TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın düzenlediği "II. Ulusal İklimlendirme Kongresi ve Fuarı–İKLİM 2007", Antalya Expo Center'da yapıldı.
2 gün süren olan kongrede ısıtma–soğutma–klima ve havalandırma sistemlerinde insanların rahat ve hijyenik ortamlarda yaşamalarına yönelik sistemler ve ilgili sorunlar masaya yatırıldı. Hastaneler, turistik ve endüstriyel tesisler, iş merkezleri, konutlar, araçlar, uçaklar gibi yaşamın her alanına yayılan ısıtma–soğutma–klima ve havalandırma sektöründe yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak Oda, üniversite, sanayi, proje müellifi, uygulayıcı, yatırımcı, işletmeci ve kullanıcıların bir araya geldiği İklim 2007'de, 7 oturumda 36 bildiri sunumu yapılacak ve "Isıtma, Soğutma, Havalandırma Sistemlerinde Karşılaşılan Sorunlar, Çözüm Önerileri ve Enerji Verimliliği" konulu bir panel ile 6 seminer düzenlenecek.
Kongre kapsamında 135 firmanın katılımıyla, "SODEX ANTALYA 2007–Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerji Sistemleri Fuarı" da düzenleniyor.
Kongrenin açılış konuşmaları MMO Antalya Şube Başkanı Mustafa KARAMAN, MMO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet ENİŞ, Antalya Vali Yardımcısı Sedat OKTAR, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman EVCİMEN, Antalya Ticaret Odası Başkanı
Kemal ÖZGEN ve Antalya Turistik Otelciler Birliği Başkanı Osman AYIK, Hannover Messe Fuarcılık Genel Müdürü Murat DEMİRTAŞ, Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Hikmet RENDE ve İklimlendirme Soğutma Klima
İmalatçıları Derneği Başkan Yardımcısı A. Metin DURUK tarafından yapıldı. Odamız Antalya Şube Başkanı Mustafa KARAMAN, açılışta yaptığı konuşmada Odamızın iklimlendirme ile ilgili çalışmalarına değindikten sonra klima kullanımıyla ilgili sorunlara değinerek özetle şunları söyledi: "Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle klima kullanımı yaygınlaşmıştır. Özellikle turistik tesislerde kullanılan soğutma sistemleri git gide konutlarda ve iş yerlerinde de tercih edilir
hale gelmiştir. Konutlar için tercih edilen klimaların seçiminde ve montajında sıkıntılar da yaşandığına dikkat çeken Karaman, makina mühendislerine hesap yaptırılmadanyapılan montajların savurganlığa neden olduğunu anımsatarak, montajlar uzman
makine mühendisleri tarafından projelendirilmeli, takılacak odaya göre klima kapasitesi çıkarılmalı, enerji tasarrufu önceliği olan klimalara öncelik verilmelidir." Hastanelerimizdeki yoğun bakım üniteleri, karantina odaları ve ameliyathanelerin hijyenik klima ve soğutma sistemlerinin nasıl olması gerektiği hakkında yasalarda yönetmelik ve denetim boşluğu olduğuna dikkat çeken KARAMAN, Makina Mühendisleri Odası‘nın bu konu ile ilgili mesleki denetim yapmaya hazır olduğunu belirterek, "bu alandaki yasa boşluğu bir an önce giderilmeli" diye konuştu. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet ENİŞ, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
"Odamız uzmanlık alanlarımızla ilgili tüm dallarda olduğu gibi, iklimlendirme alanında da geliştirici çalışmalara katkı ve katılımda bulunmayı önemli görevlerinden biri olarak benimsemiştir.
İklimlendirme sistem ve tesisatlarını da barındıran mekanik tesisat hizmetlerine yönelik olarak Odamızda birçok çalışma yürütülmektedir. Bu kapsamda Odamız, sürekli eğitim ilkesi çerçevesinde, ülke geneline yayılmış Meslek İçi Eğitim Merkezleri kanalı ile Mekanik Tesisat Mühendisliğine ilişkin bu çalışma dönemimiz içinde, yani son 18 ayda 343 kurs açılmış ve yapılan sınavlarda başarılı olan 6.954 üyemiz, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliğimiz uyarınca belgelendirilmiştir.
İklimlendirme dahil eğitim verdiğimiz bu alanlara ilişkin eğitim ve uygulama kitapları hazırlanarak üyelerimizin kullanımına sunulmaktadır. Bu kitapların büyük bir çoğunluğu üniversitelerimizde kaynak kitap olarak gösterilmektedir.
Odamız ulusal ve uluslararası tanınırlık, hizmetlerde uluslararası standardizasyon ve kurumsallaşmayı ifade eden akreditasyon süreçlerinde de sorumluluk üstlenmiştir.
2004 yılında "Basınçlı Kaplar", "Kaldırma ve İletme Makinaları" ile "Teknik Ölçüm ve Analizler"e ilişkin "A Tipi Muayene Kuruluşu" olarak akredite edilen Odamız, TÜRKAK tarafından 8 Ocak 2007'de Merkez Laboratuvarı, 19 Ocak 2007'de de Personel Belgelendirme Kuruluşu olarak akredite edilmiştir. 9 Temmuz 2007'de de Çevre Yeterlilik Analiz Belgesini almıştır.
Oda merkezinde kurduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz. PBK, 11 kapsamda Mühendis Yeterlilik Belgesi vermektedir. Bunlar: Mekanik Tesisat, Havalandırma Tesisatı, Soğutma Tesisatı, Klima Tesisatı, Yangın Tesisatı, Doğalgaz İç Tesisatı, Asansör Avan Proje Hazırlama, Asansör, Araç Projelendirme, Araçların LPG'ye Dönüşümü, Araçların CNG'ye Dönüşümü Mühendis Yeterlilik Belgelendirmelerine ilişkindir.
Odamızca yürütülen eğitim ve belgelendirme faaliyetlerinin akabinde birçok Bakanlık ve kurum, "yetki belgeli mühendis" kavramını kendi yönetmeliklerine de yansıtmış, doğal gaz tesisatı, motorlu araç imal ve tadilatı, asansör üretim, bakım ve montajı, gıda güvenliği, doğal gaz tesisatı, LPG uygulamaları, iş güvenliği kapsamında hizmet sunan firmalarda Odamızdan yetki belgesi almış mühendis çalıştırılması zorunlu hale getirilerek 10 bini aşkın üyemize yeni iş alanları açılmıştır.
Odamız AB yeni yaklaşım direktifleri kapsamında bulunan ve meslek alanlarımızla ilgili 6 konuda onaylanmış kuruluş olmak için ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırladığı başvuru dosyalarını Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na iletmiştir.
Onaylanmış Kuruluş olmak için başvuru yaptığımız basit basınçlı kaplar, gaz yakan cihazlar, sıvı ve gaz yakıtlı sıcak su kazanları, basınçlı ekipmanlar ve makina emniyeti direktifleri iklimlendirme cihazları üreticilerini de yakından ilgilendirmektedir.
Değerli katılımcılar, sektörün değerli temsilcileri,
İklimlendirme cihaz ve sistemleri, endüstride, binalarda, otomobillerde, tarımda, sağlık sektörü ve daha birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılmakta ve uygulama alanları gün geçtikçe artmaktadır. Ürün tasarımından imalata, satış hizmetleri, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetleri, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makine mühendisleri görev yapmaktadır.
Dolayısıyla sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel bir önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde iklimlendirme cihazları sektörü kararlı bir gelişme çizgisi göstermemiştir. Bunun nedeni planlı sanayi politikalarının olmaması, tutarsız ihracat politikaları, yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi ve tek taraflı olarak imzalanan Gümrük Birliği Anlaşmasıdır.
Bu politikalardan dolayı büyük firmalarımız ithalata yönelmekte diğer taraftan ülkemizde yerli Onaylanmış kuruluşlarının oluşturulmaması nedeniyle ürün belgeleme hizmetleri için yurt dışı kuruluşlara ciddi rakamlar ödenmektedir.
Sektörde hizmet veren firmaların % 94'ü KOBİ niteliğindedir. Bu firmalar toplam ciro içinden % 92 pay almaktadır. Yarattıkları katma değer sektördeki toplam katma değerin % 74'ü, toplam istihdamın ise % 96'sıdır.
Küreselleşmenin getirdiği sorunlar büyürken, eşitsiz rekabet koşullarında KOBİ niteliğindeki bu firmalarımız ya üretimlerini durdurmakta ya da büyük firmaların isteklerine tabi olmaktadırlar. Fason üretimle dünya pazarlarına düşük kâr marjıyla çalışarak imalat yapmaktadırlar.
Sektörde AR-GE altyapısı da gelişmemiştir. Ciro üzerinden AR-GE ve inovasyona ayrılan harcamalar toplamın binde 6'sı oranındadır. TÜBİTAK ve TTGV'nin hibe ve kredi desteklerinden yararlanan firma sayısı çok az olup, desteklenen firma toplamından ancak % 2 pay almaktadır. Sektörün aldığı toplam "hibe/kredi" miktarı ise değer olarak toplamın % 1,6'sıdır.
Bu noktada KOBİ'lerin üretim teknolojilerini yenilemeleri, kalifiye eleman, mühendis istihdamı ve AR-GE çalışmalarını özendirici kredi ve teşvik uygulamalarını gündeme almaları gerekmektedir.
Bu gereklilikler ortada dururken, yeni hazırlanan "Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı"nda KOBİ'ler bir yana bırakılmakta, büyük şirketlere ve yabancı yatırımcılara AR-GE üssü olarak çok büyük avantajlar sağlanmaktadır.
Diğer taraftan sektörde ithalatın büyüme hızı ihracatın çok üzerindedir. Gerek komple ürün ithalatında gerekse üretim için gerekli hammadde ve ara malların ithalatında artışlar olmuş, ihracatın ithalatı karşılama oranı % 32 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle klima sistemlerinde büyük çapta dışa bağımlı olan ülkemizde yerli imalat % 70 oranında hammadde ve ara malı ithalatına dayanmaktadır.
Sektörde yatırım büyük çapta azalmıştır. Toplam sektör sabit sermaye yatırımlarının % 30'u yabancı sermayeye geçmiştir.
Değerli katılımcılar,
Odamız meslek alanlarımızla ilgili yasama çalışmalarına da gereken önemi vermektedir. Enerji Verimliliği Yasası bunlardan biridir ve Odamızın katkılarıyla yasalaşmıştır. İklimlendirme sektörünün enerji verimliliğine önemli bir alan oluşturduğunu düşündüğümüzde bu yasa çok önem taşımaktadır. İlgili yönetmelik hazırlıklarında da Odamız katkı sunmaktadır. İlgili kamu kuruluşlarıyla verimli bir işbirliği tesis edilmiştir.
İklimlendirme sektörü ile de bağlantılı olan "İmar Kanunu", "Yapı Denetim Kanunu", "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik"te yapılması gereken değişiklikler gündeme alınmalıdır. Bu iki yasa ve bir yönetmeliğe ilişkin Odamız ilgili kurumlara görüşlerini iletmiştir.
Diğer yandan iklimlendirme sektörünü birinci dereceden ilgilendiren hastanelerde başta ameliyathaneler olmak üzere hijyenik ortamlarda "can alıcı" sorunların yaşandığı bilinmektedir. Standartlara uygun hijyenik klima ve havalandırmanın olmadığı yerde hijyenik ortam oluşturulamayacağı da açıktır.
Bir uzmanlık alanı oluşturan temiz oda, hijyenik klima ve havalandırma sistemi tasarım ve uygulamalarına ilişkin uluslararası standartların ulusal standartlara dönüştürülüp ivedilikle ülkemiz genelinde uygulamaya geçirilmesi ve denetimin sürekli gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kongremizin bu konuya hassasiyetle ilgi uyandırarak önemli bir toplumsal soruna işaret etmesi gerekmektedir. Zira konu insan sağlığını doğrudan ilgilendiren hastanelerde hijyen, yoğun bakım, yenidoğan (bebek) birimleri ve ameliyathane klima sistemleri ile doğrudan bağlantılıdır.
Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve TSE'nin zaman geçirmeden koordinasyon içinde, üniversiteler ve meslek odalarının ile ilgili sektör derneklerinin katkı ve katılımıyla ulusal standart ve yönetmeliklerin hazırlığını tamamlaması gerekmektedir.
Ayrıca ülkemizde özellikte insanların toplu olarak bulunduğu mekanlarda iç hava kalitesi ve ısıl konfor uluslararası standartlarda değildir. Bu ortamlar insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. İç hava kalitelerinin artırılması yaşam kalitesinin artırılmasına önemli katkılarda bulunacaktır. Bu konuda da yeni yasal düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır.
Yapılması gereken çalışmalardan biri de yapı denetimi alanına ilişkindir. Yapı denetim firmalarında çalışan mühendis ve mimarların eğitimlerine ilişkin yapılan girişimler sonucu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca TMMOB ve bağlı Odalara bir inisiyatif tanınmıştır. Yapı Denetim Firmalarında çalışan üyelerimiz Odamızda 7 gün bir kursa tabi tutulmakta ve sınavda aldıkları puan Bakanlığa bildirilmektedir. Bu önemlidir ancak, Yapı Denetiminin anahtarı olan Mesleki Denetim ve onun olmazsa olmaz koşulu olan "Uzmanlık ve Belgelendirme" konusu çözümlenmeyi beklemektedir. Özellikle vurguluyoruz: Bina ve bunun doğal eki mekanik tesisatının tasarım, üretim ve bakımında gerek üretenler, gerekse bunları denetleyenler Oda'dan belgeli, konunun uzmanı mühendisler olmalı ve bu husus yasal düzenlemelerde yer almalıdır."
Ahmet ENİŞ, konuşmasını kongreye emeği geçenlere teşekkür ederek tamamladı. |
Hakkımızda
'II. ULUSAL İKLİMLENDİRME KONGRESİ VE FUARI-İKLİM 2007' ANTALYA EXPO CENTER'DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
