KENTİMİZİN ÜLKE GENELİNDEKİ OLUMSUZ İMAJINA    "ÇOK ÖNEMLİ" BİR KATKI DA ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN…

Kentteki Cinayet ve kavgaları ile adından sıkça söz ettiren,  Adana Adliyesinden sonra,  Rüşvet iddiaları ve imar oyunları ile Adana Büyükşehir Belediyesi de ülke gündemini işgal ediyor.

Büyükşehir belediyesi Meclis üyelerinin son meclis toplantısında yaptığı konuşmalar, Adana‘nın neden ikinci lige düştüğü, GSMH‘den kişi başına alınan payda 4.lükten 9.luğa gerilememizde, yatırımcıların Adana‘dan kaçırtılmasında, işsizlikte ise, 2009 Yılı TÜİK verilerine göre %22 ile  2. sıraya yükselmemizde ve neden hala "Büyük Köy" imajından kurtulamadığı konusunda önemli ipuçları veriyor.

Düzenli altyapısı, geniş bulvarları, tıkanmayan caddeleri, kentin her  yanına yayılmış yeşil alanları, tahrip edilmesi önlenen  tarihi dokusu, spor‘a ve sanat‘a hizmet eden  tesisleri ile çağdaş ve sorunsuz bir kent oluşturması beklenen  Büyükşehir Belediye Meclisinin "birilerine rant sağlamaya yönelik imar düzenlemeleri ve rüşvet tartışmaları"  beraberinde   belediye başkanının milyar dolarlarla ifade edilen malvarlığı iddialarıyla  gündeme gelmesi, kentte yaşayan herkese derin bir hayal kırıklığı yaşatmaktadır. 

Büyükşehir Belediyesinde yaşanan bu tartışmalar;  

·         Başkan ve Meclisinin,  Şehrin geleceğini şekillendirecek bütüncül imar planları yapmak yerine ranta dayalı tadilatlar ile uğraştığını,

·         Şehrin bir bölümünü boydan boya işgal eden, güzergâhından, vagonlarına, alınan kredilerinden, tahmini bedelinin çok üstüne çıkan maliyetine kadar hemen her şeyi tartışma konusu olan, ülkenin en pahalı "Hafif Raylı Sistem Enkazının" nın  neden bir türlü kaldırılamadığını,!

·         Trilyonlarca para ödenerek yaptırılan, fakat yapımının üzerinden daha 8 yıl geçmeden yine trilyonlarca para ödenerek tadil edilen, Celal Bayar Köprülü Kavşağını,

·          Kentin akciğeri konumunda olan Çamlık alanına turistik otel yapma 

Çabalarının net bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır.

Bu tartışmalar göstermektedir ki, kentin gelişimi ve sorunları, belediye yönetimi ve belediye meclisinin öncelikleri arasında ciddi bir yer almamaktadır.

Başkan ve belediye Meclisinin,  Kent yönetiminin sadece kendilerinden ibaret olmayıp,  kenti yönlendirici kararlar alınma aşamasında ilgili kurum ve kuruluşların da katkı koymasına imkân verecek düzenlemelere gidilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca; kent yönetiminin şeffaf olabilmesi için halkın katılımı da sağlanmalıdır.

Böyle bir yönetim anlayışının eksikliği; 

Büyükşehir Belediyesinin arsa alım satımı ve imar düzenlemeleriyle, belediye başkanının ailesi ve yakınlarının ciddi oranlarda rant elde ettiği, Menekşe Köyündeki, Süleyman Demirel Bulvarındaki,  Kenan Evren Bulvarındaki gayrimenkullerinde net bir şekilde görülmektedir.    

 "Dürüstlük Esastır. Önemli olan görevdeyken dürüst kalabilmektir" ilkesiyle hareket Ettiğini her fırsatta dile getiren Sayın Büyükşehir Belediye Başkanının adının "İmar Düzenlemelerinden Rant Sağlama " iddiaları ile anılması üzücü ve düşündürücüdür.

Tüm bu yaşananlardan sonra, gerek sayın büyükşehir belediye başkanının ve gerekse bu tartışmalarda adı geçen meclis üyelerinin iddiaların açıklığa kavuşturulana kadar mevcut görevlerini sürdürmemeleri etik bir davranış olacaktır.

Türkiye‘de etik dışı faaliyetler, bireysel boyutları aşıp kurumsallaşmaya başlamıştır. Bu durum vatandaşların seçilmişlere olan güvenini zedelemektedir.

Tüm Adana kamuoyu gibi bizler de bu kirli ve yozlaşmış ilişkilerin sadece son meclis tartışmalarında adı geçenlerle sınırlı olmadığını, soruşturmanın gitmesi gereken yere kadar derinleştirilmesi gerektiğini düşünüyor, bu iddiaların açıklığa kavuşturulmasını, ilgili makamlardan bekliyor, ilimizin rüşvet-cinayet-yolsuzluk-haksız kazanç gibi kelimelerle anılmasını istemiyoruz.  

TMMOB

Adana İl Koordinasyon Kurulu