Basına ve kamuoyuna; İşverene yandaş sendikanın, işçiler tarafından iş yerlerinden kovulması ile başlayan grev dalgası 13. gününe ulaştı. Dünde Eskişehir Ford Focus`un dahil olmasıyla hak arayışının gitgide geniş kitlelere ulaştığı işçi mücadelesi hem kamuda hem de özel işyerlerinde yandaş sendikalar yolu ile emekçilerin taleplerini görmezden gelen, hak gaspçılarına karşı verilen en güzel cevaptır. Bundan öncede olduğu gibi bugünden sonrada işverene yandaş sendikaların sorunları çözmeyeceği, işçi ve emekçilerin bu duruma sessiz kalmayacağı bir kez daha görülmüştür. Buradan verilen mesajı umuyoruz ki tüm emekçiler sahipleneceklerdir. İşçiler, ILO Sözleşmeleri ile güvence altına alınan, kendi sendikalarını özgürce seçme hakkı, kendi temsilcilerini ve işyeri temsilcilerini seçme hakkından faydalanmak istiyorlar. Bugün sahte sendikalar işverenle aynı safları paylaşarak, işçileri işten atılma ile tehdit eder pozisyona gelmiş bulunmaktadır. İşçiyi, emekçiyi sefalete iten toplu iş sözleşmelerine imza atan hormonlu yapıları en iyi biz emekçiler biliyoruz. Metal işçilerinin dalga dalga yayılan direnişi karşısında paniğe kapılan patronlar ve patron yanlısı sendikalar, direnişin yasa dışı olduğunu iddia etmektedir. Oysa metal işçilerinin direnişi ILO ve AİHM kararlarına göre iş bırakma hakkının yerine getirilmesidir. Bugün direnişe devam eden Renault ve Ford Otosan işçileri daha önceki günlerde direnişe destek veren ancak işverene karşı daha fazla direnemeyen Mess, Bosch ve diğer işyerlerinde bize göstermiştir ki emeğin ortak mücadelesinden başka çıkar yol yoktur. Hükümetin asgari ücret, taşeronlaştırma ve esnek çalıştırma gibi politikaları ile emekçilere reva gördüğü insanlık dışı çalışma koşullarına boyun eğmeyen işçilere hükümetin Sanayi bakanı Fikri Işık`ın sözü "Otomotiv sektöründe çalışan işçilerin tepkilerini anlıyoruz, bu taleplerini üretime devam ederek sürdürmelerini tercih ederiz.`` olmuştur. Bu sözle işverenden yana olan tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Seçim öncesi dilini yumuşak tutmaya çalışsa da emek düşmanı tavrını gizleyememektedir. Metal işçilerinin öncesinde gerçekleştirdikleri grevi ‘` iç güvenliği tehdit ettiği`` gerekçesiyle yasakladığı tarih çok geride değildir. Ülkeyi ucuz iş cenneti haline getiren hükümet bu işin baş aktörlerindendir ve bunun sorumluluğunu üzerinden atamaz. 12 Eylül anayasasına dayanan çalışma yasaları ile ülkenin emekçilerinin haklı mücadelelerini engellemeye çalışan hükümeti buradan kınıyoruz. Hükümet ve sermayedarlar, muhalif sendikaları halkın ve emekçilerin gözünde kötülemek için her türlü yolu denemektedir. Sırtını dayadığı yandaş medya grupları ise ya mücadele edenleri görmezden gelmektedir yada yalan yanlış haberlerle emek mücadelesini boşa düşürmeye çalışmaktadır. Her türlü baskı ve yıldırmalara karşı emekçilerden yana olan sendikalarımızı susturamayacaklar. İşçilerin taleplerini bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz; 1- Ücretlerde iyileştirme yapılsın, 2- İşten atılma olmasın, 3- İşçilerin seçtiği temsilciler yönetim tarafından tanınsın, 4- Sahte sendika ve temsilcileri işyerlerine sokulmasın, Bu talepler tümüyle haklı ve karşılanabilir taleplerdir Türkiye‘de direnen metal işçileri ile dayanışma içindeyiz ve herhangi bir polis müdahalesi, şiddet veya işçilerin işten atılmasına karşı KESK, TMMOB ve TTB Diyarbakır şubeleri olarak emekçilerin yanında olduğumuzu ve haklı taleplerinin ve mücadelelerinin arkasında olduğumuzu buradan beyan ediyoruz. Metal işçilerinin grevi hepimizin grevidir ve kazanımları da hepimizin kazanımı olacaktır, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ! BİJİ YEKİTİYA KEDKARAN! ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK! |