5 yıldır elektrik fiyatlarını artırmamakla övünen iktidar, zam yapılmayan bu sürenin acısını çıkarmak için, IMF ve Dünya Bankasına verdiği sözler doğrultusunda, elektrik fiyat artışlarını otomatiğe bağlama hazırlığı içindedir. Basında yer alana haberlere göre, "Enerji KİT‘lerinin Uygulayacağı Maliyet Bazlı Otomatik Fiyatlandırma Mekanizmasının Usul ve Esasları" adını taşıyan ve Yüksek Planlama Kurulunda kesinleştirilmesi beklenen yeni sistem, yılbaşından başlayarak, elektrik fiyatının, elektrik üretimindeki maliyet unsurları dikkate alınarak belirlenen formüllere göre hesaplanması temeline dayanıyor. Bu mantığa göre maliyetler düşerse, elektrik fiyatlarının da düşebileceği, ancak bunun çok ender rastlanabilecek bir durum olacağı belirtiliyor. Tüketiciye yansıması % 17,4 olan elektrik zammının gerekçesini; enerji KİT‘lerinin zarar etmesi olarak gösteren iktidarın, bu iddiası da samimi değildir. Eğer zarar varsa, bu dün de söz konusu idi ancak Hükümet zamları seçim sonrasına ertelemiştir. Şimdi yapılan ve yapılacak yüksek oranlı zamlarla, TEDAŞ‘a bağlı kamu elektrik dağıtım şirketleri ve EÜAŞ‘ın elektrik üretim tesislerinin özelleştirilmesi öncesinde, bu kurumlara el koyacak sermaye şirketlerinin gelirleri ve kârları, güvence altına alınmaktadır. Yine seçim dönemi olması nedeniyle doğal gaz fiyatlarına on dört aydır zam yapılmamıştı. Ancak elektriğin aksine, 2005 Ocak ayından, son zam öncesine kadar doğal gaz fiyatları % 58,5 oranında artmıştır. Yapılan son % 9 oranında olan zamla birlikte son üç yıldır doğal gaz fiyatı % 77.8 oranında artmıştır. 01.01.2005‘ten 01.01.2008‘e kadarki 3 yıl içinde kurşunlu benzin, motorin ve 6 no‘lu fuel-oil fiyatları ve artış oranları ise şöyledir: Ürün | 01.01.2005 | 01.01.2008 | Artış Oranı | K. Benzin | 2.30 YTL/litre | 3.16 YTL/litre | % 37.4 | Motorin | 1.86 YTL/litre | 2.66 YTL/litre | % 43 | 6 no‘lu fueloil | 0.57 YTL/litre | 1.14 YTL/litre | % 100 |
Öte yanda TÜİK verilerine göre aynı dönemde LPG tüp fiyatlarında % 33, kömür fiyatlarında % 35,3‘e varan fiyat artışları da göz önüne alındığında, hükümetin, "enerji fiyatlarını arttırmadık" ifadesinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmaktadır. ENERJİ FİYAT ARTIŞLARININ FİYATLARI ARTIRICI BİR ROLÜ OLACAKTIR Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Raporlarında, "önümüzdeki dönemde elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yapılması planlanan artış, petrol fiyatlarının seyri ile birlikte enerji fiyatlarına yönelik temel risk unsurudur" denilerek, enerji fiyatlarındaki artışın genel olarak fiyat artışlarını tırmandıracağı itiraf edilmektedir. Ancak hükümet çevreleri, enflasyonun artacağını bilmelerine karşın, tutmayacağından emin oldukları düşük enflasyon hedefleri bildirmekte ve işçi ve memurlara yapılacak zamlarda bu düşük oranları referans almaktadırlar. Memurlara %5 oranında zam öneren, asgari ücreti kademeli olarak % 9 oranında artıran hükümet, elektrik fiyatını şimdilik % 17,4, doğal gaz fiyatını da % 7,4 oranında artırmakta bir beis görmemektedir.Öte yanda, alım garantili ayrıcalıklı elektrik santrallerinin Yap-İşlet (Yİ), Yap-İşlet-Devret (YİD), İşletme Hakkı Devrinin (İHD) elektrik üretimindeki payı giderek artmaktadır. Bu konuda 31.12.2007 tarihli TEBA Bülteninde yer alan rakamlar aşağıdadır. Santral Türü | 2007 Elektrik ÜretimiMilyar kws | 2007 Elektrik Üretimi İçindeki Payı% | Yİ Doğal Gaz | 34.519 | 18.16 | Yİ İthal Kömür | 9.046 | 4.76 | Yİ Toplam | 43.565 | 22.93 | YİD Doğal Gaz | 10.443 | 5.50 | YİD Hidrolik | 3.200 | 1.68 | YİD Rüzgar | 0.047 | 0.02 | YİD Toplam | 13.690 | 7.20 | İHD-Linyit | 3.659 | 1.93 | Yİ, YİD, İHD Toplam | 60.914 | 32.06 |
Bu tablo, 2007 yılı elektrik üretiminin neredeyse üçte birinin özel sektörün ayrıcalıklı üretim tesislerinde karşılandığını ortaya koymaktadır. SONUÇ: ENERJİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEK MÜMKÜNDÜR Ülkemizde elektrik fiyatlarının artmasının temel nedenleri arasında, fiyatları sürekli artan ithal enerji kaynaklarına yüksek orandaki dışa bağımlılık yer almaktadır. Elektrik üretimi içinde doğal gazın payı bu yıl % 50‘yi aşacaktır. İthal taşkömürü ile birlikte bu iki girdinin payı % 55‘e ulaşacaktır. Öte yanda yerli linyit kaynaklarının % 60‘ı, hidrolik kaynaklarının % 75‘i, rüzgar ve jeotermal potansiyelin ise neredeyse tamamı değerlendirilmeyi beklemektedir. Türkiye‘nin Değerlendirilmeyi Bekleyen Kaynakları Değerlendirilebilir ilave linyit ve taşkömür potansiyeli | 100 milyar kws | Değerlendirilebilir ilave hidrolik potansiyel | 125 milyar kws | Değerlendirilebilir ilave rüzgar potansiyel | 120 milyar kws | Değerlendirilebilir ilave jeotermal potansiyel | 16 milyar kws | Değerlendirilebilir ilave yerli toplam potansiyel | 361 milyar kws | 2007 Türkiye Elektrik Üretim Tahmini | 190 milyar kws |
Başka bir deyişle,190 milyar kws olarak gerçekleşmesi beklenen 2007 elektrik üretiminin neredeyse iki katı kapasitede yılık üretimi sağlayabilecek yerli kaynaklar, atıl vaziyette değerlendirmeyi beklemektedir. ÖNERİLER: •1. Enerji üretiminde ağırlık; yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmelidir. Enerji planlamaları, ulusal ve kamusal çıkarların korunmasına ve toplumsal yararın arttırılmasını, yurttaşların ucuz, sürekli ve güvenilir enerjiye kolaylıkla erişebilmesini hedeflemelidir. •2. Fiyatları sürekli artan ve daha da artacağı Uluslararası Enerji Ajansınca da tahmin edilen, ithal doğal gaz ve taşkömürünün elektrik üretiminde yarıyı aşan payları, yerli ve yenilenebilir kaynaklar devreye alınarak, kademeli olarak önce % 30‘lara, sonra dörtte birlere düşürülmelidir. •3. Enerji sektöründeki kamu kurumlarını küçültme, işlevsizleştirme, özelleştirme amaçlı politika ve uygulamalar son bulmalıdır. Mevcut kamu kuruluşları etkinleştirilmelidir. Doğal gaz ve petrol arama, üretim, iletim, rafinaj, dağıtım ve satış faaliyetlerinin entegre bir yapı içinde sürdürülmesi için BOTAŞ ve TPAO, Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu bünyesinde birleştirilmelidir. •4. Elektrik üretim, iletim, dağıtım faaliyetleri bütünlük içinde olmalı, EÜAŞ, TEİAŞ, TEDAŞ, TETAŞ, eskiden olduğu gibi Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) bünyesinde birleşmelidir. •5. Kamu elektrik üretim ve dağıtım şirketleri özelleştirilmemeli, gerekli rehabilitasyon çalışmaları yapılarak verimleri yükseltilmelidir. •6. Özel sektör tarafından yapılan enerji yatırımlarını kamusal çıkarları gözeten bir anlayışla denetlenmesine imkan veren düzenlemeler bir an önce yürürlüğe konmalıdır. Enerjide kamusal planlama, denetleme faaliyetleri arttırılmalı ve kamusal üretimle desteklenmelidir. •7. Enerji girdileri üzerindeki yüksek oranlı vergiler düşürülmelidir. Ticari ve sınai işletmeler, enerji v.b. girdiler için ödedikleri KDV‘yi, ürettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarına ekledikleri KDV‘den düşebilmektedir. Oysa konutlarda elektrik tüketen yurttaşların bu imkanı yoktur ve yüksek oranlı KDV, onların ödediği enerji fiyatlarını artırmaktadır. Bu nedenle % 18 olan KDV % 1‘e düşürülmeli, enerji girdilerindeki ÖTV v.b. diğer dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Devlet doğacak vergi açığını, rant gelirlerine uyguladığı vergi bağışıklıklarını kaldırarak karşılamalıdır. •8. Ucuz, sürekli ve kolayca erişilebilir enerji toplum için temel bir haktır ve bu hakkın etkin bir şekilde kullanımı kamu eliyle sağlanmalıdır. TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ |