ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

29 Mart 2024 Cuma    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 "SSK'NIN GASPI YASA TASARISI" DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR

    Yayına Giriş Tarihi: 01.12.2004  Güncellenme Zamanı: 10.10.2008 15:11:33  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

SSK‘nın Sağlık Bakanlığına devredilmesi hakkındaki kanunun Hükümet tarafından geri çekilmesi üzerine TMMOB İKK‘nın da içinde olduğu Ankara Sağlık ve Sosyal Haklar Platformu bileşenleri, 1 Aralık Çarşamba günü saat: 12.30‘da SSK Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı.


Basın açıklaması metni yazının devamındadır.

Basın Açıklaması
1 Aralık 2004 Çarşamba


AKP Hükümeti, ulus ötesi mali kuruluşların, özel sigorta şirketlerinin, özel hastanelerin, ilaç tekellerinin çıkarlarını korumakta, ülkemizin geleceğini karartmaktadır.

"Sağlıkta Dönüşüm", AKP Hükümetinin Türkiye‘nin sağlık ortamında yapmaya çalıştığı düzenlemelerin genel adıdır. Sağlıkta dönüşüm programının içerik olarak 25 yıldır sağlık alanında yapılmak istenenlerden bir farkı yoktur. Bu program sağlık alanının kar getiren bir alana dönüştürülmesini, sağlığın bir hak olmaktan çıkartılmasını esas almaktadır. İşte SSK‘nın sağlık kuruluşlarının yok edilmesi planı, Sağlıkta dönüşüm dedikleri, sağlığı alınır satılır ticari bir mal olarak gören programın parçasıdır.
Sosyal Sigortalar Kurumu; kamu tüzel kişiliğine haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi bir kurumdur. SSK sağlık kurumları nüfusun yarısına, yani 35 milyonu aşkın yurttaşımıza sağlık hizmeti sunmaktadır. Bugün SSK'lı yurttaşlarımız, ayda 60 milyon lira sağlık primi vererek, kendisi, ve tüm ailesi için her türlü sağlık hizmetini alabilmektedir. Unutulmamalıdır ki hiçbir özel sigorta şirketi, böyle bir hizmeti sağlamaz, sağlayamaz.
SSK, ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminin temelini oluşturmaktadır. Ankara‘da SSK kapsamında olan yurttaşların, Ankara nüfusuna oranı %65‘dir. Bu oran İstanbul‘da %91, İzmir'de 79‘dur.
2000 yılı verilerine göre 5.2 katrilyonluk bütçesi ile, genel bütçeden sonraki en büyük bütçeye sahip olan Sosyal Sigortalar Kurumu‘nun açığı", ideolojik bir aldatmacadır. İşverenlerin bugün için SSK'ya borcu 5 katrilyon dolayındadır. Eğer hükümet kayıt dışı istihdamı kayıt altına alsa, SSK'ya yılda ek olarak 8 katrilyon para akacaktır.

Hükümet SSK'ya, sosyal devlet olma ilkesi gereği yapması gereken katkıyı, "açık kapatma" olarak sunmaktadır. OECD ülkeleri içinde, sosyal güvenlik sistemine, devlet katkısı olmayan tek ülke Türkiye'dir. Hükümetlerin Türkiye'de Sosyal Güvenliğe açık kapatıyorum diye yaptığı katkı %7 düzeyindedir. Bugün, halka tek vaadi "AB" olan bu hükümet, bütün Avrupa ülkelerinde, kamu sağlık sigortalarına devlet bütçesinden %20-70 arasındaki oranlarda parasal destek sağlandığını elbette bilmektedir.

SSK'nın tasfiyesi için hazırlanmış ve bir hukuk garabeti olarak karşımıza çıkan Yasa Tasarısı ile SSK sağlık tesisleri Hükümetin dediği gibi tek elden yönetilmeyecek, KYTİK'da açık olarak belli olduğu gibi, 81 ile oradandan binlerce parçaya bölünecektir. Bilindiği üzere KYTİK'ya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yerelleşmenin dışında bırakılmıştır. Şimdi SSK satış yasası taslağı ile, SSK hastanelerinin de yerel yönetimlere devrinin önü açılmaya çalışılmaktadır. İşte meselenin altında yatan budur: Bu "devir yasa taslağı", Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler gibi, SSK hastanelerinin de tasfiyesinin, yok edilmesinin planıdır.

24 Eylül 2004 tarihinde, SSK sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ilgili, Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu imzalı bir rapor Başbakanlığa sunuldu. Raporda "Devir Yasa Taslağı'nın" Anayasa'ya aykırılıklar içerdiği ve mali olarak hem SSK, hem de devlet için yeni yükler getireceği belirtiliyordu.

Sayın Başesgioğlu'nun raporunda, SSK sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığı'na devri gerçekleşirse, kurumun sağlık giderleri üzerindeki kontrolünün kaybolacağı, kurum sağlık giderlerinin önemli ölçüde artacağı söylenmektedir. Raporda yapılan hesaplar sonucunda, eğer SSK sağlık tesisleri devredilir ve SSK örneğin Bağ-Kur gibi Sağlık Bakanlığı'ndan hizmet satın alırsa, 2005 yılı için 4.2 katrilyonun üzerinde ek bir yük oluşacağı açıklanmaktadır.
Bildiğiniz gibi SSK'nın satış yasa taslağının karşısına, tekrar bir araya gelen "Emek Platformu" bileşenleri çıkmıştır. Emek Platformu SSK'ya sahip çıkmış ve Hükümetin tasarıyı geri çekmesi için bir dizi eylem planını yürütmeye başlamıştır.
Öte yandan TİSK bile, "SSK iktidara değil, işçi ile işverene aittir, bu şekilde devredilemez" demiştir.
Değerli basın mensupları, Emek Platformunun, SSK'nın gerçek sahiplerinin ve SSK'da hizmeti üretenlerin verdiği mücadele sonunda, bugün Genel Kurula gelecek olan SSK Satış Yasa Tasarısı, Hükümet tarafından ertelenmiştir. Anlaşılan odur ki, SSK'nın yok edilmesi konusunda AKP Hükümeti içinde de bir mutabakat yoktur.
SSK 1946 yılında kurulmuş ve işçilerin emeği, birikimi ve alın teriyle bugünlere gelmiştir. SSK‘nın bütün sağlık kuruluşlarının, bütün taşınır ve taşınmaz mallarının sahibi; işçisi, emeklisi ve onların yakınlarıdır.
SSK Halkın Geleceğidir, SSK Sağlık Çalışanları Kurumlarına Sahip Çıkacaktır.

Marifet SSK'yı yok etmek değil, onu güçlendirmek, daha iyi hizmet verecek hale getirmektir.


· SSK'nın kadro sayısı 71.002 iken, bugün için fiili olarak çalışan sayısı 53.985'dir. SSK'nın sağlık çalışanı açığı derhal kapatılmalıdır.
· Bugün SSK'nın sağlık giderlerinin %30 gibi önemli bir bölümünü kurum dışından aldığı sağlık hizmetleri oluşturmaktadır. SSK'lıların yoğun olduğu kentlerdeki Sağlık Bakanlığı'na ait atıl hastaneler SSK'ya devredilmelidir.
· SSK sağlık hizmetlerinin finansmanı ve sunumu tek elden yürütülmelidir
· SSK'nın ucuz ilaç politikası sürdürülmeli ve SSK İlaç Fabrikası'na yatırım yapılarak geliştirilmelidir. SSK'lıların ilaç kuyruklarında çektiklerine son verilmelidir. SSK'lı nüfusun yoğun olduğu merkezi noktalara hastanelerden bağımsız olarak, SSK eczaneleri kurulmalıdır.
· SSK yönetiminde işçi, çalışan ve emekli ağırlığı oluşturulmalıdır.
· SSK'nın tüm alacakları tahsil edilmeli, prim ve borç affı gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
· SSK sağlık çalışanları insanca yaşayabilecekleri ücretlerle tam gün çalışma düzenine geçirilmelidir.
· Hastanelerde kurumun asıl sahibi olan işçiler, denetleme mekanizmaları içinde görev almalıdır.
· SSK'lılar, Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık ocaklarından ücretsiz olarak yararlanmalı, birinci basamaktan sevk sistemi işletilmelidir.
· Hastane yönetimleri çalışanların demokratik katılımları ile belirlenmelidir.
· Tüm sağlık çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmalıdır.
· Hasta ve çalışan sağlığını ciddi boyutlarda tehlikeye sokan, kölelik ve mafya düzenini hastanelere sokan taşeronlaştırma uygulamalarından vazgeçilmelidir.

Hükümet halkın sağlık hakkını yok edecek, "sağlıkta dönüşüm" programından ve kamusal olan hizmetleri sernmayeye açan her türlü uygulamadan vazgeçmelidir. Ülke nüfusunun yarısının sağlık hakkını elinden alacak olan "SSK'nın Gaspı Yasa Tasarısı" derhal geri çekilmelidir.

BUGÜN SSK'YA SAHİP ÇIKMAK

SOSYAL DEVLETE
HALKIN SAĞLIK HAKKINA
HEKİMLERİN VE DİĞER SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ GÜVENCESİNE
EMEĞE, ALINTERİNE
HALKIN GELECEĞİNE
SAHİP ÇIKMAKTIR

Ankara Sağlık ve Sosyal Haklar Platformu

Tüm Basın Açıklamaları »

01.12.2004 tarihinden itibaren 4314 defa okunmuştur.

 

ODAMIZ

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri