ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

24 Nisan 2024 Çarşamba    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 VIII. ULUSAL TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ VE SERGİSİ-TESKON 2007 İZMİR'DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

    Yayına Giriş Tarihi: 01.09.2008  Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:22:54  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:23:43

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından 1993 yılından bu yana iki yılda bir düzenlenen Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi’nin sekizincisi 25–28 Ekim 2007 tarihlerinde İzmir’de Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlendi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından 1993 yılından bu yana iki yılda bir düzenlenen Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi'nin sekizincisi 25–28 Ekim 2007 tarihlerinde İzmir'de Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde düzenlendi.
1508 kayıtlı delegenin katıldığı, 5.000'i aşkın katılımcının bir araya geldiği ve dört gün süren kongre "sağlıklı kentler için sağlıklı yaşam hacimleri" teması ile yapıldı. Kongre kapsamında Isıl Konfor Sempozyumu, İç Hava Kalitesi Sempozyumu, Bina Fiziği Sempozyumu ve Jeotermal Enerji Sempozyumu, 39 oturumda 98 teknik bildiri sunumu yapıldı, 7 seminer ile 11 kurs düzenlendi.

Düzenlenecek forumlarda "Proje Tasarım Esasları ve Formatı" ve "Yangın Yönetmeliği 2007" konuları ele alınacak. 3 ayrı panelde ise, "Tesisat Sektöründe Yapılan AR-GE Çalışmaları", "Yapı Üretim ve Denetim Süreçleri", "Tesisat Mühendisliğinde ve Eğitimde Akreditasyon" konuları ele alınacak. Kongre ile birlikte düzenlenecek olan SODEX Fuarına Türkiye genelinden 130 firma katılıyor.
Bugün başlayan Kongrenin açılış konuşmaları, MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA, Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Barış ÖZERDEM, TESKON+SODEX Fuarını düzenleyen Hannover Messe Sodex Yönetim Kurulu Başkanı Murat DEMİRTAŞ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KOCAOĞLU, Baca İmalatçıları ve Uygulayıcıları Derneği Başkanı Ergun GÖK, Doğal Gaz Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı Bülent Lütfü KIZILTAN, Isıtma, Soğutma, Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı Başkanı Mustafa ARSLANCAN, İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği Başkan Yardımcısı A. Metin DURUK, Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Genel Koordinatörü Ertuğrul ŞEN, Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu adına Bülent HACIRAİFOĞLU, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Başkanı Abdullah BİLGİN, İzmir Milletvekili Selçuk AYHAN, İzmir Vali Yardımcısı Sait TOPOĞLU ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ tarafından yapıldı.

Odamızın İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA, "TESKON organizasyonları başladığı günden bu yana pek çok ilki yaşama geçirmiştir" dedi ve özetle şöyle konuştu:
"Bunlardan biri ‘bilgisiz teknoloji, teknolojisiz bilgi olamayacağı' düşüncesinden hareketle sergi ve kongreyi bir arada gerçekleştirmesidir. Teskon'un uyguladığı bu model, giderek tüm fuarlarda yaygınlaşmaya başlamıştır.
Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ülkemizde tesisat sektörünün, üniversitelerin, meslek örgütlerinin bir araya geldiği ilk geniş katılımlı platformdur. Bu kongremizin titizlikle geliştirdiği misyonu olmuştur.
Ülkemiz için çok önemli olan yapı denetimi konusu ilk kez kongremizde tartışılmıştır. Marmara depreminin ardından dayatan yasal sürece Odamız TESKON platformlarında zenginleştirip ortaklaştırdığı bilgilerle görüş ve öneriler sunmuştur.
Yine uzman mühendislik konusu, yangın güvenliği ve tesisatların deprem güvenliği gibi son yıllarda ülkemizin gündemini belirleyen konular ilk kez Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongrelerimizde tartışılmıştır. Uzman mühendislik uygulamasının Odamız yönetmeliklerine yansıması, yangın yönetmeliğine sunduğumuz görüş ve öneriler bu platformun ürünüdür.
Bu açıdan bakıldığında TESKON, 14 yıldır, mühendislik ve yapı teknolojisi alanında ülkemizin özlediğimiz çağdaş düzeye ulaşma yolunda öncü ve sorumlu bir platform işlevini üstlenmiştir.
TESKON bu yıl da içeriği ve organizasyonu ile yeni ilkleri yaşama geçirecektir;
Öncelikle, İzmir'in 2015 EXPO adaylığında belirlediği "Daha sağlıklı bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık" temasına destek olmak amacıyla Kongremizin ana temasını "sağlıklı kentler için sağlıklı yaşam hacimleri" olarak belirledik.
Günlük yaşantımız, özellikle kent merkezlerinde ve sanayide, giderek çok katlı ve büyük hacimli yapılara taşınmakta ve bu yapılarda daha verimli, konforlu, sağlıklı bir yaşamı sağlama görevi de tesisat mühendisliğine düşmektedir. Bu durum tesisat mühendislerinin önemini artırırken çağdaş bilgi ve teknolojiyi tanıyıp kullanabilme yeteneklerinin gelişmesini gerekli kılmaktadır.
Bu açıdan TESKON'u, mühendislerin mesleki yenilenmelerinde bir eğitim kampı olarak kabul edebiliriz.
Teskon meslek alanımızla doğrudan ilgili Bayındır ve İskan Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret bakanlığımız tarafından desteklenmektedir. Ayrıca sektörümüzün farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren 8 sektör derneğimiz, makina mühendisliği bölümü bulunan 19 üniversitemiz Teskon'a katkı koyarak destek veriyorlar."
Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Barış ÖZERDEM de, kongre ile ilgili ayrıntılı bilgiler vererek, "Teskon 2007/Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi; Danışmanlar Kurulu, bildiri yazarları, seminer, kurs, sempozyum, panel, forum, yönetici ve konuşmacıları, kongre düzenleme, yürütme kurulu ve kongre sekretaryası ile 365 kişinin emeği ile hazırlanıyor. Tesisat Mühendisliği alanında Teskon ile oluşan bu sinerjiyi çok önemli buluyoruz" dedi.


TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ ise kongrenin açılışında önce ülkemizdeki son gelişmelere değinerek şunları söyledi:
"Konuşmamın başında TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak ülkemizin üzerinde oynanan karanlık oyunları ve son dönemlerde artma eğilimi gösteren PKK saldırılarını ve terör eylemlerini nefretle kınadığımızı belirtmek isterim.
Bu saldırılar bahane edilerek, ülkemizde şiddet ve linç kültürünün egemen olduğu bir toplumsal psikoloji geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu ortamın emperyalist çevrelerin çıkarları doğrultusunda kışkırtılması da söz konusudur. Toplum şoven yaklaşımlarla etnik kökenleri üzerinden birbirine düşman edilmeye, ülkemiz bir iç savaş ortamına sürüklenmeye ve şiddet uygulamaları meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunları bozmanın ve terörü toplumsal olarak yalıtılabilmenin yolunun, ülkemizin gereksindiği kalkınma, demokratikleşme barış ve bağımsızlık hamlelerinden geçtiğini burada bir kez daha ifade ediyoruz."
Oda Yönetim Kurulu Başkanı daha sonra 3 Kasım'da KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenecek olan "Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi Türkiye" mitingine ilişkin de şunları söyledi:
"Etkinliğimizin açılışında, sizleri 3 Kasımda Ankara'da yapacağımız bir kitlesel etkinliğimize de davet ediyoruz. Bildiğiniz gibi seçimlerin ardından Türkiye sözde "sivil Anayasa" adı altında ‘yeni bir anayasa'nın hazırlanması tartışmalarının içine girdi Bu süreçte yeni Anayasa hazırlık çalışmaları tamamen kapalı kapılar ardında sürdürülmüş, emek ve meslek örgütlerinin talep ve istemlerine hazırlanan taslakta neredeyse hiç yer verilmemiştir.
Birliğimiz TMMOB, KESK ve TTB, bu kapsamda diğer emek, demokrasi ve bağımsızlık güçleriyle birlikte 3 Kasım'da Ankara'da merkezi bir miting yapma kararı almıştır. TMMOB, KESK ve TTB şu kritik saptamayı yapmaktadır: ‘Türkiye önemli bir tarihsel eşikte bulunmaktadır. Türkiye halkı ya 12 Eylül'den bu yana adeta bir karabasan gibi üzerine çöreklenen neo liberal ekonomik politikalara ve Türk-İslam sentezi anlayışına dayalı muhafazakâr politikalara teslim olmaya devam edecek ya da özgür, demokratik ve eşitlikçi bir Türkiye'den yana taraf olarak umut dolu, aydınlık yarınlara adım atacaktır.'
Ne var ki, mevcut anayasa taslağı, tüm yenilikçi iddialarına rağmen, eskinin devamından ibarettir. Şu ana kadar yapılan özelleştirmelerin ülke sanayisi, tarımı, ormanları, madenciliği ve toplumsal dokuda yarattığı tahribatları gözler önündeyken, bu Anayasa ile özelleştirme uygulamaları tamamen anayasal bir statüye kavuşturulmaktadır. Anayasada kamu yararı kavramı daraltılarak tamamen piyasacı bir yaklaşım sergilenmekte, piyasanın geliştirilmesi için devlete özel görevler yüklenmekte, ülkemiz halkı ve çalışanları yok sayılmaktadır. Halkımızın ülke olanaklarından adil bir şekilde yararlanmasını sağlayacak sosyal politikalara yer verilmemektedir.
Ülkenin geleceğini ilgilendiren yasal düzenlemeler tek bir partinin inisiyatifinde kapalı kapılar arkasında yürütülerek ve meclis çatısı altına hapsedilerek sonuçlandırılmaya çalışılmaktadır.
Bu nedenle özgür, demokratik ve eşitlikçi bir Türkiye isteyen siyasal ve toplumsal güçlerin bu sürece aktif ve etkili bir biçimde müdahale etmeleri gerekmektedir. Bizler özgürlüklerden ve demokrasiden yana emek ve meslek örgütleri olarak, geleceğimizin gasp edilmesine seyirci kalmayacağız.
Neo liberal, özelleştirmeci, piyasacı, gerici ve baskıcı her türlü girişime karşı sesimizi yükseltmek, özgür, demokratik, eşitlikçi, gerçekten laik ve bağımsız bir Türkiye irademizi göstermek için meydanlara iniyoruz.
Hep birlikte, 3 Kasım'da Ankara'dayız! Burada bulunan herkesi, bütün meslektaşlarımızı insanımız ve ülkemiz için Ankara'da tabipler, kamu çalışanları, mühendis, mimar ve şehir plancıları ile kol kola olmaya çağırıyoruz."
Emin KORAMAZ tesisat sektöründeki mevcut durumu ise şöyle değerlendirdi:
"Tesisat sektörü cihaz, malzeme, ekipman üretimi ve taahhüt uygulamalarıyla birlikte ciddi bir pazar oluşturmaktadır. Sektörde ürün tasarımından imalata, satış hizmetlerine, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetlerine, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makina mühendisleri görev yapmaktadırlar.
Dolayısıyla sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel bir önem taşımaktadır. Ancak diğer sektörlerde olduğu gibi tesisat sektörü de kararlı bir gelişme çizgisi gösterememektedir. Planlı sanayi politikalarının olmaması,  tutarsız ihracat politikaları, tek taraflı olarak imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması bunun en önemli nedenleridir. Ülkemizde yerli Onaylanmış kuruluşlar oluşturulmaması nedeniyle ürün belgeleme hizmetleri için de yurt dışı kuruluşlara ciddi rakamlar ödenmektedir.
Sektörde hizmet veren firmaların % 94'ü KOBİ niteliğindedir. Bu firmalar toplam ciro içinden % 92 pay almaktadır. Yarattıkları katma değer sektördeki toplam katma değerin % 74'ü, toplam istihdamın ise  % 96'sıdır. Küreselleşmenin getirdiği sorunlar büyümekte, eşitsiz rekabet koşullarında KOBİ niteliğindeki bu firmalarımız ya üretimlerini durdurmakta ya da büyük firmaların isteklerine tabi olmaktadırlar. Fason üretimle dünya pazarlarına düşük kâr marjıyla çalışarak imalat yapmaktadır.
Sektörde AR-GE altyapısı da gelişmemiştir. Ciro üzerinden AR-GE ve inovasyona ayrılan harcamalar toplamın % 0,6'sı oranındadır. TÜBİTAK ve TTGV desteklerinden (hibe ve kredi) yararlanan tesisat sektörü firma sayısı çok az olup, desteklenen firma toplamından ancak % 2 pay almaktadırlar. Tesisat sektörünün aldığı toplam "hibe/kredi" miktarı ise değer olarak toplamın % 1,6'sıdır.
Özellikle KOBİ'lerin üretim teknolojilerini yenilemeleri, kalifiye eleman, mühendis istihdamı ve AR-GE çalışmalarını özendirici kredi ve teşvik uygulamalarının gündeme alınması gerekmektedir.
Hal böyleyken, yeni hazırlanan "Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı"nda KOBİ'ler bir yana bırakılmakta,  büyük şirketlere ve yabancı yatırımcılara (AR-GE üssü olarak) çok büyük avantajlar sağlanmaktadır.
Yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi, yetersiz teşvikler ve düşük döviz kuru politikalarından dolayı, büyük firmalar giderek artan oranda ithalata yönelmektedir. Sektörde ithalatın büyüme hızı ihracatın çok üzerindedir.
Gerek komple ürün ithalatında gerekse üretim için gerekli hammadde ve ara malların ithalatında artışlar olmuş, ihracatın ithalatı karşılama oranı % 32 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle klima sistemlerinde büyük çapta dışa bağımlı olan ülkemizde yerli imalat % 70 oranında hammadde ve ara malı ithalatına dayanmaktadır.
Sektörde yatırım büyük çapta azalmıştır. Toplam sektör sabit sermaye yatırımlarının % 30'u yabancı sermayeye geçmiş, önemli tesislerimiz yabancılara satılmıştır."
Oda Başkanı, ülkemiz mühendisliği aleyhine olan gelişmelere de şöyle değindi:
"Tesisat mühendisliği hizmetleri ve tesisat mühendisleri açısından da durum iç açıcı değildir.
Tesisat mühendisliğinde istihdamın giderek azaldığı, küçük mühendislik büroları olarak örgütlenmiş hizmetlerin yaşama şansının azaldığı bir dönemden geçiyoruz. Ülke içinde durum böyleyken, ülkemizin dünyada eşi benzeri görülmeyen bir teslimiyet ile 1995 yılında imzaladığı Dünya Ticaret Örgütü kapsamındaki Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ile mühendislik hizmetleri de neredeyse tek taraflı olarak uluslararası sermayeye yeni pazarlar olarak sunulmaktadır.
Birçok AB ülkesi mühendislik hizmetlerinin serbest dolaşımına çekince ve özel hükümler koyarken ülkemiz anlaşmayı koşulsuz olarak imzalamıştır. Anlaşmada TMMOB Yasası ve 1938 yılında çıkarılan Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Yasaya uygun olmak koşuluyla yabancı mühendis ve mimarların ülkemizde çalışmasına olanak sağlanmıştır.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, önceki Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen ve şu an TBMM'de bulunan "Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" ile, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerden veya Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer ülkelerden gelecek yabancı mimar ve mühendislerin çalışma izinlerinin verilmesinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanunun ilgili maddeleri devre dışı bırakılmaktadır. Böylelikle yabancı mühendislerden istenmesi zorunlu olan diploma denklik belgesi kaldırılmakta, yabancı mühendis ve mimar istihdamında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile TMMOB'nin görüş bildirmesi uygulamasına son verilmek istenmektedir.
AB, Hizmetlerin Serbest Dolaşımı kapsamında ülkemiz mühendis ve mimarlarına kendi ülkelerinde bu olanakları sunmaz iken, AB vatandaşı mühendis ve mimarların Türkiyeli mühendis ve mimarlardan daha üstün bir konuma getirilmektedir. Yasa değişikliği ile akademik yeterlilik ile mesleki bilgi ve deneyim aranmadan yabancıların her işte çalışmalarının önü açılmakta, kalitesiz hizmetin kontrolsüz sunumuna olanak tanınmaktadır. Bu yasa, ülkemizde yeterli iş alanı bulamayan, işsizlik, sosyal güvence yokluğu, düşük ücret, uzmanlık alanı dışında çalışmak zorunda kalma v.b. sorunlarla yüz yüze olan mühendis ve mimarların sıkıntılarını daha da artıracak, yabancı sermaye ve yabancı mühendis ve mimarlar lehine bir düzenleme olacaktır. Bu nedenle TMMOB ve bağlı Odalar olarak bizler, siyasal iktidara, ülkemiz mühendis, mimar ve şehir plancılığı birikimi adına bu yanlış düzenlemeyi durdurma çağrısında bulunuyoruz."
Emin KORAMAZ, tesisat mühendisliği ve Oda çalışmaları üzerine de şunları söyledi:
"Değerli Konuklar, Değerli Katılımcılar,
Odamız uzmanlık alanlarımızla ilgili tüm dallarda olduğu gibi, tesisat alanında da geliştirici çalışmalara katkı ve katılımda bulunmayı en önemli görevlerinden biri olarak benimsemiştir.
TESKON dışında Odamızda tesisat ve bağlantılı konularla ilgili kongre ve sempozyum düzeyinde bir dizi etkinlik düzenlenmektedir. Ankara'da gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Doğalgaz Kongresi ile LPG-CNG Uygulamaları Sempozyumu, Kocaeli'nde gerçekleştirdiğimiz Enerji Verimliliği Kongresi, Mersin'de gerçekleştirdiğimiz Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu dönem içinde yapılan etkinliklerin belli başlılarıdır. Kasım ayında ise Antalya'da Ulusal İklimlendirme Kongremiz ile Kayseri'de Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Enerji Yönetimi Sempozyumu etkinliklerimiz gerçekleştirilecektir.
Çalışma dönemimiz içinde, yani son 18 ayda, Meslek İçi Eğitim Merkezlerimiz kanalıyla, Mekanik Tesisat Mühendisliği alanında 343 kurs açılmış ve bu kurslar sonrasında yapılan sınavlarda başarılı olan 6.954 üyemiz, Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliğimiz uyarınca belgelendirilmiştir. 
Yapı denetim firmalarında çalışan mühendis ve mimarların eğitimlerine ilişkin yapılan girişimler sonucu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca TMMOB ve bağlı Odalara bir inisiyatif tanınmıştır. Yapı Denetim Firmalarında çalışan üyelerimiz Odamızda 7 gün bir kursa tabi tutulmakta ve akabinde yapılan sınavda aldıkları puan Bakanlığa bildirilmektedir. Bu önemlidir ancak, Yapı Denetiminin anahtarı olan Mesleki Denetim ve onun olmazsa olmaz koşulu olan "Uzmanlık ve Belgelendirme" konusu çözümlenmeyi beklemektedir. Özellikle vurguluyoruz: Bina ve bunun doğal eki mekanik tesisatının tasarım, üretim ve bakımında gerek üretenler, gerekse bunları denetleyenler Oda'dan belgeli, konunun uzmanı mühendisler olmalı ve bu husus yasal düzenlemelerde yer almalıdır.
Sevgili katılımcılar,
Odamız ulusal ve uluslararası tanınırlık, hizmetlerde uluslararası standardizasyon ve kurumsallaşmayı ifade eden akreditasyon süreçlerinde de başarıyla ilerlemektedir.
2004 yılında "Basınçlı Kaplar", "Kaldırma ve İletme Makinaları" ile "Teknik Ölçüm ve Analizler"e ilişkin "A Tipi Muayene Kuruluşu" olarak akredite edilen MMO, yine TÜRKAK tarafından 8 Ocak 2007'de Merkez Laboratuvarı, 19 Ocak 2007'de de Personel Belgelendirme Kuruluşu olarak akredite edilmiştir. 9 Temmuz 2007'de de Çevre Yeterlilik Analiz Belgesini almıştır.
Belgelendirilme faaliyetleri için Oda merkezinde kurduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz ilgili AB standardı kapsamında TÜRKAK'a akredite ettirilmiştir. PBK, 11 kapsamda Mühendis Yeterlilik Belgesi vermektedir. Bunlar: Mekanik Tesisat, Havalandırma Tesisatı, Soğutma Tesisatı, Klima Tesisatı, Yangın Tesisatı, Doğalgaz İç Tesisatı, Asansör Avan Proje Hazırlama, Asansör, Araç Projelendirme, Araçların LPG'ye Dönüşümü, Araçların CNG'ye Dönüşümü Mühendis Yeterlilik Belgelendirmelerine ilişkindir.
Odamızca yürütülen eğitim ve belgelendirme faaliyetlerinin akabinde birçok Bakanlık ve kurum, yetki belgeli mühendis kavramını kendi yönetmeliklerine de yansıtmış, doğal gaz tesisatı, motorlu araç imal ve tadilatı, asansör üretim, bakım ve montajı, gıda güvenliği, doğal gaz tesisatı, LPG uygulamaları, iş güvenliği kapsamında hizmet sunan firmalarda Odamızdan yetki belgesi almış mühendis çalıştırılması zorunlu hale getirilmiştir. Böylece on bini aşkın üyemize yeni iş alanları açılmıştır."
KORAMAZ Tesisat Mühendisliği Kongrelerinde ele alınan önemli konular ve yasama süreçlerine ilişkin de şöyle konuştu:
"Sevgili katılımcılar,
"2005 yılında düzenlediğimiz TESKON'da, Enerji Verimliliği, Jeotermal ve Mineralli Sular ve LPG Yasa Tasarılarına ilişkin görüşlerimizi açıklamış ve Kongre Sonuç Bildirgesinde bu yasa tasarılarının önemine değinmiştik.
Gurur duyarak söyleyebiliriz ki Odamız her üç yasa tasarısına da pozitif girdiler yapmış, yasalaşmalarına katkıda bulunmuştur. Aynı katkı, ilgili yönetmelik hazırlıklarında da yapılmış ve yapılmaktadır. İlgili kamu kuruluşlarıyla sıcak ve verimli bir işbirliği tesis edilmiştir.
Şimdi sıra, tesisat sektörünü doğrudan ilgilendiren "İmar Kanunu", "Yapı Denetim Kanunu", "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" hakkında sunduğumuz görüşlerin dikkate alınmasına ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na sunduğumuz "Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliği" ile "Sıcak Su Kazanları Tesis, İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği"nin çıkarılmasına gelmiştir."
Oda Başkanı, "sağlıklı kentler için sağlıklı yaşam hacimleri" ve kongrenin bu açıdan taşıdığı öneme dair şu değerlendirmeleri yaptı:
"Son olarak bu kongremizin ana teması olan "sağlıklı kentler için sağlıklı yaşam hacimleri" konusuna değineceğim. Ülkemizde hastanelerde başta yenidoğan (bebek) birimleri ve ameliyathaneler olmak üzere hijyenik ortamlarda "can alıcı" sorunların yaşandığı bilinmektedir. Standartlara uygun hijyenik klima ve havalandırmanın olmadığı yerde hijyenik ortam oluşturulamayacağı da açıktır.
Bir uzmanlık alanı oluşturan temiz oda, hijyenik klima ve havalandırma sistemi tasarım ve uygulamalarına ilişkin uluslararası standartların ulusal standartlara dönüştürülüp ivedilikle ülkemiz genelinde uygulamaya geçirilmesi ve denetimin sürekli gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve TSE'nin zaman geçirmeden koordinasyon içinde, üniversitelerimizin ve meslek odalarının, ilgili sektör derneklerinin katkı ve katılımıyla ulusal standart ve yönetmeliklerin hazırlığını tamamlaması gerekmektedir.
Ayrıca ülkemizde özellikte insanların yoğun olarak bulunduğu ortamlarda iç hava kalitesi uluslararası standartlarda değildir. Bu ortamlar insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. İç hava kalitelerinin artırılması yaşam kalitesinin artırılmasına önemli katkı yapacaktır. Bu konuda da yeni yasal düzenlemelere gereksinim duyulmaktadır."
Kongremizin bütün bu eksiklikleri bilinen konularda da önümüze somut görevler koyması gerektiği ve koyacağı inancıyla, Kongremizin gerçekleşmesini sağlayan Düzenleme, Danışma ve Yürütme Kurulları ile Sempozyum Sekretaryasına, İzmir Şube Başkan, Yönetim Kurulu ve çalışanlarına, Kongreye bildiri sunacak ve panelde yer alacak değerli konuşmacılara, delege ve izleyiciler ile katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara şahsım ve Oda Yönetim Kurulumuz adına içtenlikle teşekkür ediyor; Kongremizin başarılı geçmesini diliyorum."
 

Tüm »

01.09.2008 tarihinden itibaren 2543 defa okunmuştur.

 
SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri