ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

29 Mart 2024 Cuma    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 TÜRKİYE&8217;DE DEPREM GERÇEĞİ VE TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI&8217;NIN ÖNERİLERİ ODA RAPORU - (GÜNCELLENMİŞ RAPOR)

    Yayına Giriş Tarihi: 16.08.2011  Güncellenme Zamanı: 16.08.2011 09:39:20  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

 

 Depremlere Karşı Önlemler Bütünlüğü ve Güvenli Yapılaşma İçin
 Yeni Bir Yapı Denetim Yasası Çıkarılmalıdır
TMMOB`ye Bağlı İlgili Odaların Görev ve Yetki Alanına Giren Kamusal Nitelikli Mesleki Denetim, Yeterlilik, Eğitim ve Belgelendirme Hizmetlerine Dayalı Yeni Bir Yapı Denetimi Modeli Benimsenmelidir
"Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı Taslağı 2011–2013", Kamusal Sorumluluk ve Yetkileri Serbestleştirme Yoluyla Piyasaya Açmaktadır


Deprem, çok bilimli bir mühendislik, mimarlık alanı olmasına karşın ülkemizde bu disiplinler geriletilmeye çalışıldığı için gerekli katkılar alınamamaktadır. TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), konut, sanayi, enerji, ulaşım v.b. birçok alana dek uzanan tesisat–mekanik tesisat sistemlerinin toplumsal yaşam, deprem ve diğer afetlerde taşıdığı önem itibarıyla, Türkiye`de Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası`nın Önerileri Oda Raporundaki bazı temel hususları 1999 Marmara Depreminin 12. yıldönümünde kamuoyunun dikkatine sunmaktadır.

Yapı denetiminin mevcut durumu

81 ilimizin 55`inin Birinci Derece Deprem Bölgesinde bulunmasına karşın Yapı Denetim Yasasının 2001`de yalnızca 19 ili kapsamına alması, tüm illeri ise ancak 1 Ocak 2011`den itibaren kapsamış olması; Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumların devre dışı bırakılması ve mühendislik, mimarlık hizmetlerine gereken önemin verilmemesi, deprem önlemlerinin ülkemizdeki yetersizliğine ilişkin ciddi ipuçları sunmaktadır.
Türkiye`de 18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67`si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60`ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşmakta ve yüzde 40`ı oturulamaz ve depreme karşı güçlendirilmesi gerekir durumdadır. Bu noktada yapı denetimi konusu birinci derecede önem taşımaktadır.
1999 Marmara depremi sonrasında yapılan yapı denetimi düzenlemeleri sorunları çözememiş, kamusal denetim alanını ticarileştirerek özelleştiren, katılımcılığı reddeden, meslek odalarının önerilerine kapılarını kapatan bir anlayış tercih edilmiştir. Depremle ilgili en önemli yasal düzenlemelerden biri olan 2001 tarihli 4708 sayılı Yapı Denetim Yasasında kamu yapıları denetim dışı kalmış ve TMMOB`ye bağlı ilgili Odaların yasa ve yönetmeliklerce tanınmış görevleri içinde bulunan mühendislik, mimarlık hizmetlerinin mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme boyutları içerilmemiştir. Diğer yandan yasa, yapıları yalnızca bina taşıyıcı sistemlerden ibaret görmektedir. Oysa Marmara Depremi sonrası yapılan incelemeler, oluşan kayıpların % 80`e varan kısmının, taşıyıcı sistemlerin gördüğü zarara bağlı olarak tesisatlarda oluşan hasarlar nedeniyle meydana geldiğini göstermiştir.

Mühendislik piyasacı bir zihniyetle ‘maliyet`e feda ediliyor

Bu gerçeklere karşın ilgili Bakanlık tarafından 2010–2014 yıllarını kapsayacak olan Stratejik Plan kapsamındaki "Stratejik Yönetim Projesi Süreç Raporu"nda dile getirilen, "Çok sayıda binanın detaylı mühendislik hesapları ile deprem güvenliğini belirlemek hem insan kaynağı hem de finansal açıdan mümkün değildir" yaklaşımı bilimsel teknik gereklilikler açısından kabul edilemez niteliktedir ve mühendisliğin kamusal hizmetten tasfiyesini öngörmektedir. "İnsan kaynağı" gerekçesindeki mühendislik faktörünün işsiz mühendisler gerçeğinin atlanarak değerlendirilmesi ve detaylı mühendislik hesapları gereklerinin bir "maliyet" ve "finansal" sorun olarak görülmesi, toplumun can ve mal güvenliğinin nasıl geriye atıldığını göstermektedir.

Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı Taslağı 2012-2013`ün önemli eksikleri var
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı bünyesinde yer alan Deprem Danışma Kurulu (DDK) tarafından hazırlanan "Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı Taslağı 2012–2023"ün (UDSEP) hazırlık süreci, Birliğimiz TMMOB`yi kapsamamıştır. Oysa bu tür stratejik planlama çalışmalarının konuyla ilgili tüm tarafları içermesi ve onların bakış açılarını da yansıtacak platformlarda şekillendirilmesi gerektiği açıktır. Bu yöntemsel yanlış yanı sıra TMMOB`ye yalnızca "Meslek içi eğitim faaliyetleri" kapsamında "Sorumlu Kuruluş" olarak yer verilmekte, "İlgili Kuruluşlar" kısmında çoğu kez TMMOB belirtilmemekte; yine "İlgili Kuruluşlar" bahsinde kimi yerlerde "TMMOB" adı belirtilirken kimi yerlerde "Meslek Odaları" nitelemesi ile yetinilmekte; kimi yerlerde de "sivil toplum kuruluşları" şeklinde TMMOB ve ona bağlı kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını içermeyen bir niteleme yapılmaktadır.
Taslakta önemli bazı yaklaşım yanlışlıkları da bulunmaktadır. Örneğin neo liberal serbestleştirme politikalarında önemli bir yer tutan "Kamu-Özel Sektör işbirliği" yöntemi ile deprem gibi komplike ve tamamen kamusal düzeydeki bir sorumluluk alanının özel sektöre terk edilmesinin, kamu idari yapısının neo liberal bir doğrultuda dönüştürülmesi ve kamusal hizmetlerin serbestleştirilip, özelleştirilmesi arasında doğrudan bir bağ bulunmaktadır. Aynı yanlış bölgesel kalkınma ajanslarına depremle ilgili sorumluluk yüklenmesinde de görülmektedir. Zira kalkınma ajansları ‘serbestleştirme, özelleştirme, sivil toplumu güçlendirme ve yerelleşme` yoluyla, kamu kaynakları ve kamu erkini ayrıcalıklar yaratacak biçimde kullanan, yasama ve yargı denetimini olabildiğince dışlayan yeni bir ‘kamu yönetimi` modelinin bir parçasıdır.

Deprem sorununa kalıcı önlemler için öneriler

Deprem sorununa güvenli önlemler açısından yapılması gereken bazı temel hususlar şunlardır.

·    Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin kamu ve toplum yararını temel alan bir Ulusal Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Master Planı ve Afet Yönetimi Stratejik Planı oluşturulmalıdır.

·    Yapı denetimi uygulamasını yönlendiren kararlar, ilgili bütün kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulmalıdır. İmar, Yapı, Dönüşüm Alanları, Yapı Denetim ve Afet Yasaları; TMMOB ve bağlı ilgili Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmeli; bu kuruluşlar mevzuat süreçlerinin asli unsurları olarak tanınmalıdır.

·    Mevcut Yapı Denetim Yasasının öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; uzmanlık ve ahlaki niteliklere sahip yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir. Mevcut yasa iptal edilerek yeni bir yasa çıkarılmalı; 3194 sayılı İmar Yasası ve bağlı ikincil mevzuat, söz konusu model esas alınarak yeniden düzenlenmelidir.

·    Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı; TOKİ, KİPTAŞ v.b. kuruluşların inşaatlarının denetimi yeni yapı denetim sistemine dahil edilmelidir.

·    Denetçi belgeleri ve takibi ile yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB`ye bağlı Odalarca yapılmalıdır.

·    Bina ve doğal eki mekanik tesisatının tasarım, üretim ve bakımında üretenler ve denetleyenler MMO tarafından belgelendirilmiş konunun uzmanı mühendisler olmalı, bu husus bütün yasal düzenlemeler ve Yapı Denetimi Yasasında yer almalıdır.

·    I. ve II. sınıf gayri sıhhi müesseseler kapsamındaki endüstriyel tesislerin birbirlerine güvenlik–yaklaşma mesafeleri konusunda gerekli çalışmalar yapılarak standart ve koşullar imar mevzuatına aktarılmalı; bu mesafeler içindeki alanlar Bakanlar Kurulu Kararı ile "afet bölgesi", "yapı yasaklı alan" ilan edilmelidir.

·    Okullar, hastaneler başta olmak üzere kamu yapılarının depreme karşı güvenli olup olmadıklarının konunun uzmanı mühendisler tarafından tespitine yönelik çalışmalarda üniversiteler, TMMOB`ye bağlı ilgili Odalar ve Belediyeler yer almalıdır.

·    Sağlık, su, yağmur suyu, atık-sıcak-kızgın su, buhar, kızgın yağ, ısıtma, soğutma, asansör, doğalgaz, LPG, sanayi gazı, yakıt, acil durum, ışıklandırma, yangın, elektrik, yalıtım, güvenlik, depolama, havuz, iletişim ve ulaştırmaya ilişkin tüm tesisat uygulamaları deprem, acil ve afet durumları açısından incelenmeli, TMMOB`ye bağlı ilgili Odalar eğitim, belgelendirme ve denetim süreçlerine tabi olmalıdır.

·    Doğalgaz, elektrik, ısıtma kazanları, jeneratörler ve gaz tesisatları için erken uyarıcı ve gaz/akım kesici sistemler uygulanmalı, denetimleri meslek odalarınca yürütülmelidir.

·    Doğalgaz firmalarının MMO`dan yetki belgeli mühendislerle çalışması sağlanmalı; doğalgaz projeleri ve montaj denetimleri MMO`nun mesleki denetiminden geçirilmelidir.

·    Yapı Sigortası ve Mesleki Sorumluluk Sigortası sistemine bir an önce geçilmelidir.
MMO, bütün yetkilileri bu konularda gerekli adımları atmaya ve işbirliğine çağırmaktadır.

Ali Ekber ÇAKAR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı

Bağlantılar: 
http://www.mmo.org.tr/resimler/dosya_ekler/d88e3979dc21418_ek.doc?tipi=1&turu=X&sube=0
 

 

Dosyalar

Türkiye’de Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın Önerileri Oda Raporu (379 KB) (16.08.2011 09:38:08)

Deprem Haritası (1888 KB) (16.08.2011 09:38:43)

PDF uzantılı Makale dosyalarını veya diğer Ek Dosyaları okuyabilmeniz için
Acrobat® Reader®'ın bilgisayarınızda yüklü olması gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için

Tüm Oda Görüşleri - Raporlar »

16.08.2011 tarihinden itibaren 3006 defa okunmuştur.

 
SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri