Emekçilerin uluslararası birlik, mücadele, dayanışma günü olan 1 Mayıs, 1976 yılından ve 1977 katliamından bu yana Türkiye‘de 1 Mayıs‘ın simgesi olan Taksim yasağı, emekçilerin hakları ve laikliğe yönelik saldırılar ile devlet şiddeti eşliğinde "kutlanacak". Bilindiği üzere bu siyasal iktidar döneminde doruğa varan neoliberal dönüşüm, mühendislik dâhil bütün emekçilerin aleyhine, işçi sağlığı ve iş güvenliği normlarının dışında, sermaye güçlerinin lehine sonuçlar üretmiştir. Yapılan düzenlemeler ile iş, sağlık, sosyal güvence bütünlüğü parçalanmıştır. İşçi sınıfı ve bütün çalışanlar esnek üretim; esnek, güvencesiz, taşeron istihdam biçimleri altında yoğun bir sömürüye tabi tutulmaktadır. Bu durum, işçi sağlığı ve iş güvenliği politikalarına da yansımış, bu alan piyasa koşullarına terk edilmiştir. İş güvenliği mühendisliği ve işyeri hekimliği uygulamaları daha yerleşmeden geriletilmiş, piyasa aktörlerinin çıkarlarına göre düzenlenmiştir. İktidar sermaye birikimi politikalarının gereksindiği daha fazla ucuz/yedek emek gücü ordularını oluşturmayı çocuklara kadar yaymış, 4+4+4 eğitim uygulamasıyla hem sermayenin gereksinimleri hem de gericiliğin ideolojik-kültürel dünyası doğrultusunda adım atmıştır. Kadın emeği sömürüsü yoğunlaşmıştır. Mesleki eğitim konusu sermayenin ucuz emek sömürüsü politikasının bir aracı olmuştur. Emekçilerin istemleri yalındır, insanidir. Çalışmak, emeğinin karşılığını almak, yaşam ve iş güvencesinin sağlanması, iş cinayetlerinin olmaması, kölelik sözleşmesinin yasalaşmaması, kiralık işçi olmamak, 8 saatlik işgününe uyulması, fazla mesai ücretlerinin ödenmesi, kıdem tazminatı hakkına dokunulmaması, grev ve toplu sözleşme dahil sendikal haklarının tanınması, kısaca insanca bir çalışma düzeni ve insanca yaşam istemlerini dile getirmekte ancak sayısız iktisadi, siyasi baskıya maruz kalmaktadırlar. Ülkemizde laikliğin ortadan kaldırılması ile emekçilere reva görülen çalışma ve yaşam koşulları örtüşmektedir. Zira laiklik, aydınlanmadır, dünya/ülke gerçeklerinin bilgisinin edinilme yoludur, çağdaşlıktır, modern yaşam koşullarıdır, dinin kişiye özel bir konu olarak görülmesi ve hiçbir dinsel baskı ve dayatmaya izin verilmemesidir. Gericilik bu nedenle laikliğe her gün çeşitli vesilelerle saldırmakta, emekçilerin ve toplumun aydınlanma kanallarını kapatmak istemektedir. TMMOB Makina Mühendisleri Odası örgütlülüğü, emeğin hakları ve bayramı için, laiklik için, ülkemizi karanlıktan gün ışığına çıkarmak için, bütün illerde alanlara çıkarak 1 Mayıs kortejlerinde yerini alacak; bütün emekçilerin eşit, özgür, adil bir başka Türkiye ve dünya özlemini paylaşacaktır. Ali Ekber Çakar TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı |