TMMOB İKK Kadın Komisyonu olarak biz mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınlar; 21. yüzyılda Kadınların hala en yakınları tarafından öldürüldüğü, kız çocuklarının okula gidemediği, çocuk gelin ve çocuk annelerin bulunduğu, İnsan Hakları Bildirgesi‘nin ilk maddesi olan Yaşama Hakkını bile kullanamayan kadınların olduğu bir dünyada yaşamaktan dolayı utanç duyuyoruz. Umuyoruz ki ülkemizin kalkınmasını hedefleyen, her fırsatta sosyal adalet, demokrasi ve insan haklarından bahseden siyasi erklerde bizim gibi düşünüyorlardır. Bugün tüm mücadelelere rağmen; toplumda, aile ve çalışma hayatında kadınlara hakları olan eşit koşulların sağlanamadığı bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki; yaşama hakkı bile bulunmayanların, insanca yaşadıkları düşünülemez. Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi‘(CEDAW) ülkemiz tarafından imzalanmış olmasına rağmen, ne yazık ki yasal düzenlemeler; töre cinayetleri, kız çocuklarının okutulmaması, iş yaşamında kadın istihdamının engellenmesine neden olan düşünce ve önyargıların önüne geçememektedir. Üniversitelere öğrenci alırken kadın erkek ayrımı yapılmazken, bugün özel sektör başta olmak üzere personel alım ilanlarına da yansıyan cinsiyet ayrımcılığı oldukça düşündürücüdür. Tüm ekonomistler, ülke yoksulluk oranının aşağıya çekilmesinin Kadınların ekonomiye katılım oranındaki artış ile mümkün olabileceğini kabul etmişlerdir. Bunun sağlanabilmesinin temel adımı ise kadın istihdamını arttırıcı ekonomik politikaların geliştirilmesi ve teşviklerin arttırılmasıdır. Ülke nüfusunun %50‘sini oluşturan Kadınların evde oturmasının beklenmesi nüfusun %50‘sinin atıl bırakılarak hiçe sayılması demektir. Kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanamadıkları toplumlarda, kadınların kendi kararlarını kendilerinin aldıklarından bahsedilemez. Kadınların şiddetten korunması ve çalışma hayatlarını kolaylaştırması açısından çok önemli olan çocuk ve hasta bakım evleri, sığınma evleri gibi konular, tüm toplumun sorunu olarak görülmeyip, sadece kadın sorunu olarak algılanmaktadır. Gelecek nesilleri yetiştiren kadınlarımızın ruh ve beden sağlığı geleceğimizi oluşturan çocuklarımızın ruh ve beden sağlığıdır. Bu açıdan bakıldığında bu konunun en önemli toplumsal sorunumuz olduğu görülecektir. Kadına yönelik her türlü tacizin giderek arttığı ve bunun hak olarak görülmeye başlandığı günümüz koşullarında erkek meslektaşlarımızla eşit haklara sahip olmak ve çalışma alanlarımızda cinsel kimliğimizle değil çalışma disiplinimiz, bilgi, tecrübe ve üretkenliğimizle sorgulanmak ve değerlendirilmek istiyoruz. Ülkemizin ve dünyamızın daha eşitlikçi, daha yaşanabilir hale gelmesi için erkeklerle yan yana çalışmayı hedefleyen biz; mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınlar, birlik dayanışma ve mücadele günü olan bu günde bütün dünya ve ülkemiz kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutluyoruz. 08/03/2012 KADINLARIN BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ OLAN 8 MART‘ I YAŞAYALIM, YAŞATALIM, UNUTTURMAYALIM TMMOB ESKİŞEHİR İKK KADIN KOMİSYONU SYONU |
Hakkımızda
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
