Yukarıda kavga var
Jeotermal A.Ş.‘de yaşananlar, eski genel müdürün gözümüzün içine sokulacak şekilde İzbeton Genel Müdürlüğü‘ne getirilmesi tüm İzmir‘in dikkatini çekmiş durumda. Makina Mühendisleri Odası da Jeotermal A.Ş.‘deki gelişmeleri dikkate alarak bir basın açıklaması yayınladı. Kısa notlarla açıklamanın ana hatlan: "Jeotermal enerji tüm İzmir halkınındır ve korunarak gelecek kuşaklara taşınmalıdır.
Jeotermal sahalann verimli bir şekilde işletilmesi konusunda ülkemizde ve bölgemizde uluslararası üne sahip uzmanlar bulunmaktadır.
Son derece önemli bir ulusal enerji kaynağının yönetimini üstlenmiş olan Balçova Jeotermal A.Ş.‘nin mühendislik kuralları ve teknik şartnamelere göre yönetilmesi gerekirken siyasete alet edilmesi kaygıyla izlenmektedir.
Jeotermal A.Ş.‘nin yönetiminin bir an önce İl Özel idaresi ile Büyükşehir Belediyesi arasında çatışma platformu görüntüsünden kurtarılıp siyasete alet edilmeden uzman mühendis kadrolarına teslim edilmesi gerekmektedir." Son birkaç aydır çeşitli gazete köşelerinde ‘"İzmir‘in tepesinde kavga yoktur" şeklinde yazılar kaleme alan arkadaşlara da buradan duyurulur. Lütfen biraz ayaklarınızın üzerine basın, çevrenizi iyi gözleyin, iktidar sahiplerine yakın durmak için olanı olmamış gibi göstermeyin, milleti yanıltmayın. İzmir‘de bir kavga var ve bu kavganın tarafları olayı daha sert noktalara taşıyor. Sizi bilmem ama ben gerçekten eğleniyorum.
••• Belediye başkanlarının toplantısında Kocaoğlu‘nun, "CHP İzmir İl Başkanı Ekrem Bulgun‘u yanlışlıkla çağırdık" sözleri CHP örgütü tarafından "garip ve kabul edilemez" olarak değerlendirildi. Ekrem Bulgun‘un "İstemiyorsanız, ben gideyim" karşılığı ise "daha anlamsız ve kabul edilemez" şeklinde algılandı. Ama en garibi, her iki ismin toplantı sonrası tavla partisi yapmalarıydı. Bu gelişmelerden sonra şu soruyu sormak hakkımız.
"Acaba bunlar bizimle dalga mı geçiyorlar?" Ben il başkanı olacağım, CHP Genel Başkanı‘nı İzmir‘de temsil edeceğim. Bir belediye başkanı Buca Gölet‘te bana "Ya, seni yanlışlıkla çağırmışız" diyecek. Kendisini gölete götürür, soğuk suya sokarsın... Bakalım hala, "Ya sen neden geldin" diyebilecek mi?
Siyasetin "seri sonları" maalesef böyle oluyorlar. İlçe belediye başkanlannın bu gelişmeye ses çıkarmaması ayrı soru işareti. Sevgili ilçe belediye başkanları... Tamam, paranız yok. Büyükşehir belediye başkanından para istediğinizde "Gidip fabrikada biraz para basayım" şeklinde yanıt alıyor, günü kurtarmak için Kocaoğlu‘nun tüm sözlerini yutmak zorunda kalıyorsunuz. Ama gün gelir size de sorarlar: "Kardeşim, hiç mi dik duramıyorsunuz?" diye... Kardeşim tanımlamasını sinirlendiğinde kimin söylediğini, siz benden daha iyi bilirsiniz. NOT 1: Karabağlar‘daki metropolitan aktivite merkezi konusunda yeni adımlar atılıyormuş. Dürüst belediye başkanımız Kocaoğlu bu konuya hiç bakıyor mu?
NOT 2: 15 Mart geçti, Agora‘daki diğer binaların da yıkılması gerekiyor. Bakalım yine yıkım işini askıya almak isteyen çıkacak mı?
NOT 3: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kadın gazetecilere yemek vermiş. Bakalım üçüncü grup gazetecilere ne zaman yemek verecek? O yemeğin katılımcı sayısının çok yüksek olacağı düşüncesindeyim. Bu iş için Fuar‘daki hollerden birinin kullanılması gerekiyor. |