ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

24 Nisan 2024 Çarşamba    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 YAŞANABİLİR BİR DÜNYA VE YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE ÖZLEM VE AMACI, 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNDE SÜRÜYOR

    Yayına Giriş Tarihi: 05.06.2006  Güncellenme Zamanı: 10.10.2008 14:44:01  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

05 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Odamız Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Ekber ÇAKAR‘ın yaptığı basın açıklaması yazının devamındadır.

Basına ve Kamuoyuna
5 Haziran 2006

Yaşanabilir Bir Dünya ve Yaşanabilir Bir Türkiye
Özlem ve Amacı, 5 Haziran Dünya Çevre Gününde Sürüyor
Sanayileşme ile Çevre Politikaları Arasında Uyum Mümkündür
Dünyanın Ekolojik Dengelerinin Sarsılmasının Faturası Sanayileşmeye Değil, Yanlış Sanayi ve Çevre Politikalarına Çıkarılmalıdır.


İnsanların sağlıklı, temiz bir çevre ve doğada yaşamalarının en temel ve doğal hakları olduğu, çevreye duyarlılığın, insan türü ve dolayısıyla insan sağlığına duyarlılıkla eşdeğer olduğu bilinmektedir. Ancak sermaye egemenliği ve azami kâr güdüsünün, çevre-doğa-insan ilişkilerinin karşısına çıkan en önemli engel olduğu öncelikle tesbit edilmelidir. Bu bağlamda silahlanmanın vardığı nükleer boyutlar, savaşlar ve yeryüzü ile evrenin evrimine özgü sorunlardan dolayı zaten sınırlı kaynaklara sahip olan dünyamızın ekolojik dengelerinin sarsıldığı gözlenmektedir. İzlenen yanlış sanayi politikaları bu çerçeveye oturmakta; insan ile tüm canlı ve cansız doğa, büyük bir kirlenme, bozulma sürecini yaşamakta; insan yaşamı ve dünya eko sistemi tehlikeye girmektedir.

Çevre sorunlarının başında gelen atmosferdeki karbondioksit oranının artışının sebep olduğu küresel ısınma, ozon tabakasındaki deliğin büyümesi ve meydana gelen iklim değişiklikleri sonucu dünyanın kimi yerlerinde kuraklık yaygınlaşırken kimi bölgelerinin sel altında kalma tehlikesi bulunmakta, cilt kanseri artışı tehlikesi yaşanmakta, nükleer kirlilik, endüstriyel kirlilik, sulardaki yaşamın zarar görmesi, su kaynaklarının aşırı kullanımı ve kirlenmesi, ormansızlaşma, tarım alanlarındaki verimliliğin azalması, çarpık ve sağlıksız kentleşmenin, ranta dayalı plansız yapılaşma su ve kanalizasyon ile kentlerin çöp sorunu, gürültü kirliliği gibi sorunlarla karşı karşıya bulunmaktayız.

Sermaye çevrelerinin daha fazla kâr amacıyla insan sağlığını ve çevreyi yok saymasının doğa tahribatı daha da derinleşmekte; doğal kaynaklarımız yabancı sermayenin yağmasına bırakılmaktadır. Çevre sorunlarına ilişkin denetim ve yaptırım eksikliği; ülke zenginliklerinin, ormanlar ve hazine arazilerinin talana açılmasına, yağışların sel felaketlerine, depremlerin katliama, çöp yığınlarının patlamalara dönüşmesine neden olmaktadır. Aynı nedenlerle ülkemizin tatlı su kaynakları korunamamakta, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız kirletilmekte, nüfusumuzun ancak üçte birine arıtılmış su verilebilmektedir. Bu sorunlar doğal, kültürel, toplumsal ve tarihi değerlerimizin yok edilmesine dek varmaktadır.
Sanayileşme ve kalkınma, artık çevre politikalarıyla doğrudan ilişkilenmiş bir uğraş ve amaçtır. Başka türlü insanca bir yaşam geliştirmek imkanı bulunmamaktadır. Zira ancak böylece, teknoloji-sanayileşme ve çevre politikaları arasında bir uyum kurulabilecektir.
Sanayileşme, sanayinin hızlı ve kesintisiz gelişimini dile getiren tarihsel ekonomik hareket olarak, kalkınma ve çevre ile bir bütünlük içinde ele alınmalıdır. Zira sanayileşme salt iktisadi bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal bir durum ve tarihsel bir süreçtir de.
Bu nedenle çevre yönetimi ile bütünlüklü bir planlamaya yönelinmeli; üniversiteler, meslek odaları ve ilgili tüm kesimlerin katılımları ile ulusal sanayi, enerji ve ulusal çevre politikaları oluşturulmalı; çevrenin ve doğal hayatın korunmasına ilişkin gerekli araştırma ve planlamalar yapılmalı; tarım alanlarına sanayi tesisleri kurulmamalı, çarpık kentleşme ve kıyı yağmalanmasının önüne geçilmeli, sanayi atıkları kontrol altında tutulmalı, arıtma tesisleri şart koşulmalı ve denetlenmeli, atıklar için geri dönüşüm proje ve teknolojileri kullanılmalıdır.
Son olarak, Odamızın yeni çalışma döneminde, bölgesel sanayileşme ve çevre kongrelerini yaygınlaştırarak, gerekli toplumsal bilinçlenmeye katkı koymayı sürdüreceğini kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Sekreteri
Ali Ekber ÇAKAR

Tüm Basın Açıklamaları »

05.06.2006 tarihinden itibaren 2212 defa okunmuştur.

 

ODAMIZ

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri