Sinema geceleri Bilen bilir, sinemaya ama özellikle açık hava sinemalarına düşkünlüğüm var. Gerçi o güzelim açık hava sineması geceleri çocukluğumun güzel anıları içinde kaldı. Uzun bir süre yıldızların altında film izleme zevkinden mahrum kaldık. Sonra bir gün Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi‘nin bir etkinlik davetini iletti sevgili dost Asuman Memen. İzmir‘in bana göre en güzel binalarından biri olan Makine Mühendisleri Odası, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi‘nde bir açık hava sineması açılıyordu.
Bu etkinlik bu yıl sekizinci yılında.
İzmirliler, hele açık hava sineması tadını hiç bilmeyen gençler için Tepekule Açık Hava Sineması çok önemli bir işlev görüyor. Seçilen filmler ve gösterinin yapıldığı mekan göz önüne alındığında sunulan eşsiz bir hizmet. Bu yıl Tepekule Açık Hava Sineması‘nda bugünden itibaren 8 Eylül 2011‘e kadar tam 11 hafta yerli ve yabancı, birbirinden güzel 19 film oynayacak. Haftada üç gün; salı, çarşamba ve perşembe, saat 21.15‘te başlayacak gösterimler; "Belgeseller Haftası‘‘, "Kadın Filmleri Haftası" ve "Animasyon Haftası" gibi özel gösterimleri de kapsıyor.
Neler mi var bu filmlerin arasında? Örneğin bugün, yarın ve 23 Haziran‘da "Biutiful", benim gibi Javier Bardem hayranıysanız ve sezonda filmi görme fırsatı bulamadıysanız ne mutlu size. Ayrıca Press, Zoraki Kral, Kosmos, Siyah Kuğu, Aşka Fırsat Ver, Bizim Büyük Çaresizliğimiz gösterilecek filmler arasında. En iyisi mi siz www.mmo.org.tr adresini tıklayın ve tüm programı alın. Sonra İzmir‘in en güzel manzaralarından birinin önünde, havadar bir terasta gönlünüzün çektiği filmi izleyin. Hem İzmir‘i hem de sinemayı bir kez daha sevin.
Annemin belgesel merakı ve ters lale hırsızlığı Belgesel kanalları, yerli ya da yabancı, annemin favori kanallarıdır.
Özellikle vahşi yaşam, kaplanlar ve leoparlar ilgi alanındadır, onlarla ilgili hemen her şeyi bilir. Ancak belgesel merakı bunlarla sınırlı değil kuşkusuz, yer altı mağaraları, yağmur ormanları, nehirler ve aklınıza gelen pek çok konuda belgeselleri izler.
Benzersiz bir hafızası olduğu için de gördüklerini ve duyduklarını asla unutmaz.
Ve her pazar geleneksel buluşmalarımızda bana, "Şu yabancıların araştırma merakı keşke biraz da bizde olsaymış.
Bizim topraklarımızı bizden iyi tanıyorlar. Gerçi bu kadar ilgi pek hayrına da değildir ama dur diyen yok ki" diye yakınır.
Sonunda haklı çıktı. Hollandalı iki gezgin dünyada sadece Erzurum Karayazı‘da yetişen ve 57 tane kalan ters lale soğanlarının tümünü söküp kaçırırken yakalandı. İnsafsız ve düşüncesiz adamlar.
Bunu bilim için yaptıklarını söylüyorlar.
Yorum annemden geldi gecikmeden: "Bunlar nasıl bilim insanı, toprağından söküp götürdükleri soğanı yeni ortamında yaşatamazlarsa kökünü kuruttuklarının farkında değiller mi?" Doğru söze ne denir? |
Hakkımızda
SİNEMA GECELERİ
