ANA SAYFA İLETİŞİM BİLGİLERİ BAĞLANTILAR SİTE HARİTASI E-POSTA GİRİŞİ ÜYE GİRİŞİ TMMOB
eski.mmo.org.tr ENGLISH
AKM ML MK EKM

19 Nisan 2024 Cuma    

EİM-MEDAK MİEM PBK

 MARKA YÖNETİMİ SEMPOZYUMU - GENEL BİLGİLER

SONUÇ BİLDİRGESİ

TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Gaziantep Şube sekreteryalığında 14-15 Nisan 2005 tarihlerinde Gaziantep‘de gerçekleşen "Marka Yönetimi Sempozyumu"nda "Marka ve Kimlik", "Marka Oluşturma", "Marka Koruma", "Marka ve Şehir" "Marka ve Müşteri", "Marka ve Bilişim", "Marka, İletişim, İmaj, Reklam", "Marka Oluşturma ve Tanınırlık", "Marka Değeri", konuları etkinlik sırasında 14 oturumda sunulan 56 bildiri ve düzenlenen "Marka, Markalaşma Sorunları ve Çözüm Önerileri" konulu panelde sorunların tespiti ve çözüm önerilerinin oluşturulması tüm boyutları ile irdelenmiştir.
Ekonomik, sosyal, kültürel yaşamın temel koşullarından en önemlisi, üretim süreçlerindeki belirli niteliklerin bir bütün olarak kurgulanmasıdır. Bu, hizmetler alanından, bir ürünün tasarımından üretim sürecindeki somut şekillenişine ve nihai ürün ve kullanımıyla somutlanan nitelik ve bu niteliği yansıtan kaliteye dek uzatılabilecek bir süreçtir. Söz konusu nitelik ve kalite, günümüzde yaygın bir şekilde "marka" olarak da adlandırılmaktadır.
Bu boyutlarıyla marka ve marka yönetiminin kurumsal yaklaşım ile kökleşmede somutlanmasının yanı sıra, sürekli ve doğru bir şekilde yenilenme süreçlerine açık olması gerekmektedir. Bir ürünün diğer ürüne, ürünlerin üreticisi ve pazarlayıcısı firmaların başka ürün ve firmalar karşısındaki rekabeti yanısıra, şirketler ve az gelişmiş veya orta gelişmişlikteki ülkelerin çok uluslu şirketler karşısındaki durumu ve nihayet ülkeler arası ekonomik rekabet, konunun önem ve boyutuna işaret etmektedir.
Özellikle ihracata yönelik çalışan ve ara ürün üreten kuruluşlar ve KOBİ‘lerimizin bir bölümü geleceklerinin markalı ürün üretiminde olduğunu görmüştür. Ancak ağır rekabet ve rekabet edememe koşulları düşündürücüdür. Bu açıdan markalaşmak, gerek ürünlerin gerekse bu ürünlerin içinde yer aldığı toplumsal yaşamın daha nitelikli kılınması işlevi yanında ağır uluslararası koşullara karşı bir direnç potansiyeli oluşturma işlevini de yerine getirebilecektir.
Sanayi ürünlerinin küresel boyutta rekabeti "marka" imajının yerleştirilmesinden ve pazarlanmasından geçmektedir. Marka, bir "Firma veya Şirket" imajı değil "özgün ürün" tasarımının pazarda yaşam bulması olarak tanımlanabilir. Kısaca marka, üretimden tüketime dek uzanan bir süreci kapsar. Tasarımdan patente uzanan süreçte "özgün ürün" dünya rekabetinde pazara geri dönülmez bir biçimde yerleşmektedir. Firma ve Şirket ismi ancak "özgün" ürün ölçüsünde varolabilmektedir.
Odamız kamuoyuna olan sorumluluğunun bilinciyle, benzer etkinliklerde olduğu gibi; sempozyumun bilim ve teknolojinin ışığında etkin bir tartışma ortamı yaratarak, üretim ve hizmet sektörlerine, bürokrasiye, akademisyenlere ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına önemli bir platform oluşturduğu düşüncesindedir. Bu bağlamda etkinlik boyunca yapılan tartışmalarda elde edilen sonuçların kamuoyunun bilgisine sunulmasına karar verilmiştir.

· Markanın yerleşmesi için, öncelikle, teknik anlamda, bilimsel ve teknolojik çalışmayı içeren tasarımı esas alan özgün üretimin AR-GE süreci önemlidir. İmalat ve pazarlama ise kurumsal bazda patent, dış ticaret, ihracat desteği ve tanıtımını gerektirmektedir.

· Marka‘nın ülkede özgün ürün yaratmadaki rolü çerçevesinde AR-GE ve (İnovasyon) yenilenme, patent ve mülkiyet hakları çalışmaları özendirilmeli, markaya kadar uzanan süreç, temelini AR - GE ve yenilenmeye dayandırmalıdır.

· Marka, daha çok katma değer yaratmak, büyük çapta üretim yapmak, yeni özgün ürün üretmek, kârlılık oranlarını artırmak, modern bir pazarlama ağı oluşturmak gibi gerek bilimsel gerekse kurumsal unsurları tesis etmek için yaratılmalıdır.

· Marka oluşturma çalışmalarında kurumlara ve Meslek Odalarına da görevler düşmektedir. Patent Enstitüsü‘nden, İGEME‘ye Dış Ticaret Müsteşarlığı‘ndan İhracatçılar Birliği‘ne kadar uzanan kurumsal destek yanında TÜBİTAK, TTGV ve TMMOB‘ye bağlı ilgili Meslek Odalarına kadar giden bilimsel, teknolojik ve yetişmiş insan desteği, "marka"nın yerleşmesinde büyük önem taşımaktadır. Kurumların koordinasyonu ve işbirliği bu çalışmada başarı için zorunluluk olarak görünmektedir.

· Markalaşma geleceğe uzanan başarının bir köprüsüdür. Bu süreç önemli bir bilinç oluşturma ve belleğe kayıt düşme anlamını taşımaktadır. Markalaşma olgusu kolay yollardan elde edilebilecek, bir kısa dönem tanıtımı ve rekabeti olarak algılanmamalıdır.

· Ülke sanayimizin %96‘sını KOBİ‘ler oluşturmaktadır. KOBİ‘lerin ürettikleri ürünlerin çoğu kez bir dış firmaya bağlı fason üretim şeklinde olması, üretim alanındaki üretimi gerçekleştiren makineleri bağlı bulunan yabancı markalı firmanın mamülünü üretecek şekilde tasarlandığı düşünülürse, ana firma ürün siparişini kestiğinde veya başka ülke KOBİ‘lerine kaydırıldığında ülkemizdeki üretin alanı atıl hale gelecektir.

· Sanayimizin büyük bir bölümünü oluşturan KOBİ‘lerin üretimlerinin tasarım, özgün üretim,AR-GE ve kalite süreçlerinden (Markalaşma) geçmesi için devlet desteği şarttır. Bunun için de ulusal sanayimizin gelişmesini sağlayacak ulusal sanayi politikaları oluşturulmalıdır.

· Sınai mülkiyet haklarının ekonomik gelişmede rolü ve etkisi, konunun markalaşmaya olan ilgisi değerlendirildiğinde, özgün ürün yaratma ve korumada patent ve mülkiyet hakları önem kazanmaktadır. Gerçek anlamda markalaşma sürecinde özgün ürünün patent ve sınai mülkiyet hakları ile korunması bir gereklilik olmasıyla birlikte, gerçek anlamda kurumsallaşmayı da gerektirmektedir.

· Markalaşma aslında kalite sorunu ile özdeşleştirilebileceği gibi, önce kalite bilincinin artırılması, markalaşmayı daha da kolaylaştıracaktır. Bunun içinde markalaşma ile ilgili ivedilikle bir veri bankası oluşturulmalıdır.

· Markanın bir kültür, kültürün de eğitimle başarılacağı unutulmamalıdır.

· Markalaşma ancak ve ancak profesyonelce düşünen ve geleceği gören mühendisler ve tüm teknik elemanlarca başarıya götürülebilir.

· Toplumsal başarının birlikte çalışmada, bilgileri birlikte paylaşmada ortak hareket ederek, koşullardan ders çıkararak ve çok çalışmakla olabileceği unutulmamalıdır.

· Ülkemiz açısından markalaşma konusunda yapılacak çok şey olduğu, önce yapısal düzenlemeler ve doğru işletme bilinçlendirmeleri ve daha sonra stratejik planlamalar doğrultusunda hareket edilmelidir.

· Markalaşmak için gerekli prosedürlerin işlem sürelerinin çok uzun olduğu, bu süreçlerin kısaltılması için başta kamu kurumları ve ilgili kuruluşlar gerekli çalışmaları yapmalıdır.

"Marka Yönetimi Sempozyumu"nun niteliği ve niceliğiyle "çağdaş, demokratik, sanayileşen, üreten bir Türkiye" yaratılması sürecine katkıda bulunacağı inancı ile yukarıdaki isteklerimizin yaşama geçirilmesinin takipçisi olacağımızı bildiririz.

SEMPOZYUM DELEGASYONU
15 NİSAN 2005 GAZİANTEP

 
 

ETKİNLİK İÇERİĞİ

 
MARKA YÖNETİMİ SEMPOZYUMU
SAYFA ÜSTÜ
ÖNCEKİ SAYFA

COPYRIGHT © 2024 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
MEŞRUTİYET CADDESİ No:19 KAT:6-7-8 KIZILAY / ANKARA
TEL: 0850 495 0 666   FAKS:(+90) 312 417 86 21
E-POSTA:

Key İnternet Hizmetleri