ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

19 Nisan 2024 Cuma    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 V.ENDÜSTRİ-İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI YAPILDI

    Yayına Giriş Tarihi: 01.09.2008  Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:19:13  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 01.09.2008 15:20:31

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi yürütücülüğünde V.Endüstri-İşletme Mühendisliği Kurultayı 9-10 Aralık 2005 tarihleri arasında Zonguldak'ta gerçekleşti.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi yürütücülüğünde V.Endüstri-İşletme Mühendisliği Kurultayı 9-10 Aralık 2005 tarihleri arasında Zonguldak‘ta gerçekleşti

Kurultayın açılışında sırasıyla MMO Zonguldak Şube Başkanı Atıf Mete,MMO Genel Başkanı Emin Koramaz ve Erdemir Genel Müdürü Fadıl Demirel konuştular.

"Kurultayda Eğitim/Meslek/Örğütlenme","Simülasyon,EİM Sektörel Uygulamaları","Verimlilik","MRP/ERP/İleri Planlama","Kalite/Süreç yönetimi","EİM Uygulamaları","Üretim/Planlama/Optimizasyon" başlıklarını taşıyan 7 oturumda 31 adet bildiri sunuldu. Ayrıca "Endüstri ve İşletme Mühendisliğinin geleceği","İş yaşamında Endüstri ve İşletme Mühendisliği",başlığını taşıyan 2 adet panel de gerçekleşti

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ‘ın kurultay açış konuşması yazının devamındadır.
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ‘ın
V. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı‘nı
Açış Konuşması

 

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, "V. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı"nın açılışında yaptığı konuşmada. Odamızın 2004/2005 yıllarını kapsayan 40. çalışma döneminde planlanan 17 ilde ulusal ölçekli 24 adet kongre, kurultay ve sempozyumdan, bugün açılışı yapılan "V. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı" ile birlikte bugüne değin 23 etkinliğin tamamlanmış olacağını söyledi.
Oda Yönetim Kurulu Başkanı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bütün bu etkinliklerin sonuçları, 1960‘lardan beri bağımsız, sanayileşen ve demokratik bir Türkiye özlemiyle TMMOB adına iki yılda bir düzenlediğimiz ve bu dönem 16-17 Aralık 2005 tarihinde Ankara‘da düzenleyeceğimiz TMMOB Sanayi Kongresi‘ne taşınacaktır.
Sevgili meslektaşlarım,
Bu kongre, kurultay ve sempozyumların her biri 1.5 yılı aşan yoğun çalışmaların ürünü olarak gerçekleşmektedir. Bütün bu çalışmaların, harcanan emeklerin tek bir amacı vardır. Bu amaç ülkemizin sanayileşmesi ve demokratikleşmesi, halkımızın çağdaş ve mutlu bir yaşam sürmesidir. Üzerinde insanlarımızın bağımsız, özgür, barış içerisinde, ülke olanaklarını hakça bölüşerek gönenç içerisinde yaşadığı bir Türkiye‘dir.
Değerli katılımcılar,
1954 yılında kurulan Odamızın bugün itibarı ile üye sayısı 63.000‘e ulaşmıştır. Odamız Makina, Endüstri, İşletme, Uçak, Uçak Makinaları, Havacılık, Uzay, İmalat Sistem, Kağıt, Makina Teknik Metod, Matbaa, Sanayi, Sistem ve Üretim Tekniği Mühendisliği disiplinlerini barındırmaktadır.
Endüstri ve işletme mühendisleri sayı itibarı ile odamıza kayıtlı ikinci büyük meslek disiplini olup Odamıza kayıtlı endüstri-işletme mühendislerinin sayısı 4 bini aşmıştır.
Makina Mühendisleri dışında Odamıza kayıtlı üye sayısı 100‘ü aşan diğer meslek disiplinleri, kendi meslek alanlarına ilişkin çalışmalarını Odamız bünyesinde kurulan meslek dalı komisyonları kanalı ile yürütmektedirler.
Bir meslek dalında 20‘den fazla üyesi bulunan şubelerimizde yapılan seçimler sonucu, şube meslek dalı komisyonları belirlenmektedir. Şube komisyonları 7 kişiden oluşmaktadır:
Meslek Dalı Ana Komisyonu ise şube komisyon üyelerinin katıldığı seçimlerle belirlenen 7 kişilik bir kuruldur.
Meslek Dalı Komisyonları ve Meslek Dalı Ana Komisyonumuz;

· Meslek Dalı Üyeleri arasında örgütlenme ve dayanışmayı güçlendirecek politikaların oluşturulması,

· Meslek Dalına özgü çalışmaların yapılması, bilgi ve deney birikimlerinin oluşturulması,

· Oda birimlerinde yürütülecek Meslek Dalı çalışmalarının örgütlenmesi,

· Meslek Dalının geliştirilmesi, düzeyinin yükseltilmesi ve çıkarlarının korunması,

doğrultusunda çalışmalar yürütmektedir.
EİM Meslek Dalı Ana Komisyonumuz 2 yıllk çalışma döneminde yürüttüğü çalışmaları Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayları ile süslemektedir.
Bu dönem kurultayımızın beşincisini yapıyoruz.
Endüstri İşletme Mühendisleri, Odamız bünyesinde 3 ayda bir yayınlanmakta olan "Endüstri Mühendisliği Dergisi" aracılığıyla, meslek alanlarıyla ilgili konularda birikimlerini aktarma ve tartışma olanakları da bulmaktadırlar. Mayıs 1989 yılından bu yana yayınlanan dergimiz, TÜBİTAK Mühendislik ve Temel Bilimler Veri Tabanına kabul edilmiş olup, çeşitli üniversitelerce "A Grubu" yayın kategorisinde yer almaktadır.
Odamız bünyesinde yürütülmekte olan meslek alanlarına yönelik çalışmalar Endüstri İşletme Mühendisliği uygulamalarını da kapsamaktadır. Bu çalışmaların yaygınlaştırılması, uzmanlık alanının belirlenmesi ve genişletilmesi için siz Endüstri İşletme Mühendisi üyelerimizin Oda örgütlülüğü altında EİM MEDAK yapılanması ile süreçte yer alması, katkı sağlaması gerekmektedir
Bu çalışmalar yanı sıra şubelerimiz bünyesinde Endüstri İşletme Mühendislerine yönelik kalite sağlama sistemleri, ISO, istatistiksel süreç kontrolleri, CE işareti vb. gibi konularda eğitim ve seminerler de verilmektedir.
Sevgili katılımcılar
Küreselleşme süreciyle dünya ticareti giderek serbestleşmekte, ülkelerin bilim ve teknoloji düzeyi en önemli rekabet unsuru olmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler katma değeri yüksek, ileri teknoloji isteyen yatırımlara, teknik eğitime, AR-GE çalışmalarına dolayısıyla ulusal sanayilerine verdikleri desteği sürekli artırmaktadırlar.
Ülkemizde ise özellikle son 25 yıldır tersine bir süreç yaşanmaktadır. Uluslararası para ve finans kuruluşlarının denetiminde hazırlanan yapısal uyum programları ile ülkemiz kendi kaynaklarını kullanma, geleceğini planlama ve ekonomisini yönlendirme işlevlerinden arındırılmaya çalışılmaktadır. Küresel kapitalizmin dayatmaları ve özelleştirmelerle ülke sanayisi, madenleri, tarımı, hayvancılığı ve ülke ormanları bitirilmektedir. Çıkarılan birçok yasayla eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, ulaşım enerji vb. bir çok kamusal hizmet özelleştirilmekte, kentsel yaşam alanlarımız ve belediye hizmetleri yeni rant unsurları haline getirilmektedir.
Planlamadan, üretimden, sanayileşmeden, sosyal devlet anlayışından neredeyse tamamen vazgeçilmiştir.
Kaynaklar hizmet ve finans sektörlerine aktarılmış, kayıt dışı ekonomi, rant ekonomisi, borç ekonomisi, hakim ekonomi haline gelmiştir. Oysa ki, ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için sanayi ve mühendislik alt yapısının güçlendirilmesi, üretim yeteneğimizin artırılması şarttır.
Türkiye AR-GE harcamaları açısından, dünya ülkeleri sıralamasında en sonlarda yer almaktadır. Sanayi sektörlerimizde, sektörlerin kendine özgü yapısını ve uluslararası teknolojik gelişmeleri dikkate alarak oluşturulması gereken teknoloji politikaları yaşama geçirilememiştir.
Ülkemiz bu alanda, çok geri kalan ve ithal ettiği teknolojileri bile uygulamada güçlük çeken bir ülke haline gelmiştir.
Sektörel teknoloji politikalarının göz ardı edilmesi, gelişmeleri izleyebilen, yüksek beceri düzeyine sahip, üretici insan kaynakları planlamasının da göz ardı edilmesine neden olmuştur.
Türkiye bu süreçte uluslararası sermayenin teknolojik bağımlılığına girmiştir.
Sevgili Katılımcılar;
Bilimsel bilgiyi kullanan bir meslek disipliniyiz. İnsan yaşamını kolaylaştırmak amacıyla, ekipmanları, ürünleri, prosesleri, hizmetleri, sistemleri tasarlıyoruz. Mühendislik tasarımlarının üretim, işletme, bakım, onarım, denetim, danışmanlık, AR-GE ve teknik pazarlama süreçlerinde sorumluluk alıyoruz.
Bir anlamda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, sanayileşmenin ve teknolojinin itici güçleriyiz.
Dolayısıyla son yıllarda uygulanan insanı, yatırımı, üretimi, sanayileşmeyi, bilim ve teknolojiyi gözardı eden bu politikalardan doğrudan etkilenmekteyiz.
Yatırımların azalması, özelleştirme uygulamaları, mevcut tesislerin teknolojilerini yenileyememesi, AR-GE çalışmalarının yetersizliği nedeniyle meslekdaşlarımızın isdihdamı beklenen düzeyde gerçekleşmemektedir.
Bu genel durum, meslekdaşlarımızın, eğitimle elde edilmiş bilgilerini ve mesleki becerilerini kullanma olanaklarının sınırlanmasına ve üretim süreçlerinden kopmalarına yol açmaktadır.
Bu olumsuzluklar, işsizliğe, düşük ücretlere, mesleki tatminsizliğe, meslek alanı dışında çalışmaya ve beyin göçüne yol açmaktadır.
Oysaki, küresel rekabette ayakta kalabilmek için AR-GE alt yapısının oluşturulması, yeni ürün geliştirme faaliyetlerini yürütecek Mühendislik Birimlerinin kurulması bir zorunluluktur. Bu konu bir devlet politikası olarak ele alınmak zorundadır. Ülkelerin eğitim ve AR-GE harcamaları ile sanayi ürünlerinin rekabeti arasındaki korelasyon katsayısı oldukça yüksek olup, eğitime yapılan harcama arttıkça küresel rekabete karşı sanayinin korunabilme ve rekabet edebilme olasılığı da artmaktadır.
AB anlaşmaları ve DTÖ kapsamında imzalanan Hizmet Ticareti Genel Anlaşması mühendislik hizmetlerinin serbest dolaşımını da kapsamaktadır. Bu anlaşmalar, uluslararası akademik ve mesleki tanınırlığı da zorunlu tutmaktadır. Günümüzde "diploma" tanımı, yüksek eğitim sonucunda kazanılan akademik bir ünvan veya dereceyi değil, kişinin mesleğinde tam yetkilendirildiğini belirtmek için kullanılmaktadır.
Bir çok ülkede bu amaçla yeni kurum ve kuruluşlar oluşturulmuş ve yöntemler geliştirilmiştir. AB ülkelerinde ise ülkeler arasındaki eşitsiz gelişimin ortadan kaldırılması için yıllardır birçok çerçeve program uygulanmaktadır. Bu programlar ile eğitim seviyeleri yükseltilmekte, meslek içi eğitim ve yaşam boyu eğitim programlarına büyük kaynaklar aktarılmaktadır.
Ülkemizde de mühendislik hizmetinin niteliğinin yükseltilmesi için; temel eğitimden başlayarak üniversite, oradan da meslek içi eğitime ve işletmelerin nitelikli kadro istihdamına kadar uzanan ulusal yol haritasının ivedilikle çizilmesi gerekmektedir. Bu haritada devlet, üniversite, araştırma kurumları, meslek odaları, üretici dernekleri ve sektördeki işletmeler arasında koordinasyonu sağlayacak yapılanmalara yer verilmelidir. Üniversiteler ve araştırma kurumları politik ve ekonomik baskılardan arındırılmalıdır.
TMMOB tarafından hazırlanan ve Bayındırlık Bakanlığı‘na iletilen "Yetkili Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Belirlenmesi ve Belgelendirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı" ivedilikle kanunlaştırılmalıdır.
Değerli meslektaşlarım,
Gümrük Birliği Anlaşması ile başlayan ve bugün AB müzakere süreçleriyle devam eden, teknik mevzuat uyumu ile üretimin uluslararası kabul görmüş koşullara uygun sürdürülmesi ve CE belgelendirmesi çalışmaları, sanayimizin bütünü ve biz mühendisler için oldukça önem taşımaktadır.
Odamızda, ülke genelinde CE uygulamaları konusunda üyelerimize ve sanayicimize eğitim ve seminerler verilmektedir. Şubelerimizde CE danışma merkezleri oluşturulmuş, Oda teknik görevlilerine yönelik eğitimler düzenlenmiş, kitaplar çıkarılmış, gerekli alt yapı oluşturulmuştur.
Odamız AB yeni yaklaşım direktifleri kapsamında bulunan ve meslek alanlarımıza giren, asansörler, basit basınçlı kaplar, gaz yakan cihazlar, sıvı ve gaz yakıtlı sıcak su kazanları, basınçlı ekipmanlar ve makina emniyeti direktifleri olmak üzere 6 konuda Onaylanmış Kuruluş olmak için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı‘na başvurmuştur. Makina Mühendisleri Odası‘nın uzmanlık alanına giren konulardaki Uygunluk Değerlendirme Kuruluşu başvurusunun Sanayi ve Ticaret Bakanlığı‘nca ivedilikle sonuçlandırılması, uyum sürecindeki sektörel çalışmaları ivmelendirecek ve ülkemizin milyarlarca dolara varan kaybı en azından bundan sonrası için önlenecektir.
Avrupa Birliği, teknik mevzuat uyumunu tek yanlı bir baskı unsuru olarak kullanmakta, ulusal kuruluşlarımızın onaylanmış kuruluş olma taleplerini geri çevirmektedir. Üreticilerimiz uygunluk değerlendirme faaliyetlerini çok yüksek bedellerde AB test ve belgelendirme kuruluşlarına yaptırmak zorunda kalmakta ve bu alandaki mühendislik hizmetleri yurt dışından satın alınmaktadır.
TMMOB ve bağlı Odalarının tüm karşı çıkış ve uyarılarına karşın tek yanlı olarak imzalanan Gümrük Birliği Anlaşmasının ve ardından uygulanan teslimiyetçi politikaların ülkemizi getirdiği yer ortadadır.
Özellikle endüstri-işletme mühendislerinin ilgi alanı olan, kalite ve ürün güvenliğine yönelik mühendislik hizmetleri AB üyesi ülkelerin mühendislik kuruluşlarına kaptırılmıştır. Yani Gümrük Birliği ideologlarının söylediği gibi bu anlaşma ülke sanayisinin teknoloji düzeyini artırmamış, yatırımları geliştirmemiş, ülkemiz mühendislerinin formasyon gelişimine herhangi bir katkı sağlamamıştır.
Aksine ihracatın ithalatı karşılama oranı azalmış, ülke kaynakları hizmet ve finans sektörlerine aktarılmış, sanayi alt yapımız ve ülkemizde mühendislik bitirilmiştir. Aynı yanlış politikalar AB‘ye üyelik müzakere süreçlerinde de sürdürülmektedir. Bu süreç sosyal devletin tasfiyesi ve ulusal pazarın tamamen teslimiyeti doğrultusunda şekillendirilmektedir.
Ülkemiz sağlıktan eğitime, tarımdan çevreye, sanayiden enerjiye varana değin 115 bin sayfaya ulaşan AB müktesebatına uyum sağlamak zorunda kalacaktır. AB üyeliğinin halkın refahını artıracağı, yoksulluğu önleyeceği, sosyal hakları geliştireceği gibi afaki söylemler dışında konuya ilişkin bütünlüklü çalışmalar yapılmamaktadır. İçinde bulunduğumuz bilgi kirliliği ve yönlendirme ortamına ivedilikle son verilerek, tarama konusu olan 35 başlıktaki müktesebat değişikliklerinin ülkemiz geleceğine etkileri tüm alanlarda ve tüm sektörlerde tartışmaya açılmalı, izlenmesi gereken politikalar oluşturulmalıdır.
Değerli katılımcılar, sevgili meslekdaşlarım,
Küreselleşme süreç ve politikalarının ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel vb. tüm düzlemlerde yıkım ve tahribatlarına karşı durabilmek için öncelikle, ülkemiz stratejik öngörüyle kendi ulusal politikalarını oluşturmalıdır. Eksenine insanlarının mutluluk ve refahını, soyal devlet anlayışını oturtan, bilim ve teknoloji politikalarına dayalı bir sanayileşme ve kalkınma planı uygulamaya konmalıdır. Böylesi bir stratejide yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmelidir.
Yatırımlar artırılmalı, özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülmesi saplantısından vaz geçilmeli, kamu kesimi potansiyeli kalkınma amaçlı olarak harekete geçirilmelidir.
Bu ve benzeri taleplerimizi yüreği ülkemizin aydınlık geleceği için atan tüm kuruluşlar gibi, ayrıntılı raporlar ve hatta program önerileriyle yönetim kademelerine iletiyoruz.
Ancak bu taleplerin siyasi üst yapıda yaşam bulması yaşamın her alanında örgütlü bir toplum olmaktan ve örgütlenmelerimize sahip çıkmaktan, örgütsel çalışmalara aktif katkı ve katılımın artırılması ile mümkündür.
Sevgili katılımcılar, sevgili meslektaşlarım,
Geçmiş Kurultaylarımızda olduğu gibi V. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı‘nda, meslek alanlarımızla ilgili gelişmeleri irdelemek yanında ülkemiz ve meslek disiplinimiz aleyhine olumsuz faktörleri aydınlatmak ve çözümlerine katkıda bulunmaya çalışacağız. Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, bu Kurultayda ortaya çıkacak görüş ve önerilerin takipçisi olacaktır.
Endüstri İşletme Mühendislerinin sorunlarının tartışılacağı, yetki ve sorumluluk alanlarının belirlenmeye çalışılacağı bu Kurultayın başarılı geçmesini diliyorum."
Oda Başkanı, konuşmasını Kongreye emeği geçenlere teşekkür ederek tamamladı.

 

Tüm »

01.09.2008 tarihinden itibaren 1914 defa okunmuştur.

 
SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri