ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

29 Nisan 2024 Pazartesi    

EİM-MEDAK MİEM PBK
ŞUBE GİRİŞ SAYFASI

 MESLEK VE EMEK ÖRGÜTLERİ PAMUKOVA FACİASINI UNUTMADI

    Yayına Giriş Tarihi: 09.02.2012  Güncellenme Zamanı: 13.02.2012 17:28:20  Yayınlayan Birim: İSTANBUL ŞUBE  
 

41 Kişinin öldüğü ve 81 kişinin yaralandığı, sakat kaldığı Pamukova Tren kazası davasının "zaman aşımına" uğratılarak davanın düşürülmesi konusunda, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve KESK Birleşik Taşımacılık Sendikası ortak bir basın toplantısı düzenleyerek görüşlerini açıkladı. MMO İstanbul Şube Başkanı Zeki Arslan, İnşaat Mühendisleri Odası istanbul Şubesi adına Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, BTS 1 Nolu Şube Yöneticileri Avukat Ersin Albuz ve Makinist Ayhan Ayna ile MMO İstanbul Şubesinden Dava Bilirkişilerinden Levent Serhan katıldı.

Değerli basın emekçileri hoş geldiniz,

Pamukova "hızlandırılmış" tren kazasıyla ilgili dava 7,5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasının ardından iki gün önce yapılan son duruşma ile düştü.

22 Temmuz 2004 tarihinde Haydarpaşa-Ankara seferini yapmakta olan "hızlandırılmış tren" in Sakarya‘nın Pamukova ilçesinde raydan çıkarak devrilmesi sonucunda 41kişi ölmüş, 81 kişi de yaralanmıştı. Bu olay üzerine gerek "hızlandırılmış tren", gerekse "demiryolu politikaları" kamuoyu nezdinde daha çok ilgi çekip tartışılır olmuştur.

Bu dava ülkemizdeki ulaştırma politikalarının yetersizliği ve yanlışlığı açısından son derece önemli bir davadır. Bizler mesleki ve bilimsel olarak bu politikaların ya da politikasızlığın ortaya konmasında tarafız. Siyasi iktidar birçok alanda yaptığını burada da sergilemekte ve bilim ve akademi çevreleri ile, meslek odaları ile konuyu etraflıca tartışmak ve akıllı, doğru politikalar ortaya koymak gerekirken "ben yaptım oldu" mantığıyla hareket etmektedir.

Değerli basın emekçileri,

41 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı böylesi trajik bir kazanın gerçek nedeni ve sorumlusu, bilime ve tekniğe değer vermeyen AKP iktidarıdır.  Bu iktidarın Ulaştırma Bakanı ve TCDD Genel Müdürü de mevcut hattı teknik ve bilimsel açıdan gerektiği gibi incelemeden hız artırımına gitmiş ve kazanın gerçekleşmesine neden olmuşlardır. İktidar yarattığı birçok sorunda olduğu gibi bunca can kaybının olduğu bu davada da sanık sandalyesine dahi oturtulamamıştır. Birkaç çalışanın yargılanmasından ibaret olan dava hukuk açısından da son dönem örnekleri görülen "garabetler" arasında sayılmalıdır.

Bizler, meslek ve emek örgütleri olarak soruyoruz: Haktan, adaletten bahsederek iktidar olan hükümetin bu davada vicdanı rahat mıdır?

Ulaştırma Bakanı başta olmak üzere tüm sorumlular medeni dünyada derhal istifaya neden olacak böylesi bir cinayetin sorumluluğunu nasıl açıklamaktadırlar?

"Sürat Demiryolu Projesi"nden "Hızlandırılmış Tren"e

Önemli bir uzmanın da vurguladığı üzere: "Son yıllarda TCDD Yönetim Kurulu‘nda siyasi atamalar nedeniyle deneyimli demiryolcu kalmamıştır. 2004 yılında, -bazı yetkililerin kişisel hırsları nedeniyle- İstanbul-Ankara eski demiryolu hattında hızlar arttırılmış, uyarılara rağmen 41 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza önlenememiştir.

Bugün yapımı devam etmekte olan Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu‘nun müşavirleri arasında "Ben demiryolunun ‘D‘ sinden anlamam‘ diyen şirketler vardır.".

1975 yılında "Ankara-İstanbul Sürat Demiryolu Projesi" adıyla gündeme gelen ve ünlü Ayaş Tünelini de içeren projeye ilişkin ana plan, ANAP iktidarı tarafından rafa kaldırılmıştır. Bu proje tam bir yap-boz tahtasına döndürülmüş ve proje tasfiye edilmiştir. "Ankara-İstanbul Sürat Demiryolu Projesi"nin tasfiyesi ile "Ankara-İstanbul Rehabilitasyon Projesi" gündeme gelmiş ve ancak bu konularda çalışan bilim insanlarına hiç duyurulmadan yapım aşamasına ulaştırılmıştır. Bugün bu projenin Ankara-Eskişehir etabı tamamlanmış ve Eskişehir-İstanbul etabının inşaatı devam etmektedir.  Bu etapta binlerce kişinin kullandığı Köseköy-Haydarpaşa demiryolu hattının iki yıllık bir süre niçin kapalı kalacağı yetkililerce açıklanamamakta ve hattın kapanmadan yapımın mümkün olacağı önerilerine yokmuş gibi davranılmaktadır. Yapılmakta olan Ankara-Eskişehir-İstanbul Hızlı Tren projesi ile 1975 yılında gündeme gelen ve olması gereken İstanbul-Ankara Hızlı Tren projesi  de devreden çıkarılmıştır.

"Hızlandırılmış Tren Projesi"  AKP‘nin iktidara gelir gelmez demiryollarında bir atılım yapma amacı ile hayata geçirdiği bir projedir. Ancak demiryolu işletmeciliği gibi son derece dikkat isteyen bir konuda büyük bir acele ile, bilimsel ve teknik koşulları yeterince incelemeden, yeteri ön çalışmalar yapılmadan proje hayata geçirilmiştir. Nitekim seferlerin başlaması ile birlikte projenin uygulanmasının kazalara yol açacağı söylentilerinin yoğunlaşması üzerine, TCDD işletmesi Ankara‘da konu ile ilgili akademisyenlere projeyi anlatma gereğini duymuş ve güzergahta yer yer 140 km/saat hız yapılması sağlamak için üst yapı elemanlarında ve işletmede yaptığı iyileştirmeleri anlatmış ve kendilerinden görüş istemiştir. Toplantıya katılan akademisyenler demiryolu işletmeciliğinin çok dikkat istediğini, mevcut hatta yapılan iyileştirmelerin izin verilen hıza uyumlu olup olmadığının gün be gün takip edilmesinin büyük bir hassasiyetle yapılması gerektiğini söylemişlerdir. Vurguladıkları en önemli hususta en büyük eksikliğin böyle bir projeye başlamadan önce kendilerine danışılmamış olmasıdır. Bu davranışın işletmeye başladıktan sonra yaptıklarını anlatıp "ne dersiniz?" diye sormanın bir yerde sorumluk vermeden sorumluluk alın demek olduğu belirtilmiş ve sorumluluğun projeyi başlatanlarda olduğunun altı çizilmiştir.

22 Temmuz 2004 tarihinde gerçekleşen kaza/facia bu tür ihmallerin sonucudur. Gerek Pamukova faciası öncesi gerekse sonrasındaki en önemli sorunların başında bir "proje bütünlüğü" olmaması, aşırı parçalı uygulamalara yönelinmesi gelmektedir. Uygulama projesi olmaksızın çıkılan ihaleler, yol inşaat çalışmaları sürerken ve kaynak sorunları çözülmeksizin, revize projeleri olmaksızın yapılan hız artırımları, plansızlık ve proje bütünlüğü olmamasının sonucunda sürekli olarak artan proje maliyetleri, iptal edilen ihaleler, unutulan ve geciktirilen işler, sıkça değiştirilen fizibilite etütleri, sonu gelmez revize çalışmaları, konuyla ilgili sorunların başında gelmektedir.


Ulaştırma sistemlerine yapılacak yatırımlar makro planlamaları gerektirir. Ancak bugün, Odalarımızın, ilgili sendikalar ile bilim insanları ve üniversitelerin yıllardır dile getirdikleri gibi ülke boyutunda bir "Ulaşım Ana Planı"nın bulunmaması temel bir eksikliği oluşturmaktadır. Ülke boyutunda bir "Ulaşım Ana Planı" yoksa da 2005 yılında hazırlanmış bir "Ulaşım Ana Plan Stratejisi" bulunmaktadır. Bu stratejik planda ülkemizin öncelikle yük taşımacılığında karayolu ağırlıklı bir ulaşım yerine demiryolu ve denizyolunu da içine alan kombine taşımacılığa geçmesi önerilmektedir. Bu stratejik planda demiryollarında büyük yatırım gerektirmeyen yenilemeler yapılarak öncelikle yük taşımacılığında demiryollarının payının arttırılmasının ülke açısından önemine vurgu yapılmaktadır. Bugün ise öne çıkmış olanlar prestij amaclı birkaç"HızlıTren" projesidir. Büyük maliyetli bu projeler yerine ülkemizde karayolu ağırlıklı taşımacılığı azaltmak için yapılacak yatırımlara önem vermek öncelikli hedef olmalıdır.

Meslek ve emek örgütleri olarak birçok alanda yaşanan / yaşanması olası tehlikelere / facialara dikkat çekmek için defalarca yetkilileri uyardık. "Biz söylemiştik" dememek için çok çaba sarf ettik. Pamukova Kazası Davasında iktidarın ve ulaştırma bakanlığının sorumluluğu çok büyüktür. Bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bilim ve tekniğin yol göstericiliğini dikkate almayanlara bir kez daha sesleniyoruz: Meslek örgütleriyle, o işkolunun sorunlarını en iyi bilen sendikalarla, üniversitelerle işbirliği yapmadan alınan kararlar toplumun can ve mal güvenliğini tehdit edecektir. Yapılan projeler, kamunun birikimlerini çarçur edecek, kaynakları halkın çıkarına değil birkaç firmaya aktaran rant projeleri olmaktan öteye geçemeyecektir. Pamukova "kazasında" hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısının bir kat daha arttığı şu günlerde toplumu ve kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyor, hukuki mücadelenin eninde sonunda mağdurların lehine sonuçlanacağına olan inancımızı yineliyoruz. Çünkü hiçbir acı unutulmaz. Unutulmayacak.

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

KESK BİRLEŞİK TAŞIMACILIK SENDİKASI

 

İstanbul Şube Kaynaklı Basın Açıklamaları »

09.02.2012 tarihinden itibaren 2106 defa okunmuştur.

 

ŞUBE İÇERİĞİ

ÇEVRE ANALİZLERİ YETERLİLİK BELGESİ
BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
SIKÇA SORULAN SORULAR
 

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ
KATİP MUSTAFA ÇELEBİ MAH. İPEK SK. NO:9 34433 BEYOĞLU - İSTANBUL
TEL: (+90) 212 2529500 Dahili: 01   FAKS: (+90) 212 2498674
e-POSTA:

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri