ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

29 Mart 2024 Cuma    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 ODAMIZ KAMU EMEKÇİLERİYLE BİRLİKTE DSİ'NİN ÖNÜNDEYDİ...

    Yayına Giriş Tarihi: 25.08.2005  Güncellenme Zamanı: 10.10.2008 14:58:00  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Kamu çalışanlarının toplu sözleşme sürecine destek olmak için 26.08.2005 Cuma günü saat:12.30‘da DSİ Genel Müdürlüğü (İsmet İnönü Bulvarı Yücetepe/Ankara) önündeki kitlesel basın açıklamasına Odamız çalışanlarıyla ve üyelerimizle birlikte katıldık.


Odamız Yönetim Kurulu‘nun konu ile ilgili yaptığı basın açıklaması yazının devamındadır.

KAMU ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ,

TOPLU SÖZLEŞMELERDE KOŞULSUZ OLARAK YERİNE GETİRİLMELİDİR


Bilindiği gibi kamu emekçilerinin örgütleri ile siyasal iktidar arasındaki 2006 yılı toplu görüşmeleri, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası gereği, 15 Ağustos 2005 tarihinde başlamıştır.


Yetersizliği ve eksiklikleri defalarca açıklanan 4688 sayılı Yasanın öngörmediği toplu sözleşme ve grev hakkının neden ve ne kadar önemli olduğunun artık bu kez tüm kamu emekçileri tarafından anlaşıldığına inanan Odamız; kamu emekçisi mühendis, mimar ve şehir plancıları ile birlikte diğer kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük haklarının yanı sıra, demokratik haklarının toplu görüşmeyle değil, toplu sözleşme masasında görüşülmesini istemektedir. Zira 75 bini aşkın mühendis, mimar ve şehir plancısının çalıştığı kamuda, insanca yaşanabilecek koşulların yaratılması için kamu emekçilerinin pazarlık güçlerini artıracak başka seçenekleri bulunmamaktadır.


Asgari ücretin yüksek olduğunu açıklayan IMF ve onunla yeni bir stand-by anlaşması imzalayan siyasi iktidarın emeği yok sayan tercihleri ile ILO Sözleşmesi ve Anayasanın değişik 90. maddesi hükümlerine karşın değiştirilmemesinde ısrar edilen 4688 Sayılı Yasanın sınırlamaları dikkate alındığında, toplu görüşmelerin kamu emekçilerinin hakları açısından olumlu sonuçlar üretemeyeceği açıkça ortadadır.


Bu gerçek, Hükümet daha taraflar masaya oturmadan, yeni bir stand-by anlaşması yaptığı IMF‘nin istemleri doğrultusunda, kamu emekçilerine 2006 yılı için % 7.4‘den fazla zam verilmesinin olanaklı olmadığını açıklamasıyla kanıtlanmıştır. Bir yandan görüşme sürecini baştan tıkayıp; öte yandan sosyal ve siyasi hakların gündeme getirilmesini önlemeye çalışan ve süreci yalnızca düşük ücrete yönelten bu oyunun, önceki yıllardan bir farkı vardır. "Ücret artışı" ya da bize göre ücretler üzerindeki yoğun baskı, 3 yıllık bütçe hedefine uygun olarak Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanan ödenek tavanları uyarınca, 2006-08 yılları için sırasıyla % 7.4, % 6 ve % 4.3 olarak açıklanmış; sonraki görüşmeler sırasında ise 2006‘nın birinci ve ikinci 6 ayları için % 1.5+1.5 ek ödeme olarak da 40+40 milyon önerilmiştir.


Makina Mühendisleri Odası; öncelikle, siyasi iktidarın toplu görüşmeler başlamadan kamu emekçilerine yapmayı öngördüğü ücret zammı oranlarını, tek yıllık olmanın ötesinde, 3 yıllık bir baskı unsuru olarak açıklamasını bir yanlış olarak değerlendirmektedir.

Devletin yeniden yapılandırılması ve sanayisizleştirme politikalarının sonuçları olarak personelin ekonomik ve özlük haklarında yaşanan kötüleşme, tüm kamu çalışanlarını olduğu gibi mühendis ve mimarları doğrudan etkilemiştir.


Sanayileşme ve toplumsal amaçlı hizmet üretme politikalarından vazgeçilmesinin sonuçları olarak kamuda çalışan mühendis ve mimarlar, askeri ve mülki idare meslek gruplarının yararlandığı hak ve tazminatların gerisinde kalan ücretler almaktadır. Yıllardır özel hizmet tazminat oranlarında ayarlama yapılmamıştır. Mühendis ve mimarların zorunlu tasarruflarına kamudaki diğer çalışanlar gibi el konulmuştur. Siyasal nitelikli kadrolaşmalardan en fazla etkilenen kesimler mühendis ve mimarlardır. Bayındırlık, İller Bankası, Karayolları, DSİ gibi kuruluşlarda yüzlerce mühendisin görev unvanları değiştirilmiş, keyfi tayin/sürgün uygulamasıyla karşı karşıya kalmışlardır. Bu uygulamalar son olarak Türk Telekom‘da yaygın olarak sürdürülmüştür.


Kamu emekçisine ve halka kaynak yok diyen hükümetler, yüksek faizlerle borçlanarak, rantiyeyi zengin etmiştir. Yüksek iç borç faizi, kaynakları rantiyeye aktarmanın aracı olmuştur.


Potansiyel işsizlik baskısı altında, mühendis, mimar ve şehir plancılarının "iş mi–yoksulluk ücreti mi?" kısır döngüsüne sıkıştırılmaya çalışıldığı, esnek çalışma koşullarının ısrarla dayatıldığı bu süreçte; KESK‘in 2006 toplu görüşme masasına getirdiği istemler arasında yer alan asgari temel ücret; kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç, 4 kişilik bir aile için, Temmuz 2005 tarihi itibarıyla, 950 YTL‘dir.


Mühendislerin en yoğun bulunduğu kurumlardaki birinci derecenin son kademesindeki bir mühendisin aldığı ücret ise Temmuz 2005 itibarıyla, yaklaşık 950 YTL‘dir. Buradan, en düşük ve orta kademelerdeki mühendislerin aldığı ücretlerin düşüklüğü üzerine kolaylıkla fikir yürütülebilir. Kurumlararası ücret eşitsizlikleri ile asgari geçim tutarının 1.900 YTL olduğu da gözetilince, diğer kamu çalışanları ile mühendislerin hangi koşullarda yaşayıp çalıştıkları bütün çıplaklığıyla görülebilir. Hükümetin görüşmeler sırasında ¼ derecesindeki bir mühendise 2006 yılı için önerdiği "ücret artışı"nın 111 YTL gibi komik bir rakam olması durumu daha da vahim kılmaktadır.


Bu gerçekler karşısında biz kamuda çalışan mühendisler;


• Yıllardır verilmeyen haklarımızı almak; büyüdüğü söylenen ekonomik pasta ve artan ulusal gelirden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz.

• Üretim, yatırım ve planlamaya dayalı büyüme-kalkınma politikalarının uygulanması durumunda, ülkemizin mühendisine, mimarına, şehir plancısına, doktoruna, öğretmenine, kamu çalışanına, işçisine, emeklisine hakları olan ücreti verebilecek güçte olduğuna inanıyoruz.

• Evrensel ilkeleri gözeten, sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına alan yasal ve kurumsal düzenlemelerin gecikmeksizin yaşama geçirilmesini istiyoruz.

• İş güvencemizi elimizden almak isteyen, çalışma koşullarını belirsiz hale getiren kamu personel rejimi yasa çalışmalarına son verilmeli; başta Kamu Personel Rejimi Kanunu Tasarısı Taslağı olmak üzere çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemelerde kamu emekçilerinin üyesi oldukları sendikaların ve meslek örgütlerinin önerilerinin alınması ve uygulanmasını istiyoruz.

• Başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesi girişimlerinden vazgeçilmeli; bütün özelleştirmeler durdurulmalı; özelleştirilen işyerlerindeki emekçilerin mağduriyetine son verilmelidir.

• Emeklilik yaşını yükseltme, emeklilik aylıklarını düşürme, primlerin süre ve miktarını artırma girişimlerinden vazgeçilmelidir.

• İş güvencesiz ve sözleşmeli istihdam biçiminden vazgeçilmeli; bu kapsamda çalışanlar kadroya alınmalıdır.

• Ayrımcılık önlenmeli ve istihdamda kadın-erkek eşitliği sağlanmalıdır.

• Kamu çalışanlarının ücretleri insanca yaşanacak bir düzeye yükseltilmeli ve ücretler arasındaki adaletsizlik giderilmelidir.

• 1475 sayılı yasaya tabi çalışan mühendisler ile kapsam dışı personel statüsündeki mühendislerin sendikalara üyeliklerinin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır, diyoruz.


Üretimden ve sanayileşmeden hızla uzaklaşan ülkemizde, bilim ve teknoloji politikaları temelinde ulusal kalkınma stratejilerinin uygulanmasını, üretim, yatırım, istihdam ve sosyal devlet ilkelerinin yaşama geçirilerek hakça bölüşüm politikalarının sisteme hakim olmasını istiyoruz. Ülkemizin bağımlılık girdabında güçsüz kılınmasını, üretimsizliği, işsizliği, yoksulluğu, çalışma koşullarımızın yok edilmesini, kimliksizleştirilmeyi ve yabancılaştırılmayı reddediyoruz.


Makina Mühendisleri Odası olarak; yukarıdaki taleplerin gerçekleşmesi için bütün kamu emekçisi üyelerimizi haklarını savunmaya çağırır ve Oda üyelerinin ekonomik-demokratik istemleri ile özlük haklarını geliştirme mücadelesini sürdüreceğini kamuoyuna duyururuz. Yine Odamız, kamu emekçilerinin fiili ve meşru mücadele anlayışından aldığı güçle, KESK‘in çalışanların ortak örgütlenmesi önündeki engelleri kaldırmaya ve örgütlü bir çalışma yaşamını egemen kılmaya yönelik mücadelesini desteklemekte ve toplu görüşme masasının toplu sözleşme masasına çevrilmesi tutumunu paylaşmaktadır.


TMMOB

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

YÖNETİM KURULU

 

Dosyalar

(26 KB) (08.10.2008 17:06:25)

PDF uzantılı Makale dosyalarını veya diğer Ek Dosyaları okuyabilmeniz için
Acrobat® Reader®'ın bilgisayarınızda yüklü olması gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için

Tüm Basın Açıklamaları »

25.08.2005 tarihinden itibaren 2548 defa okunmuştur.

 

ODAMIZ

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri