yasaları ve ilgili mevzuatlarda gerekli değişiklikler yapılmalı ve sıkı bir şekilde uygulanmalıdır. • Yapı ve endüstriyel tesislerin bütün denetim süreçlerinde, kamu adına denetim kurumu işlevi gören mesleki kuruluşlara yer verilmelidir. TMMOB ve bağlı Odalar uzmanlık alanlarına ilişkin kamu çıkarlarının korunması misyonlarıyla bu süreçlerde öncelikli muhatap olmalıdır. • Özellikle sanayi tesisleri ve imalathane türü işletmeler toplu yaşam ve iskan alanlarının dışına çekilmeli, İmar Yasası ve mevzuatlar buna göre düzenlenmelidir. • Çalışan personelin eğitimleri üzerinde titizlikle durulmalı, ekipmanların sağlıklı ve güvenli kullanımı için mevzuatta tanımlı periyodik kontrollerinin yapılması mutlaka sağlanmalıdır. Tüm bu önerilerimizin gerçekleşebilmesi için ilgili bakanlıkları ve yerel yönetimleri acil tedbir almak üzere mevzuat düzenlemesi yapılması konusunda göreve çağırıyor ve çözümün "kamusal denetim" olduğunu hatırlatıyoruz. |