Yayına Giriş Tarihi: 23.02.2015  Güncellenme Zamanı: 29.04.2015 14:29:37  Yayınlayan Birim: İSTANBUL ŞUBE  
 

 6 Eylül 2014`te meydana gelen faciadan sonra 4 kişi tutuklanmış, bir sanık 25 Aralık tarihindeki ilk duruşmada tahliye olmuştu.3 sanık da tutuklanmalarından 162 gün sonra tahliye edildi. Tahliye kararına ilişkin Yönetim Kurulu adına açıklamayı gerçekleştiren MMO İstanbul Şube Sekreteri Zafer Güzey, MMO`nun hem yasal görevleri açısından, hem de topluma karşı taşıdığı sorumluluk gereği işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

  "İş cinayetlerinin önlenebilir bir durum olduğunu kabul etmeyerek, bu işin fıtratında var diyen zihniyet, ne yazık ki bir kez daha bizleri şaşırtmamış ve sorumluların aklanması ve olayın üzerinin örtülmesi konusunda var gücüyle çalışmıştır." diyen Güzey, Makine Mühendisleri Odasının 10 kişinin hayatına mal olan bu olayın davasının takipçisi olacağını vurguladı.

  Basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

  Basına ve kamuoyuna;

  İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki yanlış uygulamalardan kaynaklı kazalar ülkemizin önemli sorunlarından birisidir.Gün geçmiyor ki bir ölümlü iş kazası gerçekleşmesin. Malesef ülkemizde her yıl olduğu gibi geçen yılda gerçekleşen iş cinayetlerinde yüzlerce insanımız katledildi. Soma`da Ermenek`te ve yurdun birçok yerinde yaşanan onlarca iş cinayetinde olduğu gibi 6 Eylül 2014`te Mecidiyeköy Torunlar Center inşaatında gerçekleşen iş cinayetinde 10 işçi hayatını kaybetmiş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yıllardır dile getirdiğimiz kaygılarımızda malesef bir kez daha haklı çıkmıştık.

  Daha sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturabilmek için atılması gereken adımlar ne kadar önemliyse, yaşanan iş cinayetlerinde sorumluların tespit edilerek gereken cezaların verilmesi de o denli önemlidir. Fakat ülkemizde daha önce de yaşadığımız acı tecrübelerden ders çıkarmak ve bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almak yerine, sorumluların aklanması için çabalar sarfedildiği ne yazık ki bir gerçektir. Son olarak Torunlar Center`de 10 işçinin hayatına malolan "asansör faciası" davasında tutuklu yargılanan 3 kişinin serbest bırakılması da bu gerçeğin somut bir örneği olmuştur.

  6 Eylül 2014‘te meydana gelen faciadan sonra 11 Eylül 2014 tarihinde 4 kişi tutuklanmış bir sanık 25 Aralık tarihindeki ilk duruşmada tahliye olmuştu. 3 sanık ise tutuklanmalarından 162 gün sonra tahliye edildi. İş cinayetlerinin gerekli yönetmelikler ve uygulamalarla önlenebilir bir durum olduğunu kabul etmeyerek "bu işin fıtratında var" diyen zihniyet, ne yazık ki bir kez daha bizleri şaşırtmamış ve 10 insanın hayatını kaybettiği olaya ilişkin, sorumluların aklanması ve olayın üzerinin örtülmesi konusunda var gücüyle çalışmıştır.

  Burada asıl sorun tutuklu bulunanların ya da yargılananların söz konusu iş cinayetlerinin asli sorumluları olup olmadıklarıdır. Savcılık Torunlar İnşaat`ın sahipleri konusunda takipsizlik kararı verilmesi sürecini jet hızı ile tamamlayarak kamuda oluşan acaba bu iş cinayetinde asli sorumlular yargılanacak mı? Beklentisini de hızla çökertmiştir.

  Görülmektedir ki taşeronlaşma sermayedarların sorumluluktan kaçması için bir koruma kalkanı oluşturmaktadır. Paraya ve projenin her türlü ilerlemesine müdahale edebilenler, projenin bir an evvel bitirilmesi için işçi kanı dökülmesini proje gideri olarak görenlerin yargıdan bu şekilde kaçırılması AKP iktidarının her iş cinayetini fıtrat olarak gören yaklaşımının bir göstergesidir.     

  TMMOB Makina Mühendisleri odası hem yasal görevleri açısından, hem de topluma karşı taşıdığı sorumluluk nedeniyle işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çalışmalar yürütmektedir.Toplumsal açıdan ise Birliğimizin 1970`lerden beri temel yaklaşımı olan "bilimi ve tekniği emekçi halkın hizmetine sunmak" anlayışıyla Odamız da sorumluluk taşımaktadır.Taşıdığımız bu sorumluluk gereği işçi sağlığını hiçe sayan, yaşanan kazalar sonrasında, bu acıların bir daha yaşanmaması için önlemler almak yerine; "Acılı aileleri nasıl sustururuz, insanların konuya dair tepkilerini nasıl bastırırız?" diye kafa yoran ve bu yolda insanlara her türlü zulmü reva gören AKP iktidarının fırtatı böyledir.

  İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre son 12 yılda en az 14 bin 455 işçi yaşamını yitirdi. Bu alanda dünya 2.si ve Avrupa 1.si olduğumuzu artık herkes ezberledi.Her yıl yaşanan iş cinayetlerinde binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesinin yanında yüzbinlerce insan da kalıcı veya geçici sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Kaldı ki SGK istatistikleri gerçeğin küçük bir kısmını yansıtmakta ve bu durum konuyla ilgili herkes tarafından bilinmektedir. Çünkü ülkemizde kayıt dışı çalışma yaygındır, etkin bir denetim sistemi olmadığından dolayı kazaların çoğu bildirilmemektedir.

  Türkiye`de 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, oluşturulan büyük beklentilerle, çıkarılmış ve 2014 yılında büyük kısmıyla yürürlüğe girmiştir. 6331 sayılı yasanın uygulanmasında pek çok sorun ortaya çıkmıştır. Aynı dönemde onbinlerce teknik eleman iş güvenliği uzmanlığı belgesi alarak bu alanda iş aramaya ve çalışmaya başladı. Önemli sorumluluklar üstlenerek iş bulanların bir çoğu ciddi bilgi eksikleri ve baskılar altında çalışmakta; hukuki, teknik, örgütsel sorunlarla boğuşmaktadır.

  Bütün bunların yanında AKP İktidarı yaşanan iş cinayetlerinde, daha fazla kar elde etmek amacıyla en temel önlemleri almaktan bile kaçınan patronların yerine ya birkaç mühendis, iş güvenliği uzmanı gibi insanları sorumlu göstererek ya da son örnekte yaşadığımız gibi herkesi "ak"layarak işin içerisinden çıkma çabası içerisindedir. Bu çabalarla da her geçen gün daha fazla iş cinayetinin yaşanmasına çanak tutmaktadır.

  Yaşanan tüm bu süreçlerde güvencesiz çalışma, taşeronlaşma, kayıt dışı istihdam, çocuk işçilik, göçmen işçilik ve kadın işçilerin sorunları çözülmeden, gerçek sorumlular yargılanmadan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği çalışmalarında tüm meslek odaları, sendikalar ve bu alanda faaliyet gösteren tüm bileşenlerin görüşleri alınmadan hayata geçirilen yasa, yönetmelik ve uygulamalarla iş cinayetlerinin önlenmesi mümkün değildir.

  Mesleğimizin ve Birliğimizin bize yüklediği sorumluluk gereği iş cinayetlerinin yaşanmaması ve güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması için geçmişte olduğu gibi bugün de mücadelemize devam edeceğiz. İş cinayetlerinin önlenmesinde, binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olan sorumluların gerekli cezaları almasının önemini bir kez daha buradan duyuruyor ve 10 işçinin hayatına mal olan bu olayın davasının takipçisi olacağımızı siz basın emekçileri aracılığıyla kamuoyuna duyuruyoruz.

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

ŞUBE İÇERİĞİ