Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi`ne bağlı kömür ocağında ani metan gazı püskürmesinin neden olduğu göçükte 8 maden işçisinin hayatını kaybetmesi, madenlere kadar uzanan taşeronlaşmayı bir kez daha can alıcı şekilde gündeme taşıdı.
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu adına bir açıklama yapan Maden Mühendisleri Odası Bursa Temsilcilik Başkanı Atlıhan Öge, maden kazalarını "olağan, kader" olarak tanımlamanın gerçekçi olmadığını belirterek, "Bilimselliğe dayanmayan, günü kurtaran, özelleştirmeler sonucunda ortaya çıkan maksimum üretim ve kar hırsını şiar edinmiş çalışma anlayışı, ihmal, ilgisizlik, denetimsizlik sonucu oluşan kazalar iş kazası değil, olsa olsa iş cinayetidir" dedi.
Türkiye`nin, ölümlü iş kazalarında dünya üçüncüsü, Avrupada birincisi olduğuna dikkat çeken Öge, son beş yılda 378 maden çalışanının yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Madenciliğin yüksek risk taşıyan bir yatırım ve üretim alanı olduğunu kaydeden Atlıhan Öge, bilim, teknoloji ve mühendisliğin etkin kullanılarak risklerin azaltılıp kazaların önüne geçilebileceğini vurguladı.
ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERON KAZALARI ARTIRIYOR
Son yıllarda artan özelleştirme, taşeronlaşma ve rodövans (kiralama) gibi yanlış uygulamaların; kamu madenciliğini küçülterek uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikimini dağıttığını dile getiren Öge, "Teknik ve alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere bırakılması, buna ek olarak kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş kazalarının artmasına neden olmaktadır. Yaşadığımız son olay bunu bize bir kez daha göstermiştir" dedi.
FİRMA DEFALARCA UYARILMIŞ
Ani metan gazı boşalabilecek yerlerde en az 25 metre uzunluğunda kontrol sondajlarının yapılması gerektiğinin altını çizen Öge, şunları ifade etti:
"Kontrol ve degaj sondajlarının yeterli yapılmadığı konusunda yüklenici firma defalarca uyarılmış ve bu durum Sayıştay raporlarına da yansımıştır. Havza genelinde ve Kozlu Bölgesi ocaklarında, sık sık metan degajları yaşandığı kayıtlardan bilinmektedir.Bu durumda; çalışmaların çok daha dikkatli yapılması gerekirken, iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı, tehlike oluşturan yüksek basınç altındaki metan gazının kontrollü boşaltılmasını sağlayan kontrol sondajlarının miktar ve uzunluk olarak yeterli olmadığı tespit edilmiştir."
Kontrol ve degaj sondajlarının galeri ilerlemesini aksatacak olması nedeniyle yeterince yapılmadığına dikkat çeken Atlıhan Öge, taşeron firmanın bir inşaat firması olduğunu, gerekli denetimlerin de yeterli olmadığını söyledi.
Yeni çıkan İş Sağlığı ve İş Güvenliği yasası ile kamusal denetimin yok edilip denetimin ticarileştirileceğini ileri süren Öge, özelleştirmelerin durdurulup, taşeronlaşmanın hemen iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği denetiminden birinci derecede sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın görevlerini tam olarak yerine getirmelerini isteyen Öge, TMMOB olarak kazaların önüne geçilmesine ilişkin önerilerini şöyle açıkladı:
"Denetimin özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesinden derhal vazgeçilmeli. Yürürlüğe yeni girmiş olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasasına göre yeniden düzenlenecek olan yönetmelikler sektörün özellik arz eden sorunları göz önüne alınarak iş güvenliği kültürünü geliştirecek şekilde düzenlenmelidir.
ÇSGB, denetimle görevli, iş müfettişi sayını ivedilikle arttırmalı, denetimleri sıklaştırmalıdır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın madencilikten sorumlu birimi olan Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘ne, yasa ile "madencilik faaliyetlerinin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesini takip etme" görevi de verilmiştir. Bu kuruluş, madencilik sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak yeniden yapılandırılarak taşra teşkilatını kurmalı, iş güvenliği ile ilgili denetim birimini oluşturmalı, personel kadrosu gerek nicelik gerekse nitelik bakımından geliştirilmelidir.
TMMOB ve Bağlı Meslek Odalarının, görevi ve yasal hakkı olan mesleki denetimin engellenerek, üye denetiminlerinin yeterince yapılamaması da sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Siyasi iktidar, kamusal hizmet ve kamusal denetimi engelleyici düzenlemelerden vaz geçmelidir.
İnsan hayatının özelleştirmelerden, taşeronlaşmadan daha değerli olduğunu; artık, ölümlerin ardından sıradanlaşmış söylemlere son verilerek yeni yaşamların yok olmaması için bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini yetkililere bir kez daha buradan uyarıyor ve gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz."
10.01.2013 Cuma (Bugün) gerçekleştirilen ve Maden Mühendisleri Odası Bursa Temsilcisi K.Atlıhan ÖGE tarafından okunan YİNE " MADEN KAZASI !..."YİNE SÖNEN OCAKLAR, YİNE ACI VE GÖZYAŞI! başlıklı Bursa İKK Basın Açıklaması metni ve görseli ektedir. |
Hakkımızda
İŞ KAZASI DEĞİL İŞ CİNAYETİ 
