ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

28 Mart 2024 Perşembe    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 DOĞALGAZDA YAŞANAN KRİZİN SORUMLUSU YILLARDIR DIŞA BAĞIMLI ÇARPIK POLİTİKALAR UYGULAYAN SİYASAL İKTİDAR

    Yayına Giriş Tarihi: 28.01.2006  Güncellenme Zamanı: 10.10.2008 14:48:26  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

"Türkiye Mevcut Gaz Alım Sözleşmelerini, Alım Miktarları, Alım Fiyatları, Ödeme Şartları vb. Kriterler Yönünden "Takrir-i Müzakere" Konusu Yapmalıdır."


"Enerji Sorunu Kamusal Çıkarları Gözeten Bir Planlamayla ve Yerli, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımıyla Çözülür."


OYK Başkanımız Emin KORAMAZ‘ın konu ile ilgili yaptığı basın açıklaması yazının devamındadır.

Elektrik enerjisi üretiminin büyük ölçüde doğal gaza dayandırılmasına yönelik politikalara karşı, gaz talep tahminlerinin abartıldığı, doğal gaza dayalı yeni enerji santrallerine ihtiyaç olmadığı; elektrik enerjisi üretiminde doğal gazın aşırı ve yanlış kullanımının ekonomik ve politik bağlamlarıyla rasyonel olmaması; çarpık ve abartılmış talep tahminleri esas alınarak Türkiye'nin, ihtiyaç ve tüketebileceğinin çok üzerinde doğal gaz ithalatını öngören sözleşmelerin imzalanmış olması vb. uyarılarımızın dikkate alınmamasının sonuçları bugün tek tek ortaya çıkmaktadır.

Rusya ve İran'ın ülkemize sattığı doğalgazı azaltması nedeniyle bir çok sanayi kuruluşunun gazı kesilmiş, kentlerde doğalgazla ısınan milyonlarca konut soğuk tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır.

Sorun, yoğun kış şartları nedeniyle Rusya ve İran'ın Türkiye'ye sattığı gazı azaltmasıyla açıklanamayacak kadar ciddi bir sorundur.
Sorunun temelinde:
- Zengin linyit ve taş kömürü kaynaklarımızın yeterli bir şekilde kullanılmaması,
- Özelleştirileceği gerekçesiyle mevcut linyit yakıtlı santrallerde gerekli iyileştirme, kapasite artırımı, bakım ve onarım çalışmalarının yapılmamış olması,
- Zengin hidrolik kaynaklarımızın yalnızca 1/3'nin değerlendirilmesi ve yapımı süren santrallerin süresi içinde bitirilmesi için DSİ'ye yeterli kaynak aktarılmaması,
- Yerli rüzgar ve jeotermal kaynaklarımızın yeterince değerlendirilmemesi,
- Toplam enerji üretiminin önemli bir bölümünün, elektrik enerjisi üretiminin % 45'inin doğalgaza dayandırılması,
- Toplam elektrik enerjisi üretiminin % 40'ının "doğalgaz temin ve ürettiği elektriği alım" garantisi verilen 5 adet özel sektör santralinden alınması,
- Doğalgaz temininde tek bir kaynağa Rusya'ya (% 65 oranında) bağımlı kılınması, doğalgaz temin anlaşmalarının Türkiye aleyhine hükümlerle dolu olması,
- Yeterli kapasitede doğalgaz depolama tesislerinin zamanında inşa edilmemiş olması,
bulunmaktadır.
Gaz temin programlarının bir dizi teknik öge yanı sıra, politik parametre içerdiğini belirtmek istiyoruz. Gaz temin anlaşma ve programlarının çok ciddi bir stratejik çalışma olarak ele alınması gerekmektedir. Zira ülkemiz uluslararası arenada enerji kozunu elinden çıkarmakta, vanaları başkalarınca açılıp kapanabilecek bir küresel enerji savaşında "enerji koridoru" olmakla avunmaktadır.
Bu ortamda, ülkemizin bir enerji krizi ile karşılaşmaması ve yaşanan bu tür uluslararası sorunlardan etkilenmemesi için her zaman yinelediğimiz önerilerimizi güncelleştirerek kamuoyuna sunuyoruz.
1. Elektrik enerjisi üretiminde ulusal ve kamusal kaynaklar ile yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmelidir. Özel olarak elektrik enerjisi üretiminde genel olarak tüm enerji kaynaklarının temin ve kullanımında, ülke ve kamu çıkarlarını gözeten bir strateji esas alınmalı ve ülke ölçeğinde geçerli olacak bir "Master Plan" uygulamasına geçilmelidir. Ülkemizin enerji politikalarında temel kıstas kamusal planlamaya dayalı temiz, ucuz, bol ve yerli enerji olmalıdır.
2. Doğalgazda Rusya'ya bağımlılığımızın azaltılmasına yönelik çalışmalar yürütülmeli, bu alandaki "al ya da öde" koşullarını içeren abartılı projeksiyonlara dayalı anlaşmalar gözden geçirilmeli, kaynak çeşitlemesine gidilmeli, ülke karasında ve denizinde doğalgaz ve petrol aramalarına hız verilmelidir.
3. Doğalgaz ithalatı ile ülke ihtiyaçları arasında bir açık söz konusu olduğunda, kentlerin ve sanayinin gazı kesilmemeli,, doğalgaz yakıtlı elektrik üretim santrallerine verilen gazda kesinti yapılmalıdır.
4. Herhangi bir nedenle gaz kesilmesine karşı Marmara Ereğlisi LNG terminali depo olarak kullanılmalı, Silivri Yeraltı Doğalğaz Depolama Tesisi yatırımı bir an önce işletmeye alınmalı; 2000 yılından beri sürüncemede kalan, Tuz Gölü Depolama Tesislerinin projesi tamamlanarak yatırımına ivedilikle başlanmalıdır.
5. Doğalgaza bağımlı enerji politikalarından bir an önce vazgeçilerek yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımıza yatırımlar yapılmalıdır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız ülke ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayacak potansiyeldedir. Bugün ülkemizdeki mevcut hidrolik kaynağımızın % 35'i (değişik hesaplara göre hidrolik potansiyelimizin hesaplanandan çok daha fazla olduğu ifade edilmektedir.), rüzgar enerjisi kaynağının %15'i jeotermal enerji kaynağının %5'i, sınırsız enerji kaynağı olan ve ülkemizin her bölgesinin sahip olduğu güneş enerjisi ile biyokütle enerjisi ise çok az kullanılmaktadır. Yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın kullanımının özendirilmesi, yaygınlaştırılması ve bu kaynakların kullanımı ile elektrik enerjisi üretim sistemlerini oluşturan malzeme, cihaz ve ekipmanların yerli üretim koşullarının oluşturulması ve bu alanda teknoloji üretebilir bir seviyeye ulaşmamız sağlanmalıdır.
6. Termik santrallerimizde gerekli bakım, onarım, iyileştirme, kapasite artırımı çalışmaları hızla sonuçlandırılmalı çevre kirliliğini önleyecek önlemler alınmalı, bu santraller tam kapasitede çalıştırılmalıdır. 150 MW'tan büyük kömür santralleri esas alındığında, 16.000-17.000 MW kurulu güce tekabül eden linyit ve yıllardır ihmal edilen taş kömürü potansiyelimiz değerlendirilmelidir.
7. Mevcut hidrolik santraller, tam kapasitede çalıştırılmalı, yapım sürecinde gerekli kaynaklar aktarılarak hızla sonuçlandırılması sağlanmalıdır. EPDK lisans verdiği santrallerin yapım çalışmalarının öngörülen süre içinde sonuçlanıp sonuçlanmadığını denetlemelİdir.
8. BOTAŞ'ın mevcut doğalgaz sözleşmelerinin özel kuruluşlara devrine son verilmelidir.
9. Yap-İşlet alım garantisi verilen doğalgaz yakıtlı Yap-İşlet santrallerinin sözleşmeleri tekrar gözden geçirilmeli, Danıştay kararı doğrultusunda bu santrallere verilen gaz temin ve elektrik alım garantileri ile ayrıcalıklar iptal edilmelidir.
10. Kamusal planlama, kamusal üretim ve yerli kaynak kullanımını reddeden, bu alandaki yatırımların aksama, gerileme ve gecikmesinin temel nedenini oluşturan özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmelidir.


TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı
Emin KORAMAZ

Tüm Basın Açıklamaları »

28.01.2006 tarihinden itibaren 2122 defa okunmuştur.

 

ODAMIZ

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri