ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

28 Mart 2024 Perşembe    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ HAFTASI'NDA MMO BİR KEZ DAHA UYARIYOR! (3 MAYIS 2004)

    Yayına Giriş Tarihi: 25.06.2004  Güncellenme Zamanı: 09.10.2008 13:40:46  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

TMMOB Makina Mühendisleri Odasının iş sağlığı ve güvenliği konusunda iş kazalarının önlenmesi için yıllardır ifade ettiği konularda ülkemiz yine sınıfta kaldı. Siyasal iktidarların IMF / DB patentli politikaları ülkemizi yoksulluk ve yolsuzluk batağına sürükleyerek yine iş kazaları konusunda dünya sıralamasında birinci ligde tuttu. Biz emekçiler ülkemizin emekten ve halktan yana politikaları ve uygulamalarıyla birinci ligde olmasını arzuluyor bu amaç için mücadelemizi yürütüyoruz.

BASINA ve KAMUOYUNA

3 Mayıs 2004


Dünyada her yıl 270 milyon iş kazası meydana gelmektedir. Bu kazalar sonucunda her gün 5 bin kişi iş kazalarında yaşamını yitirmekte, 160 milyon kişi meslek hastalığı geçirmekte, 22 bin çocuk iş kazalarında ölmekte ve küresel toplam gelirin yüzde 4‘ü (yaklaşık 1.25 trilyon ABD Doları) iş kazalarında kaybedilmektedir. Ülkemizde IMF ve Dünya Bankası gibi emperyalist kurumların istemleri doğrultusunda devletin asli görevleri olan eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanları yok edilmekte ve bu amaçla SSK‘nın özelleştirilmesi çalışmaları yürütülmektedir. Ülkemizin iş kazalarında Avrupa şampiyonu ve dünya üçüncüsü olduğu göz önüne alındığında, devletin sosyal boyutundan arındırılması sürecindeki bu gelişmelerle iş kazalarının artmaması ve kayıpların azalması mümkün müdür?

Her altı dakikada bir iş kazasının meydana geldiği, her altı saatte bir işçinin öldüğü ve her 2.5 saatte bir işçinin sürekli iş göremez şekilde sakat kaldığı ülkemizde "İş Güvenliği Mühendisliği" kavramı henüz uygulamaya geçirilmemiş durumdadır. İş güvenliği mühendisliği uygulamasında; iş yerlerinde iş sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tüm önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi yer almaktadır. Ülkemizde henüz uygulamada kabul görmemiş bu kavram, gelişmiş ülkelerde iş kazalarının en aza indirilmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Bu amaçla Odamız, İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğündeki eksikliklerin giderilmesi yönünde yıllardır çalışmalarını sürdürmekte ve özellikle "iş güvenliği mühendisliği" nin yaşama geçirilmesi için mücadele etmektedir.

1475 sayılı yasa yerine hazırlanarak 10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma hayatı yeniden düzenlenmektedir. Yasanın bütününe bakıldığında temel belirleyeninin "Esnek Çalışma" diye de tanımlanan kuralsız çalışma biçimlerinin bu kanunla güvence altına alınması olmuştur.Yasa; şimdiye kadar çalışanlar aleyhine piyasa koşullarınca belirlenen kısmi süreli çalışma,emsal işçi, ödünç işçi, taşeronlaştırma vb. uygulamaların ve tüm bunların sonucunda yaşanan sendikasızlaştırmanın artık işverenler lehine güvence altına alınması çabasıdır. Yasa bütününe bakıldığında çalışanlar açısından işyerlerinin tanımında meydana getirdiği güvensiz çalışma koşulları ile bu süreçte yaşanan işsizlik ve işten atılma olasılığı, çalışanların yaşama koşullarını iyileştirme çabalarını önleyen bir engele ve bu nedenle de önemli bir "iş sağlığı ve iş güvenliği" sorununa dönüşmüştür. Yasanın İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili maddeleri ise tek tek irdelendiğinde özellikle " İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik " başlıklı 82. maddesi; İş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların nitelikleri, sayısı, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma şartları ile görevlerini ne şekilde yürüteceklerini düzenleyen bir yönetmelik çıkarılmasını ve bu konuda TMMOB‘nin de görüşünün alınmasını ifade etmektedir. Ancak ne yönetmeliğin hazırlık aşamasında nede sonrasında TMMOB‘ nin görüş ve önerileri dikkate alınmamıştır. Doğası gereği, çıkan yönetmelik bu haliyle oldukça eksik ve yanlış yaklaşımlarla doludur. Makina Mühendisleri Odası tarafından gerek yasa sürecinde gerekse yönetmelik sürecinde İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünde belirtilen ve kontrolleri zorunlu olan makina ve cihazların; hesabı, projesi, imalatı, montajı, bakımı, kontrolü, tamiri ve işletilmesi konularının makina mühendisliği uzmanlık alanına girmekte olduğu belirtilmiş ve bu nedenle anılan kontrollerin makina mühendisliği dışında herhangi bir meslek disiplininin içerisinde yer alan kişiler tarafından yapılmasının mümkün olmayacağı ifade edilmiştir. Ayrıca anılan bu kontroller, ara kademe teknik elemanı olarak tanımlanan makina teknisyeni ve makina teknikerleri tarafından yapılamayacağı da defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen hükümetlerin belli bir kesime şirin gözükme çabası adına dikkate alınmamıştır. Aynı yaklaşım 4857 sayılı yasaya dayanılarak çıkarılan " İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde " de görülmektedir.Bu yönetmelikte de anılan bu kontrollerin kimler tarafından ne şekilde yapılacağı Çalışma ve Güvenlik Bakanlığınca düzenleneceği ifade edilmektedir. Oysaki bu konuda TMMOB‘ ye bağlı ilgili meslek Odalarının görüş ve önerilerinde; bu işin bir mühendislik ve uzmanlık alanı olduğu ve işin mühendise bağlı ara teknik elemanlar yardımıyla yapılabileceği, yapılması gerektiği ifade edilmektedir. İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte " iş güvenliği uzmanlığı sertifikasının " sınavla verilir düzenlemesine rağmen özellikle iş müfettişi unvanına sahip ve iş sağlığı ve güvenliği alanında en az üç yıl teftiş yapmış kişiler ile Bakanlığın ilgili Genel Müdürlüğünde en az 10 yıl çalışmış teknik elemanlara istekleri halinde A sınıfı sertifikanın sınavsız verileceği" ifade edilmektedir. Bakanlık, bu yönetmelik ile kendi bünyesinde çalışan iş müfettişleri ile iş güvenliği alanında çalışmış olanlar dışında herkesi eğitim programına katılmaya ve sertifika almaya zorunlu kılmıştır. Yani Bakanlık kendi bünyesinde çalışanlara bir ayrıcalık tanımış ve dolayısıyla bu konuda çalışacaklar arasında anayasaya aykırı olarak, " Anayasanın Eşitlik İlkesini " zedelemiştir. Yine 1475 sayılı yasaya bağlı tüzükte de çok ciddi sıkıntılara neden olan ve iş kazalarının %70‘ inin 50‘ den az işçi çalıştıran iş yerlerinde olduğu SSK istatistiklerinde de verilmesine rağmen İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının zorunlu olarak kurulması gereken iş yerlerinin tanımında bir değişiklik yaratılamamıştır. Dolayısıyla bu konuda geniş bir alan denetim dışında bırakılmıştır.

Oysaki İş güvenliğinin temel amacı, işyerlerinde ve çevresinde toplumun sağlığını tehdit eden/edecek olan tüm zararlı etkilerin önceden tespit edilerek ortadan kaldırılmasını ve güvenli bir işyeri ortamının sağlanmasını hedeflemektedir. Bu anlamda İş Sağlığı ve Güvenliği konusu çok yönlü bir çalışmayı ve mesleki birikimi gerektirmektedir. Bu çalışmalar sırasında tıp, fizik, kimya, mühendislik, matematik, iktisat, istatistik, sosyoloji, psikoloji, ergonomi gibi bilimlerden yararlanılmaktadır. İş güvenliği, çalışma alanlarındaki tüm işkollarında zorunlu olduğundan farklılıklar gösteren işkollarında da kapsamlı bir bilgi birikimini zorunlu kılmaktadır. Makina Mühendisleri Odası İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun kendi uzmanlık alanımızla ilgili her alanda geliştirici ve iyileştirici çalışmalara katkı ve katılımda bulunmayı önemli görevlerinden biri kabul etmektedir. Bu kapsamda Makina Mühendisliği uzmanlığı alanına giren ve İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü‘nde yer alan basınçlı kaplar ve kaldırma-iletme makinalarının kontrolleri ile ilgili ayrıntılı bir rapor hazırlanarak bu kontrollerin Odamızca yapılması gerekliliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerine iletilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere iş sağlığı ve güvenliğinde günün koşullarına uygun uygulamaların bir an önce yaşama geçirilmesi için gerekli yasal düzenlemeler TMMOB‘nin de görüşü alınarak yeniden düzenlenmelidir.

İş sağlığı ve Güvenliği konusunun çok yönlü bir çalışmayı gerektirdiğinin bilinci ile TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak;

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına önerdiğimiz çerçevede İş sağlığı ve Güvenliği ile ilgili mevzuatların günün koşullarına uygun bir biçimde tüm ilgili kesimlerin görüş ve önerileri alınarak yeniden düzenlenmesi ve yaşama geçirilmesini,

- Dünyada ve Ülkemizde ürkütücü boyutlara gelen çocuk işçilik konusunda, çocuk emeği sömürüsünün ortadan kaldırılmasını, çocukların rehabilite edilmesini,eğitilmesini ve ailelerine kazanç sağlayıcı olanakların sağlanmasını,

- Küreselleşme politikaları ile özelleştirmeler sonucunda ortaya çıkan sorunların giderilmesi için tüm çalışanlara iş güvencesinin sağlanmasını,

- Ucuz işgücü olarak görülen kadın işçilik konusundaki tüm olumsuz uygulamaların kaldırılmasını,

- Kaçak işçiliğin önlenmesini ve kayıtlı hale getirilip sosyal güvence altına alınmasını,

- Tüm toplu sözleşmelerde İş Sağlığı ve Güvenliği konularına kapsamlı yer verilmesini ve sendikaların bu konuya daha fazla sahip çıkmasını,

- İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının işlevsel hale getirilmesini, bu kurulların eğitilmiş ve yetkilendirilmiş kişilerden oluşturulmasını,

- Gerek örgün gerek yaygın eğitimde iş sağlığı ve güvenliği konusunun ciddi bir şekilde ele alınarak müfredatlara konulmasını,

- 30 işçi çalıştıran işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği mühendisi bulundurma zorunluluğu getirilmesini,

- Tüm çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda sürekli eğitim verilerek bilinçlendirilmesinin sağlanmasını,

- İş kazası araştırmalarının daha gerçekçi ve güvenilir olmasını, talep ediyoruz.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası

Oda Sekreteri

Ali Ekber ÇAKAR

Tüm Basın Açıklamaları »

25.06.2004 tarihinden itibaren 4526 defa okunmuştur.

 

ODAMIZ

SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri